Avrupa Birliği/Türkiye ilişkilerinde dinsel boyutla uğraşmaktansa jeo-politik sorunlar önplana çıkarılsa daha iyi olur. Batıda, Türkiye, İslamiyet ve Doğu konusundaki temsil, söylem ve yaklaşım gerçeğe yakınlaştırılmalı.

Önde gelenleri Amerikan medyasının güvenilirliğini, prestijini eleştirdi; özeleştiriler yapıldı. 11 Eylül sendromundan kurtulamayan Amerikan medyası geç de olsa Bush yönetimine karşı tutum almaya başlamıştı ki, seçim sonuçları uyardı: Artık çok geç!

ABde, belki Portekiz ve bir kaç ülke dışında, Türkiye konusunda kimi zaman çifte standart uygulanıyor. İslamiyet, Türkiye ile AB arasında bir sorun değil aksine AByi hem kendi içinde hem de Arap-Müslüman dünyasında güçlendirecek bir boyut.

Medya ile toplum arasındaki siyasi-ideolojik ve organik bağımlılık ilişkisinden öte, medya, toplumsal gerçeği yansıttığı sürece, toplumda güvenilir ve inanılır olabiliyor. Medyanın bizatihi kendisi aslında güçlü değil, hele toplumdan daha güçlü hiç değil.

New York, Paris, ya da Berlindeki medya organlarını biliriz de, bizimkilere çok daha yakın olan Asya, Afrika ve Latin Amerikadaki gazete, radyo, TV ve gazetecilik merkezlerini pek bilmeyiz. Çünkü onlar egemen/yaygın/popüler medyanın gündemine giremez.

ASF tabi ki önemli ve değerli bir platform. Başka bir dünya mümkün diyenler, mevcut dünyanın olumsuzluklarını teşhir etmeye devam ediyor, ancak mümkün olan yeni dünyanın ipuçları henüz filiz vermiyor

Mooreun bir çok sıfatı var: Amerikalı, televizyoncu, belgeselci, muhalif, şişman, sempatik... Üstelik Öteki Amerikalı. Busha karşı Amerikan Anayasasını, dev holdinglere karşı işçileri ve işsizleri savunuyor. Savaşa karşı çıkıyor. Amerikanca...Olsun.

Ignacio Ramonetnin neo-liberal küreselleşmeyi eleştirdiği kitabının başlığı Kaosun Jeopolitiğidir. 11 Eylülden bu yana kaotik global terörizm dönemini yaşıyoruz. Beslan katliamından sonra kısa bir geri bakış.

AB başkentlerinde hem siyasi elitin hem de medyanın genel manzarasına baktığınızda Türkiye-AB ilişkileri öyle kolay kolay çözülebilecek bir sorun değil. AKPye baktığımızda ise kendine gereksiz hatta kof bir güven var.

Sıradan ve herhangi bir cinayet 15 satırda nasıl yazılır? Hem gerekli tüm bilgileri vereceksin, hem de habere bir edebi tat katacaksın ki, profilini bildiğin okur, olayın çeşitli boyutları üzerinde şahsi mütalaa geliştirebilsin. Az sözcük ile derinlik.

İktidarı, güç ve mülk sahiplerini rahatsız etmeyen bir gazetecilik, kamu çıkarını, yurttaşı savunmadığı için pek bir işe yaramaz. İktidara boyun eğen gazeteciler, gün gelir hizmet ettikleri iktidar tarafından hakarete maruz kalır.

Nato Zirvesi ve Bushun İstanbul ziyaretlerinde Türk medyası bir olumsuz sınav daha verdi. İktidara bağımlılık ve Amerikan hayranlığı egemen medyayı eleştirel, sorgulayıcı olmaktan men etti. Ne olup bitti anlaşılamadı, yanlış bilgiler yaygınlaştırıldı.

Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum bir grup gazeteci iki gün boyunca kendi medyalarını ve birbirlerinin medyalarını değerlendirdi, eleştirdi. Karşılıklı anlayış, hoşgörü, çokkültürlülük ve daha iyi haberciliğin yollarını aradı.

9 Haziran Kürtler açısından pek çok nedenle önemli. Türkiye ve AB açısından da... Kürtçe yayının başlaması, DEPli milletvekillerinin geç de olsa serbest kalması, siyasi ve hukuki bakımdan derin anlamlar taşıyor. Şimdi hakikaten geleceği tasarlamak gerek

Diyarbakır Kültür Sanat Festivalinin 4. yılında Ortadoğu ve bölgenin siyasal karmaşıklığı yeni tehlikeleri gündeme getiriyor. Ankaranın Çözümsüzlük çözümdür ilkesinde ısrarı, kimi kesimlerin yeniden şiddete göz kırpmasına neden olabiliyor. Dikkat!

New York Times gazetesi, Irak işgali öncesindeki yayınlarının hatalı, eksik, dengesiz olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı. Irak Direnişi, Amerikan ordusundan sonra Amerikan medyasını özeleştiriye zorluyor. Gönülsüz ve samimiyetsiz bir eleştiri...

Nekroloji ile nekrofili (Ölünün ardından kaleme alınan tanıtım yazısı ile ölüsevicilik) arasındaki uçurumu 3 günlük yayınlarıyla kapatan Türk egemen medyası, hakiki Sakıp Sabancıyı değil, kendi sanal dünyasındaki Sakıp Sabancıyı yansıttı. O bir melekti.

Mussakka-caciki-uzo sendromunu aşınca Türkiye ile Yunanistanın sivil ve yurttaş düzeyinde, ABnin desteğiyle yapacağı çok şey var. Hele iki hükümet zaten nisbeten iyi anlaşmaya başlamışsa...

TMSFnin Uzan grubuna el koyması konusunda Türk egemen medyası olayın tayin edici noktalarını pas geçti. Geçmek zorundaydı. Çünkü işin içinde medya-iktidar ilişkileri var.

KDP ve KYBye yönelik terörist saldırıları, Irak Kürdistanı, ABD işgali, Irakın yeniden yapılanması ve bölge açısından tahlilin metodu önemli. Terörizmin hangi koşullarda güç dengelerini şiddetle bozmaya çalıştığını ve daha bir çok unsuru gözlemek gerek.