Fransız medyasında iki önemli olay: İki yayın yönetmeninin işlerine son verildi. Siyaseti hatta devleti ve toplumu yönettiğini iddia eden medya, bakanın bir telefonu eleman çıkartıyor.

25 yıllık efsane gazete bunalımda. Jean Paul Sartre kurmuştu. Solcu, muhalif, serseri ve sevimliydi. Şimdi en büyük hissedarı Baron Edouard de Rothschild. Artık liberal, yerleşik düzenin stepne lastiği, kravatlı ve sıkıntılı. Çok yazık...

Gazeteleri neden okuyoruz? Olup bitenden haberdar olmak, gelişmeleri anlamak ve değerlendirmek için değil mi? Peki Türk medyasını izleyenler, Danıştaya yönelik saldırının köken, neden ve gerekçeleri ile ardından gelişen olayları anlayabildi mi?

Müslüm Gürses ve Murathan Mungan kendi dallarında son derece başarılı ve yaratıcı iki sanatçı. Yeni Rakının da sponsorluğunda Buluşmuşlar, e sağolsun egemen/popüler medyamız da gereken desteği verince Mucize beklentisi çıkmış ortaya. Ama...

Rakka, Halepten sonra Irak sınırına doğru bir Şuara kenti. Günlük yaşam şerbet yumuşaklığında. Herkesin ana mesleği söz üretimi. Makamlı şivesiyle Arapça, Medeniyetler Buluşması seminerlerine katıldık. Sonra biraz, eski sevgilimiz Halep. Antakya üzer

Gazeteci, elde ettiği, araştırdığı bir bilgiyi haber haline getirdikten sonra yayınlamaktan başka bir seçeneğe sahip midir? Bir haberin yayınlanmasına ya da yayınlanmamasına esas ve nihai olarak kim karar vermelidir? Ombudsman ne iş yapar? Ne iş yapamaz?

Gazeteci, elde ettiği, araştırdığı bir bilgiyi haber haline getirdikten sonra yayınlamaktan başka bir seçeneğe sahip midir? Bir haberin yayınlanmasına ya da yayınlanmamasına esas ve nihai olarak kim karar vermelidir? Ombudsman ne iş yapar ne iş yapamaz?

Özkökün Paris izlenimleri, haber kılığına sokulmuş bir propaganda ürünü. Üstelik de çok sayıda tahrifat, yanlış ve gizleme var. Özkök, habere gitmeden önce haber hakkında ideolojik yargısını oluşturmuş, olayı değil kendini anlatıyor.

Trabzondaki rahip cinayeti hakkında gazetelerde yazılanlarla, Trabzondaki insanların söyledikleri birbirini neredeyse hiç tutmuyor. Hakiki gerçekle medyatik gerçeğin çelişme nedenleri, hem mesleki-teknik hem de siyasi-ideolojik.

Türk egemen medyası yaklaşık 20 yıldır özellikle Pazar günleri aşk yazılarının evsahipliğini üstlendi. Nasıl başladı bu Pazarî Aşk Yazıları modası? Kim, ne amaçla döktürüyor bu iktidarî aşk yazılarını? Aşk yazılarının arkaplanında neler var acaba?

Türk egemen medyası yaklaşık 20 yıldır özellikle Pazar günleri aşk yazılarının evsahipliğini üstlendi. Nasıl başladı bu Pazarî Aşk Yazıları modası? Kim, ne amaçla döktürüyor bu iktidarî aşk yazılarını? Aşk yazılarının arkaplanında neler var acaba?

Evrensel olmasını çoğunluğun talep ettiği değerler bile, bu tür karikatür saldırılarıyla güç kazanmaz aksine boomerang etkisi yaratır, nitekim de yaratmıştır. Dünya bir ilkokul, Doğu da Batının talebesi değildir.