Gülbence programında konu maçolukmuş. İş bu sebeple Nihat Doğan programa katılacakmış. Bendenizden de feminist olmam münasebetiyle maçoluğun ne meşum bir şey, maçoların da ne melun insanlar olduğuna dair fikirlerimi ifşa etmem isteniyordu...

Sıradışı Bir Kadının Otobiyografisi, bir kadının his ve akıl süzgecinden geçerek yazılsaydı bambaşka bir roman olurdu. Kitapta hayat hikâyesini anlatan kadını sıradışı yapan ne yazık ki kadının yaşadıkları değil, romanın yazarının erkek oluşu...

Beşiktaş-Çaykur Rize Spor maçında on altı yaşında bir çocuğun ölümü üzerine yazmak istedim bu yazıyı. Ne yazık ki Cihat Aktaş ölmek üzereyken, kimbilir belki de öldüğünde, olanlardan bihaber ben de hâlâ o tribünde maç izleyenler arasındaydım...

Son romanında Vedat Türkali, 80li yaşlarındaki bir eski komünistle, 28 yaşındaki bir feministin aşkını anlatıyor. Satır aralarını Türkalinin erkekliğini de unutmadan incelerse okur, oldukça maço bir romanla karşılaşıyor...

Sanatçı Canan Şenol, çalışmalarını özel olan politiktir şiarından yola çıkarak hazırlıyor, aile içi şiddeti, ensesti, evlilik kurumunu, zinayı, örtünmeyi konu ediyor. Şenol, kadın sanatçı olarak sınıflandırılmaya da karşı çıkıyor.

Mor Kâğıt Atölyesinde bizi Güllü, Menekşe, Elif karşıladı. Sorularımızı işlerinin arasında yanıtladılar, defter kapaklarına koyacakları çiçekleri seçerken. Evdeki emeklerinin görünmez kılındığının farkındalar; bir daha kimse bizi eve sokamaz diyorlar...

Baş Düşman, içerdiği tartışmalar nedeniyle dünyanın maddeci bir anlayışla dönüştürülmesi ve değiştirilmesi gerektiğini söyleyen herkesi ilgilendiriyor. Marksizmin kadınlarla ilgili önermelerine eleştirel bakış, kitabın en önemli bölümlerini oluşturuyor.

Bu slogan daha ziyade öğrenci eylemlerinde hoplanıp zıplanarak atılırdı benim zamanımda. Etrafıma baktığımda, aynı sloganla yola çıkan birçok kadın örgütünün ayakları yere gayet sağlam basarak faaliyetlerini sürdürdüğünü görüyorum. Bıkmadan, usanmadan...

Kitaplarını her ne kadar, bu kitap bir köşe yazıları toplamı değildir, diye tanımlasa da sürekli okurları için bir katalog olarak değerlendirmek mümkün. Kitapları hepimizi ilgilendiriyor. Bu konularda ne kadar çok düşünür bir şeyler yaparsak o kadar iyi

Yazar Ece Temelkuran, Medyada bir sürü aptal, yeteneksiz güzel kadın var sözünü çok acımasız buluyorum diyor. Temelkurana göre, erkek patronlardan eleştirmeye başlarsak, en son o güzel küçük kızları konuşabiliriz.

Ankarada hep başkaları yürümüştü, öğrenciler, memurlar, işçiler... Şimdi hep o başkalarının içinde yürüyen kadınlar bir arada yürüyorlardı...

Ayşe Önalın Hayata Dönüşü, ölüm oruçlarına dair, dışarıdan yazılmış bir roman... Onu o kadar uzun zamanda bitirdim ki! Bir solukta okunmuyor. Bir solukta okuduğu on sayfanın ardından soluğunu hiç bırakamayacakmış gibi günlerce düşünüyor insan...

Kendilerine ilişkin sorunların çözümünde inisiyatif almak isteyen kadınlar biraraya gelip kurmuşlar VAKADı. Az zamanda çok yol almışlar. Ancak kadınların güçlenmesi herkesin hoşuna gitmiyor. Şimdilerde feminizm hortlattırılıyor sözünü sıkça duyuyorlar.

Kadınlardan oluşan Lilith, ilk albümleri Göğün Yarısı ile hepimize merhaba dedi; kadınların acılarının, aşklarının, isyanlarının şarkılarını yorumlamak ve farklı dillerden kadınlara ulaşmak için yola çıktı. Onlara İyi ki geldiniz diyoruz, Merhaba.

Hikâye tüm Türkiyeli kadınların. Özellikle 1980lerden sonra Türkiyedeki muhaliflerin susturulmuşluğunun, arayışlarının, jçindeki kadınların hikâyesi aslında. Kadın olarak yaşadıklarının sebeplerini düşünen, tartışan kadınların ürünü Pazartesi.