Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin yaptığı incelemeye göre Bilkent Şehir Hastanesi'nin küçük bir ruhsat sorunu olduğu da söyleniyor. Türkçesi koca hastanenin “kaçak inşaat” olması riski de var.

Yapılacak iş Konya Entegre Sağlık Kampüsü, yapılacağı yer Konya. Anadolu Ajansı'ndan bunları öğreniyoruz ama öğrnemediğimiz şeyler var tabii...

Mega projeler ya da “çılgın projeler” Türkiye’ye has değil. Bunu da herkes biliyor. O kadar ki mega projelere dair kamuoyunun rızası nasıl yaratılır konulu çalışmalar bile var.

İnsanlara “toplum açısından tehlikeli deli” denilerek cadı avı başlatılması, üstelik bunun da şirketlere yaraması insanı delirtmeye yeter de artar.

Çapa ve Cerrahpaşa hastanelerinin ekonomik darboğaza düşmelerini İkitelli şehir hastanesinin tamamlanamamış olmasına bağladı. Cümlenin arasında bu konuda somut adımlar atmaya başlayacaklarını ekledi.

ÇED kapsamından çıkarılması düzenlemesi 2014 yılı sonunda yapıldı. Yani yine şehir hastaneleri için bu kez çevre mevzuatını dolanma yolları bulundu.

İki bakanın seçimden 17 gün önce İzmit'te attıkları şehir hastanesinin temeli kaybolmuş. Yine seçimlerden önce İzmir şehir hastanesinin temeli bir değil iki kere atıldı. Sağlam olsun da kaybolmasın istendi anlaşılan.

Yani ihracatta dışa bağımlı ve zararına satış yapan bir ülkedir Türkiye. Şimdi yeni bir dalga kapıda; Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP).

Türkiye yalvar yakar hastane yaptırmaya çabalarken, bulabildiği her borçla sevinirken 29 Mart’ta İngiltere’nin her yerinde ulusal sağlık sisteminin özelleştirilmesine karşı insanlar yürüyüşler yapıyorlardı.

Türkiye’de şehir hastaneleri yapılmasının neden “pörsümüş patlak proje” olarak nitelendiğini merak edenlerin TTB’nin raporuna göz atmasında yarar var.

Bu yazıdaki tablonun bu eksik hali bile yapılacak hastanelerin yıllık kira bedellerinin 3 milyar lirayı aştığını gösteriyor. Peki, Sağlık Bakanlığının döner sermaye gelirlerinde böyle bir tutar var mı? Yok.

1200 yataklı Erzurum devlet hastanesi klasik ihale yöntemiyle, tam donanımlı olarak, ameliyathaneleri, laboratuvarları, yoğun bakım üniteleriyle 193 Milyon TL’ye mal olurken 1500 yataklı Adana hastanesi neden 430 milyon Avro'ya mal oluyor?

Devlet başkanları düzeyinde görüşmeler genel olarak televizyonlarda yer aldı. Araya sıkışan küçük bir haberin detaylarına dikkatlice bakmakta yarar olabilir.

Danıştay kararıyla kişisel sağlık verilerimiz korumakla yükümlü olan devletin değil kişisel verileri satmak, bunları en üst düzeyde korumak zorunda olduğu ortaya konuldu. Ama Sayıştay raporuyla ise bunu yapmadığı görüldü.

İskoçya Bölgesel Hükümeti Başbakanı Alex Salmond’un bağımsızlık referandumunda sağlık hizmetini de bir başlık haline getirmesi şaşırtıcı değil.

Hastaneye en çok ihtiyaç duyulan durumlar şirketlerin sözleşmeden caymaları ya da alacakları parayı yükseltmeleri için geçerli sebep kabul edilecek: Olağanüstü haller, doğal afetler, yaygın bulaşıcı hastalıklar ve savaş.

Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Türkiye’deki tüm tıp fakültelerine saldırıyla akademik hayatın, bilginin iktidarın tekeli ve yönetimine sokulması demek.

Dr. Hande Karakılıç terapi notlarını işten ayrılırken alarak hastalarının mahremiyetini koruduğu için yargılanıyor. Şirket hekime ait, hastaya dair notları bile kendi “malı” zannediyor.

Grip ve nezlenin soğuk havalarda görülmesinin en önemli nedeni kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmaktır. Dış ortam koşullarında; bahçede, parkta daha çok zaman geçirilen yaz aylarında ise nezle ve grip daha az görülür.

Şehirlerarası yolcu otobüslerinde şoför değiştirilmesi gibi düzenlemeler yapılması ne kadar can kurtarıcı ise hekimlerin çalışma sürelerinin düzenlenmesi de can kurtarıcı.