Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olduğu dönemde şehir hastanelerinin “kişisel hayali” olduğunu defalarca söyledi. Kendisi için o derece önemliydi ki yargı, Etlik şehir hastanesi ihalesinin yürütmesini durdurunca “Bakınız bu kuvvetler ayrılığı ayağımıza dolanıyor” dedi.
Etlik şehir hastanesinin ihalesi 2011 yılında yapıldı. İhaleyi Astaldi-Türkerler iş ortaklığı aldı. Şehir hastanesinin yapılacağı alanda bulunan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi alelacele boşaltıldı. Çalışanları da hastaları da perişan oldu. Koca hastane çürümeye terk edildi. Sonra da yıkıldı.
İhaleyi alan şirketlere Ankara’nın göbeğindeki 11 hastanenin taşınmazlarını da vereceğini vaat etmişti Sağlık Bakanlığı. Şirketler bu arazilerin üzerine AVM, otel, rezidans yapsınlar diye. Danıştay bunun açıkça hukuka aykırı olduğuna karar verip yapılan itirazlar da reddedilince bu sefer yasa değişikliği yapıldı. Her şey şehir hastaneleri hayalini gerçekleştirmek içindi. Ama bir türlü yol alınamıyordu.
Aradan dört sene geçti. Etlik şehir hastanesiyle ilişkili bir ÇED gerekli değildir kararı verildi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından.
Danışmanlık şirketi tarafından hazırlanan rapor 6 Ağustos 2015’de sunulmuş, 7 Ağustos’ta inceleme başladı açıklaması yapılmış, 12 Ağustos’ta da ÇED gerekli değildir kararı alınmış.
Ama burada küçük bir güzellik yapılmış. Şirketin başvurusunda “Ankara Etlik Entegre Sağlık Kampüsü Trijenerasyon (36,040 MWt /16,470 MWm / 16,086 MWe) ve Kazan Sistemi (84,296 MWt)” için ÇED başvurusu yapıldığı belirtiliyor. Dahası sektör “Enerji”olarak gösteriliyor.
Yani şirket ihaleden dört sene sonra 3 bin 600 yataklı hastane için değil, içinde kurulacak enerji sistemi için ÇED dosyası hazırlıyor. Peki, bunu neden böyle yapıyor şirket? Çünkü 500’ün üzerinde yatağı olan hastanelerin ÇED kapsamından çıkarılması düzenlemesi 2014 yılı sonunda yapıldı. Yani yine şehir hastaneleri için bu kez çevre mevzuatını dolanma yolları bulundu. Çünkü ihaleler yapıldı, ama hiçbiri için ÇED yaptırılmadı. Oysa Çevre Kanunu açıkça ÇED’e tabi işlerin, bu süreç tamamlanmadan ihale edilemeyeceğini söylüyor.
Şirket de bu nedenle 3600 yataklı hastane için bugün ÇED başvurusu yapıp ayaklarına dolanmasın diye, ama bir yandan da çok çevreye duyarlıymışlar gibi görünsün istediklerinden bir ÇED başvurusu yapıyor, sektörü de enerji gösteriyor.
Ne de olsa şirket bu, yaparlar denilebilir. Ama ya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı buna nasıl göz yumuyor? Eh orasını da onlar bilir.
Ama Çevre Kanununa açıkça aykırı bir iş yapıldığını söyleyelim, gerisini kredi verenler düşünsün. (ÖE/HK)