WTIda konuşan ABDli bağımsız gazeteci Jamail Irakta durum ambargo döneminden kötü dedi. ABDden Prof. Fasy Kullanılan uranyumlu silahlar çocuk hastalıklarının katlanarak artmasına yol açtı dedi. Japonyadan Maera, Saruta, Inamori de sunum yaptı.

WTIda konuşan ABDli bağımsız gazeteci Jamail Irakta durum ambargo döneminden kötü dedi. ABDden Prof. Fasy Kullanılan uranyumlu silahlar çocuk hastalıklarının katlanarak artmasına yol açtı dedi. Japonyadan Maera, Saruta, Inamori de sunum yaptı.

Irak Dünya Mahkemesinin ikinci gününde ABDli asker Tim Goodrich, Iraklı yazar Zangana, Iraklı tutukluların hakları için mücadele eden Sawadi, BM eski Genel Sekreter Yardımcısı Halliday, El Cezire sorumlusu Al Bedraninin tanıklıkları vardı.

Malezyalı hukukçu Nayar: İktidar ve halk ayrı taraflardayken medya arabulucu olarak yer alır. Şirketler tarafından kontrol edilen medya suçludur. 3 ihlal: Hukukun ihlal edilemezliği, imparatorluk hukukunun gerçekleri üzerine düşünmek, görevlendirilmek.

Dr. Madra, Esas olan, çok iyi ifade edilmiş bir ortamda gerekli ahlaki cesaret varsa gazeteciliğin yapılabilmesi dedi. Türkiye medyasından örnekler veren Madra, Irakta yaşananların genel olarak dünya basınında olduğu gibi yer almadığını söyledi.

Irak Dünya Mahkemesinin savaşta medyanın sorumluluğunun tartışıldığı oturumunda tanık olarak dinlenen gazeteci Çubukçu, Gazetecinin görevi olanı göstermektir. Savaş kirli bir şeydir ve bu kir gösterilmelidir dedi.

Sosyolog Bello: Esas sorumluluk ABDnindir, ancak Blair de Bushla aynı seviyede yargılanmalıdır. Savaşı planlamanın yanı sıra, insan hakları ihlali de yaptı. Irakın istilası, alçakça bir Nazi saldırısından bile daha kötü.

Akademisyen Landau: Gazeteciler ABDnin iliştirilmiş gazetecileri oldukları zaman fahişelik yapmaya başladılar. ABDde medya tuhaf bir halde. Bir yandan rutin bir şekilde işkence yapılırken, bir yandan özgür bir ülke olduğunu iddia ediyor.

Ortadoğu politika uzmanı Fahmy: Arap hükümetlerinin rolü yeterince dikkate alınmadı. Arap rejimleri antidemokratik; Bushun kararlılığı karşısında dehşete düştüler. Rejim değişikliği söz konusu olunca Amerikaya yakın olmak ve yardım etmek işlerine geldi.

Tanzanyalı hukukçu Shijvi: Emperyalizm Vietnamda en çirkin yüzünü gösterdi, Zairenin doğal kaynaklarının ırzına geçti, birçok insanı ölü, yaralı bıraktı. Irakla birlikte, yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Dünya halkları karşı çıkıyor.

Kanadalı barış eylemcisi Harding: Irakta müdahale adı altında hak ihlalleri gerçekleşiyor. Kaynakları seyrelen imparatorluklar pazarlarını başka yerlerde arıyorlar. Doğal olarak direnişle karşılaşmayacakları yerleri tercih ediyorlar.

Baskın Oran Irak Dünya Mahkemesinde TC hükümetinin sorumluluğunu anlattı: Amerikan saldırısına her şekilde yardım hukuka aykırıdır. Türkiyede dış politika gizli yürüdüğü için kabul edilen üç tezkerenin hukuka uygunluğunu kimse değerlendirememiştir.

Kanadalı hukukçu Prof. Bartholomew, Amerikanın Iraka demokrasi getirme iddiasının aslında neo-liberalizm olduğunu belirterek, Irak savaşıyla birlikte imparatorluk hukukunun resmi hukuk sayılmaya başlandığını söyledi.

Eski BM Genel Sekreter Yardımcısı Sponeck, BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerin insani ve etik konularda bir şey yapmamasının BM Şartına, insanlığın ortak vicdanına ve Irak halkına ihanet olduğunu söyledi.

Irak Dünya Mahkemesinin açılışında konuşan Amerikalı hukukçu Falk, Irak Dünya Mahkemesi Irak üzerine yoğunlaşır ama 1990lardaki normatif devrimi de canlandırır. Başka bir dünya mümkündür ve eğer mümkünse gereklidir. Bu ruh küresel ahlaki süreçtir dedi.

Irak Dünya Mahkemesinin birinci oturumunda iddia heyeti adına konuşan Britanyalı avukat Shiner, Iraka saldırı suçunda BM normlarının değil , güvenlik normlarının dikkate alındığına dikkat çekti; Devletler ancak savunma anında şiddete başvurabilirler.

Irak Dünya Mahkemesi nihai oturumu bugün Darphane-i Amirede başladı. Vicdan jurisinden Hintli yazar Roy, mahkeme boyunca sunulacak kanıtların ve bilgilerin uluslararası ceza mahkemeleri tarafından da kullanılmasının şart olduğunu belirtti.

Türbanlı/başörtülü öğrencilerin okullara gitmesine yıllardır karşı çıkan medyanın bazı isimlerini düşünüyorum, sonra da o isimlerin çalıştığı gazetelerin, televizyonların yaptığı haydi kızlar okula kampanyalarını, baba beni okula gönder kampanyalarını...

Küçük çocuğun bayrak kanununa muhalefet ederek davulun üzerinde durması Ergeni Avşarla eşitledi. Kartal Vakfı ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Fırtına himayesindeki Atatürk kıyafetleri defilesinde bayraklı elbise sunan mankenlere ne olacak?

Lefkoşa belediye başkanıyla Melih Gökçek arasındaki beş farkı bulmaya çalışıyorum, bulamıyorum. Biri sanatın içine tükürüyor biri de dozerlerle saldırıyor. Bölünmüşlüğün hüznünü taşıyan bir kentte sanata da izin verilmemesi daha da içini burkuyor insanın.