Güldün Ya!
-Güldünya Tören'e -
Ölü aşklar doğurduk diye
karnımız deşildi geleneklerin
paslı hançeriyle
hep
hile yaptınız recm törenlerinde
hani
ilk taşı masum olan atacaktı
kutsal kitap kavlince
Elimizi attığımız aşıklar
ölüydü, dilsizdi
kör bir bakıştı anca
ama
suça bile kutsal olan savunma
hak değildi masuma
ölürken bile
"şikayetçi değil"di
Güldünya
Gül-
dün-
ya!
Nergis Gün Uzun
Türkiye, biraz da özel koşulları gereği cezaevi edebiyatına yabancı olmayan bir ülke. 1930'lardan itibaren hala Türk edebiyatının başyapıtı sayılan pek çok yazın ürünü bu ülkenin hapishanelerinde üretildi. Şimdilerde barlarda, konserlerde çakmaklar yakılarak söylenen Aldırma Gönül mesela, Sabahattin Ali'nin tiyatro oyunlarına konu olan Sinop Cezaevinde yazdığı bir şiir... Nazım Hikmet 'in Bursa Cezaevinde tutukluyken hem kendi şiirine, hem de Orhan Kemal gibi pek çoklarının edebiyatına yaptığı katkılar unutulur gibi değil. Hatta bir süre Bursa Cezaevinde kalan Orhan Kemal'in aslında şiir yazmak istediği ama Hikmet tarafından romana ve öyküye yöneltildiği de yazarın oğlu tarafından anlatılır.
1980 askeri darbesi sonrasında, uzun yıllar süren ağır tecritin ardından elbet, darbe tutukluları da edebiyata merak saldı, dönemin önemli işleri şiirlerdi. Şimdilerde Türk edebiyatının orta yaş kuşağını oluşturan o dönemin gençleri arasında Nevzat Çelik, Yılmaz Odabaşı, Halil İbrahim Özcan, Feride Çiçekoğlu gibi isimler hapishanede yazan, hatta bir bölümü hapishanede yazmaya başlayan edebiyatçılar. Hemen hepsinin ürünlerinde hapishane soğukluğunu ve dönemin izlerini bulmak mümkün.
Demem o ki, biraz ironik olsa da hapishaneler edebiyat üretimi açısından çok da fena sayılmaz Türkiye'de. İşte bugünlerde yayınlanan iki kitap da hapishanede üretilen edebiyatın 1990'lar ve 2000'lerdeki örneklerini içeriyor. Hapishaneden Şiirler ve Hapishaneden Öyküler.
Anadolu Kültür'ün Metis Yayınları ile ortaklaşa gerçekleştirdiği ve Avrupa Komisyonu ve Avrupa Kültür Vakfı'nın desteklediği Cezaevi Duvarlarını Aşmak projesinin birinci ayağı olan kitaplar, 1994-2004 yılları arasında cezaevinde olan ve olmaya devam eden 63 tutuklunun şiirleri ve öykülerinden oluşuyor.
Anadolu Kültür ve Metis Yayınları projeyle ilgili olarak Türkiye'nin dört bir yanındaki cezaevlerine çağrı yaptığında 250 tutuklu şiirlerini ve öykülerini göndermiş.
Sezai Sarıoğlu, Müge İplikçi ve Aytekin Yılmaz 'dan oluşan editörler grubu gelen öykü ve şiirlerden 63 yazarın işlerini seçmiş ve ortaya iki antoloji çıkmış. 63 yazarın bazıları hapse girmeden önce de yazıyla uğraşıyormuş, bazıları hapishanede yazmaya başlamış, bazıları da projeyi duyunca "ben de yazabilirim" demiş ve ürünlerini göndermiş.
Hapishaneden Şiirler, 2000'li yılların şiir dilini gayet iyi yakalamış bir derleme. Gündemden, bilinenden, yaşanandan akılda kalanları içeriden gören bir dili var. Töre cinayetlerinden, Irak savaşına kadar bizim gündemimizde olan her şey "içerinin" de gündeminde aslen... Pek çoğu hayatının uzunca bir kısmını daha cezaevinde geçirecek, bazıları daha şimdiden tahliye olan şairler içeriden dışarının nasıl göründüğünü de dürüstçe aktarmayı başarıyor.
Hapishaneden Öyküler, hem hapishanelerin, hem hapishanede olanların haleti ruhiyesini sunarken, dışarıdaki hayatı da es geçmiyor, insanların küçük dünyalarını aktarmaktan çekinmiyor.
Hapishanelerden Şiirler ve Hapishanelerden Öyküler, Uluslararası PEN, İsveç PEN Hapisteki Yazarlarla Dayanışma Komitesi ve Türkiye PEN Hapisteki Yazarlarla Dayanışma Komitesi tarafından desteklenen bir projenin ilk ayağı. Projenin devamında Bandırma M Tipi Cezaevinde ve Kars E Tipi Cezaevinde sanat programları başlatılmış, dışarıdaki yazarlarla hapishanede yazanların mektuplaşmaya başlaması sağlanmış.
Anadolu Kültür ve Metis Yayınları iki seçkiyi projeyi öğrendiği andan itibaren destekleyen Uluslararası Ceza Sistemi Reformu Örgütü (PRI) kurucusu ve başkanı Ahmed Othmani 'ye adamış. Tunus hapishanelerinde geçirdiği 10 yılın ardından yaşamını dünya hapishanelerindeki koşulların düzeltilmesine adayan Othmani 2004 Aralık ayında Tunus'ta bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
İçeriden dışarının nasıl göründüğünü merak ediyorsanız, bu hafta sonu hapishaneden gelen mektupları okuyun, biraz hüzünlenin, biraz sinirlenin ama en çok ümitlenin... (ÇM/EÜ)
* Hapishaneden Öyküler, Metis Yayınları, 166 sayfa, 8.5 ytl.
* Hapishaneden Şiirler, Metis Yayınları, 208 sayfa, 9.5 ytl.