Nairobi Afrikanın en yoksul aynı zamanda da en kalabalık kentlerinden. 1990lartın aksine Kenyanin şimdilerde çok ciddi politik sorunları yok. Ancak açlık ve ekonomik dengesizlik özellikle hırsızlıkta ciddi artışlara neden olmuş.

DSF Beslenme Hakkı ve Açlık toplantısında Filistin, Irak ve Lübnanda son 50 yılda atılan bombaların yok ettiği tarım arazileri, öldürülen inekler, koyunlar, uçurulan su hatları, halen patlamamış bombaların riskleri, açlık, işsizlik ve göç konuşuldu.

40 bin kişinin gelmesi beklenen Dünya Sosyal Forumunda her biri 5 biner kişilik beş çadır ve yüzlerce toplantı salonunda beş gün boyunca gerçekleşecek binden fazla toplantı ve etkinliğe Desmond Tutu, Nelson Mandela ve Şirin Ebadi de katılıyor.

İngiltereden Globalize Resistanceın düzenlediği toplantıda Filipinlerden Bello, Türkiyeden Yıldız Önen, Mısırdan Samir Amin ve İngiltereden Callinicos savaş ve emperyalizm tartıştı. TMMOBden Yeşil Hırant Dinkin katlini anlattı.

Pricilla Somali sınırında her gün onlarca insanın öldüğü çatışmalara ve AIDSi anlatıyor. İkisinde de yine ağır bedeli kadınlar ödüyor. AIDSe bakire tedavisi de, sınırdaki çatışmalar da kadınlara tecavüze yol açıyor. Böylece AIDS daha çok yayılıyor.

Dünya Sosyal Forumu gezegenin dört bir yanından başka bir dünya mümkün diyenleri Kenyanın başkenti Nairobide buluşturuyor. Bir hafta boyunca küresel ısınmadan Irak işgaline, kadın haklarına herkesi ilgilendiren konular konuşulacak.

Değişen mekan, kırmızı halı, dore kumaşlara sarılmış genç kadınlar, uzun resmi konuşmalar, muhabir ve kameramanların kargaşası, ödüller, Gören, kocaman bir bütçe ve eski filmler ve farklı konserlerle bir yana itilen Antalyalılarla festivallik festival.

Böyle ciddi bir kalabalığı ilk kez Yüksekovada gördüm ve anladım ki aslında insanların derdi, isteği, enselerinde bir nefes olmadan hareket edebilecekleri, konuşabilecekleri sivil alanlar; belki bir sergi açılışı, belki bir söyleşi ya da bir imza günü.

Bir Adalet Fermanı, feminist eserler vermiş beş Ermeni kadın yazarın yazdıkları ve hayatları üzerine olağanüstü titiz ve değerli bir çalışma. Yüzyıl önce aynı fikirde olan kadınlar olması sevindirici ancak yüzyılda alınan arpa boyu kadar yol ise üzücü...

Gazeteci Özkök Bey!... Sizin tanıdığınız halk ile sokaktaki halk arasında yüzlerce kilometre var anlaşılan. Bu ülkede yüzbinlerce insan hala 12 Eylülün hesabının sorulmasını bekliyor, o dönemin sorumlularının cezalandırılması için bir şeyler yapıyor.

İki gündür Karstayım. Gülahmet Aytemiz Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinde bir haftadır süren yaz okulunun parçası oluverdim. Türkiyenin bir ucunda 25 genç insanla farklı bir tatil geçiriyoruz Yolunuz Karsa düşerse, biraz kafanızı şehrin dışına uzatın.

İlk kadın gazetecilerdendi. Sanki ailesinin bir büyüğüne derdini anlatırcasına yıllar boyunca Güzin ablanın önünde mektup yığınları oluşturan insanlar aslında farkında olmadan memleketin muhafazakârlık ve yaşam tarzı haritasını da ortaya koydu. Güle güle.

İlk kadın gazetecilerdendi. Sanki ailesinin bir büyüğüne derdini anlatırcasına yıllar boyunca Güzin ablanın önünde mektup yığınları oluşturan insanlar aslında farkında olmadan memleketin muhafazakârlık ve yaşam tarzı haritasını da ortaya koydu. Güle güle.

Bugünlerde tam da derdimiz olan bir konu notalarla anlatılacak. Ruhi Su Dostlar Korosu, Sayad Nova Korosu ve Kardeş Türküler bu toprakların ortak türkülerini seslendirecekler. Ermeni aşıklar, Kürt dengbejler, Türk ozanlar yıldız olup üzerimize yağacaklar.

Taşkesen Paşa, dinlenmeye isyan etmekte sonuna kadar haklı. Ancak kendisi, bulunduğu görevler icabı, meslek hayatı boyunca yüzlerce kişinin dinlenmesine dayalı raporlarla operasyon yürüten bir askerin, bu işe bu kadar şaşması da şaşırtıcı doğrusu.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneğinin İstanbul Feriköyde başlattığı ekolojik halk pazarında Mudurnudan Karaburuna, Milastan Samandağına, Gökçeadadan Eğirdire farklı bölgelerinden gelen hormonsuz sebzeler meyveler satılıyor. Pahalı da değil.

Nerede özgürlükler savunuluyor, bunlar orada. Polis de tabii. Polis duvarları aşılıyor, yumruklar havalarda uçuşuyor, insanlar canlarını zor kurtarıyor, polis de savcılar da seyrediyor. Herkes istediğini yapsın da, saldırı özgürlüğü nereden geliyor?

Bu hafta yakın tarihe dair, kadınlara dair çok şey öğrendim. Cumhuriyetin ilk başhanımının idam karşıtı olduğunu, insan haklarını savunduğunu, Mustafa Kemalin de aşık olabileceğini, sevdiği kadın için ufak jestler yapabileceğini öğrendim.

Türkiyeli altı kadın karşısına geçtik, çoktan ellilerini geçmiş ama çekiciliğinden hiç kaybetmemiş Aliye ABDnin İrana yönelik planları, saldırı ihtimali, Türkiye, Mısır, İsrail, savaşlar, kadınlar ve Latin Amerikadaki gelişmeleri sorduk, anlattı.

Paris, Mumbai, Londra, Caracas, şimdi de Atina; Nairobi ve Brüksel ise sırada. Binden fazla Türkiyelinin katıldığı son Forum da alternatif politika üretimlerine ihtiyaç olan dünya meselelerinin ötesine ne yazık ki geçemedi. Bunlar iyi de, Peki sonra?