Hababam sınıfı gibi bir okul... 25 genç, hep birlikte keyifli ve bol şamatalı bir 15 gün geçiriyorlar.
İki gündür Kars'tayım. Kars Gülahmet Aytemiz Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nde bir haftadır süren yaz okulunun bir parçası oluverdim. Türkiye'nin bir ucunda 25 genç insanla birlikte farklı bir tatil geçiriyoruz...
Kars Gülahmet Aytemiz Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi bölgenin tek güzel sanatlar lisesi. Yatılı bir okul. Öğrencilerin çoğu Sarıkamış, Arpaçay, Digor gibi çevre kasabaların köylerinden gelmiş, lise okuyorlar. Okulun toplam mevcudu 84, küçük bir okul.
Kızlarla oğlanlar hemen hemen eşitler, hatta bazı yıllarda kız mevcudu oğlan mevcudunun önüne geçiyor...
İşte bu küçük okulda, Anadolu Kültür okul yönetimi ile işbirliği yaparak son bir haftadır bir yaz okulu yürütüyor. Ressam Gökhan Deniz ve tarihçi Burcu Yılmaz'ın yürüttüğü yaz etkinliklerinin şehir dışından da pek çok katılımcısı var.
Bu hafta tiyatro sanatçısı Aslı İçözü, heykeltıraş Tamer Aydın, fotoğraf sanatçısı Özcan Yurdalan ve müzisyen Ayşe Tütüncü 25 gençle birlikte durmaksızın çalıştılar. Ortaya birlikte üretilen müzikler, kamera obscuralar, heykeller ve röportajlar çıkardılar. Çalışmalar son hız sürüyor. Etkinlikler gelecek hafta da kültürel miras ve arkeoloji alanında devam edecek.
"Gelmeyenler hata etti..."
Gençler bir haftadır kendilerini ve arkadaşlarını daha iyi tanımanın yöntemlerini keşfettiler, daha fazla soru sormayı, eleştirmeyi, merak etmeyi ve en önemlisi kendilerin ifade etmeyi daha iyi öğrendiler.
Aslen bütün yılı birlikte geçiren ama kendi ifadelerine bakılırsa birbirlerini ilk kez bu kadar iyi tanıma fırsatı bulmuşlar.
Kars'ta ilk kez böyle bir yaz etkinliği yapılıyor. Okul öğrencileri başta böyle bir teklif aldıklarında yapılacak etkinliği tam olarak anlayamadıklarından olsa gerek çok da gönüllü olmadılar. Bütün bir yılı okulda geçirdikten sonra bir de yazın okulda olmak istemediler elbette. Ama şimdi tamamen farklı düşünüyorlar; "gelmek istemiyordum, köyde anneme yardım etmek istiyordum ama geldiğimden beri çok mutluyum, hiç bilmediğim şeyler öğrendim bir haftada." "Başta gelmek istemiyordum ama şimdi çok mutluyum, okullar açılınca diğer arkadaşlarıma gelmeyerek ne kadar büyük bir hata yaptıklarını söyleyeceğim."
Kız oğlan / Kadın erkek
Oğlanlar onlarla önceki gün yaptığımız sohbette konuştuğumuz kız-oğlan, erkek-kadın ayrımını hala sindirmeye çalışıyorlar. Kendilerinin "erkek", kızların ise "kız" olduğu konusunda ısrarcılar. Genç kadın ve genç erkek tanımını da kabul etmiyorlar ama kızlar ilk konuşulduğu andan beri oğlanlara "oğlan" demeye başladılar. Çok da hoşlarına gitti...
Okulun dvd oynatıcısı da ilk kez bu kadar aktif olarak kullanılmaya başlandı. Zaman zaman elektrik kesintileriyle sorun yaşansa da artık hiç de fena olmayan bir dvd arşivleri var. Merakla filmlerin kutularını inceliyorlar, izlemek istediklerini seçiyorlar. En favori film henüz izlememiş olmalarına rağmen Tim Burton'ın animasyon şaheseri "Ölü Gelin".
Okul resim ve müzik olarak iki konuda uzmanlaştırıyor öğrencilerini. Ama bu yaz okulu ile birlikte gençler fotoğraftan gazeteciliğe, tiyatroya kadar pek çok alanla ilgili de fikir sahibi oldular. Hatta şimdi aralarında ilerisi için fotoğrafçılık düşünenler bile var.
"İlk kez Ani'ye gideceğim"
Bu yaz okulu neyi getirdi diye sorduğumda aldığım cevap ise herkesin yorgunluğuna değiyor aslında. "Çok şey öğrendik. Grup olmayı öğrendik, az da olsa dinlemeyi öğrendik."
Etkinlikler kapsamında herkesi en çok mutlu edenlerden biri de iki günde bir yapılan geziler. Ani harabelerinden Kars kalesine, hatta Doğu Beyazıt'a kadar pek çok rota var 15 gün içinde. "Karslı olmama rağmen Kars kalesini ilk kez gördüm. Çok güzeldi. Ayrıca ilk kez Ani harabelerine gideceğim."
Yani demem o ki, Kars'ta, çok uzak bir yerlerde, bir okulda, tatil zamanı cümbüş var. Okul müdürü Cevat bey, Müdür Yardımcısı Alp bey, sabah öğlen akşam şahane yemekler yapan, bütün gençlerden "benim çocuklarım" diye söz eden Necla abla ve Havva, Nurtekin bey, Gökhan, Burcu, gelip giden konuklar ve en önemlisi de 25 genç Kars'ta harika bir iş çıkarıyorlar.
Ve ben bu kısacık geziden 25 afacanın kendi hayatlarına dair bir haftada değiştirdiklerini görmenin keyfiyle ayrılıyorum. Yolunuz Kars'a düşerse eğer, biraz kafanızı şehrin dışına uzatın, Gülahmet Aytemiz Güzel Sanatlar Lisesi'nin kapısını çalın, bir çaylarını için, atölyelerini gezin, sohbet edin, kendinizi iyi hissedeceksiniz...(ÇM/EÖ)