"Göç etti, çünkü erkek kardeşlerini yetiştirmek konusunda bana yardımcı olmak istiyordu. Hiçbir zaman geri dönmedi!"
Abdel Aziz Al Sayed, bu basit kelimelerle, İtalya'ya giderken hayatını kaybeden göçmenlerden biri olan oğlunun kısa yolculuğunu özetliyor.
Ona hoşça kal derken, bunun ona son vedası olduğunu bilmiyordu.
Ezbet el Tobgui, Charqia vilayetinin bir şehri olan Menya el Qamh'dan birkaç kilometre uzakta. Ahmed Abdelaziz Al Sayyed buralıydı.
Genç Mısırlı, Milano'da Perulu beş kişi ile girdiği tartışmada öldürüldü. Mitte Soheil'in kenti olan Ezbet el Tobgui İtalyan Yarımadası'na en büyük yasadışı göçmen alayını gönderen yer olarak biliniyor.
Ahmed köyünden ayrıldığında henüz on altı yaşında bile değildi. Topraklarına üç yıl sonra tahta bir kutuda döndü. Bu üç yıl boyunca, yakın akrabaları, hayat standartlarını geliştirmek umuduyla çok ıstırap çektiler. Baba her şeyini satmak zorunda kaldı. Oğlunun Akdeniz'in Kuzey kıyılarına ayak basabilmesi için borca bile girdi.
İtalyan polisi Ahmed'i yakalamıştı, ama Ahmed, henüz reşit olmadığı için ülkesine iade edilmedi. İki yıl sonra, eğitim alıp bir iş bulduktan sonra, ailesine, yolculuğunu finanse etmek için aldıkları borçları kapatmak için yakında kendilerine para göndermeye başlayacağını söyledi.
Oğlunu sonsuza dek kaybeden yaralı baba "Tüm bu yıllar boyunca şartlarımızı düzeltmek için beklemiştik. Allah farklı bir karar verdi," diyor.
Telefonda sesini duyduktan sonra elleriyle çocuğunun yüzüne bile dokunamamıştı.
Akıntıya karşı yüzmek
İnsan Mitte Soheil'e adım atar atmaz Akdeniz'in kokusunu duyuyor. "Mitte" eski Mısır dilinde "köy" demek, "Soheil" ise, gökyüzünde yükseldiğinde meyvelerin olgunlaşmasını hızlandırdığını ve sıcak dalgalarını yumuşatarak iklimi ılımlılaştırdığını söyledikleri bir yıldızın adı.
Kahire'den 100 kilometre uzaklıkta, Moueiss Kanalı boyunca uzanan tarımsal güzergahtaki ilk köydeyiz. Bu köy, Menya el Qamhah bölgesinin bir köyü.
Burada gözler Kuzey'e çevrilmiş durumda. Bu köyde yaşayan 55 bin nüfusun gençlerinin yüzde 80'i, bolluklar sahili Milano'ya doğru yola çıkma hayali kurdular ve gerçekten de bu göç macerasına atıldılar.
İktidardaki Ulusal Demokrat Parti ve Sharqiya'da nispeten popüler olan muhalefetteki Müslüman Kardeşler arasında kalan memlekette, birçok hayalperest, herhangi bir değişim umudunu kaybetti.
Bazıları kolları sıvayıp, dev dalgalara meydan okumak ve yeni ufuklara doğru akıntıya karşı yüzmek zorunda kaldı.
Mitte Soheil ve çevre bölgelerdeki gençlerden en az 7 bini halihazırda insanlıklarına saygı gösteren daha iyi bir hayat arayışı ile denize açıldılar.
El Sayyed'in annesi gittiğinden beri hiç haber almadıkları oğlunun 29 yaşında, evli ve iki çocuklu olduğunu anlatıyor.
"Beş çocuğum daha var. Eşim kiraladığı yarım feddanlık (bir fedan, 0.42 hektar) araziyi işletmeyi bıraktığından beri basit bir günlükçü tarım işçisi olarak çalışıyor.
"Toprağımız yok. Hayatımız çok zorlaşınca oğlum da pek çok akranı gibi İtalya'ya gitmeyi düşündü. Gerekli miktarı denkleştirebilmek için hem danamızı sattık ve hem de borçlandık.
"Gittiğinden beri hiç haber almadık. Son iki yıldır üzüntümüz çok büyük. Karısı geleceğinin nasıl olacağını bilmiyor."
Mitte Soheil'e ulaşmak için kilometrelerce yol kat ederken dikkatli olmamız gerekti. Yol boyunca çukurlardan kaça kaça ilerlemeye çalıştık. Yol zordu ama köyün çocuklarının 90'ların başından beridir onca çabayla ulaşmaya çalıştıkları Milano'ya giden yol kadar olmasın.
Aslında, Avrupa'ya açılan birden fazla "yasadışı göç" yolu var. En önemlisi de Libya'ya girişi sağlayan kara güzergahı.
Yolculuk Libya'dan itibaren Malta Adası veya İtalya'ya doğru denizde devam ediyor. Bir diğer güzergah Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye'ye doğru çıkış noktası olan Ürdün üzerinden geçiyor.
Libya, İtalya yolundaki göçmenler "deposu"
Köydeki bir muslukçunun Libyalı ve Mısırlı irtibatları sayesinde "yasadışı göçmenler için aracılık" yaptığı gerçeği, aslında herkesin bildiği bir sır gibi.
İtalya'ya ayak basma denemesi üç kez akamete uğrayan Hany, "Genelde 30 bin pound'a mal oluyor," diyor.
"Bu aracı adam çıkış noktasını Al Salloum (Kuzeydeki Mısır ve Libya sınırı) olarak ayarlamıştı. Oradan da Trablus ve Libya'ya... Kahire'deki Al Ataba Meydanı'ndan kalkacak olan otobüse binen yolculara, Libya'nın başkentindeki bir kahvehane olan "Yeşil Dağ"a varır varmaz kendisi ile temasa geçmelerini söyledi. Sonra da, onlara 'Mısırlı delege'nin telefon numarasını verdi. Aracı kaçakçılara 'delege' diyoruz!"
Hikayeyi anlatmaya, köyün bir başka genci olan 24 yaşındaki Saïd devam ediyor:
"Genç Mısırlılar İtalya'ya götürülmeden önce Libya'da 'depolanıyor.' Ben de orada yüzden fazla kişi ile birlikte bir buçuk ay 'depolandım.' Aralarından en az 25'i Mitte Soheil'dendi."
Göçmen adaylarına yemek olarak sadece "bir parça ekmek ve küçük bir parça peynir" verildi. Hareket saatinden önce herhangi bir dalgalanmaya yol açmaktan kaçınmaları gerekti.
Hany devam ediyor: "20 saat, konserve sardalyeler gibi birbirimize yapışmış şekilde denizde kaldık. Gemide, her birimize düşen alan çömelmemize imkan verecek kadar bile değildi."
Bir süre sessiz kalıp sonra devam ediyor: "İtalya açıklarına vardık. Orada sahil güvenlik bizi durdurdu. İltica talebimizin kabul edilmesi umuduyla, Libya'da bize tembihlendiği gibi, Filistinli, Iraklı, Sudanlı, vs., yani istikrarsız ülkelerin vatandaşları olduğumuzu söyledik!"
Mitte Soheil, eski bir köyün modern paçavraları
25 yaşındaki Hossam, halihazırda toplu göç veya ihraç edilme tecrübesini yaşadı. Şöyle anlatıyor: "Orada, yasadışı göçmenler garip işler yapıyorlar. Günde 15 Euro'luk bir maaş için temizlik şirketlerinde veya pizzacılarda çalışıyorlar veya inşaat sektöründe boyacılık yapıyorlar. Gelirlerinin çoğunu, hayat standartlarını yükseltecek planları finanse etmek için köydeki ailelerine gönderiyorlar."
Mitte Soheil'den Milano'ya olan göç dalgası durmuyor. Bu da, köydeki hayat tarzını ve kırsal gelenekleri derinden etkiliyor. Bugün artık buğday tarlalarının kokusunu duymak pek kolay değil.
Tarım ve ticaret, şekerlemeciler ve tornacılar tüm bölgenin temel faaliyetleri olmaya devam etse de köy ekonomisi son zamanlarda önemli değişikliklere uğradı.
Karlılıkları düştüğü için sahipleri tarafından terk edilen tarım arazilerinin üzerinde şimdi yüksek binalar var. Adını açıklamayı reddeden bir çiftçi hükümetin çiftçileri ekmeklerinden etmek için büyük çabalar sarf ettiğini söyledi.
Köyün renkleri, kokuları ve köylülerin kıyafetleri değişti. Heybetli djilbab artık eşsiz bir geleneksel kıyafet değil. Bazen çok acayip şekillerde karşımıza çıkan modern kıyafetler onun pabucunu dama attı.
Burası gerçek bir geçit törenini andırıyor. Eskiden neredeyse denizin içinde yaşayanların evleri şimdi gökyüzünde - ki bu, şimdiye kadar Mitte Soheil'de oldukça nadir olan bir şeydi. Çılgın renkler geçidi ve eski evlerin sade stiline tezat bir mimari...
Dışarıya göç eden kimileri, Mitte Soheil'i laptoplar ve diğer elektronik oyunlarla tanıştırdı. Bugünlerde, köy sokaklarında, kendisine harikalar diyarından getirilen yeni bir oyuncakla arkadaşlarını etkilemeye çalışan bir çocuk görmek olağandışı değil.
Euro da, burada etkisini göstererek arzu ve açgözlülük aşılamış durumda. Kullanımı hayli yaygın. Bu yeni refah gösterisinin arasında, denize açılmayı reddedenlerin evleri geçmiş bitmiş bir dönemin utanç verici sembolleri gibi...
İtalya'ya doğru yolculuk: şans mı şanssızlık mı?
Artık Avrupalılaşmış hatlara sahip yüzüyle Soheil'de geleneksel değerler sistemi dramatik şekilde değişti.
Köyün yaşlılarından Gharib "Artık yaşlılara saygı göstermiyoruz," diye şikayet ediyor.
Gharib'e göre, paranın gücü bir zorbalık haline geldi. İtalya'da yaşayan "yeni zenginler," düğünlerde ve hatta cenazelerde apaçık bir gösteriş ile ortaya çıkıyorlar.
Bu başka ülkelerde yaşayan Mısırlıların Euro'larını arzulayan işgücü maliyeti, ürünlerin ve hatta genç kızların başlık paraları ile birlikte yükseldi.
İtalyan vatandaşları ile evlendikten sonra ikamet izni alanlar, çocuklarını, eğitimlerine devam etmeleri için İtalya'ya göndermeyi umduklarından, artık köyün kendi dil okulları var (1).
İsminin gizli kalmasını isteyen genç bir adam şöyle diyor: "Mısırlı eşim, İtalyan bir eşim daha olduğunu biliyor. Buraya geldiğinde ona çok nazik davranıyor."
Mısırlı eş çok iyi biliyor ki rakibinin mükellefidir, İtalyan eş deyim yerindeyse "altın yumurtlayan tavuktur".
Mitte Soheil'in yerlilerinin bu tecrübe üzerinde vardığı yargılar ortadadır. Burada, deniz tarafından yutulan ve dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkanların evlerinde hala yas var. Diğerleri ise hala aynı denizden gelecek bir mucizeyi bekliyor.
Madalyonun iki yüzü. Kaderin yüzüne güldüklerinde bir zafer havası var. Bu ihtişamın cazibesine kapılan kimileri, teraslarına havuz yaptırdılar ve Moueiss Kanalı'nın yerini de yeni tatil yerleri aldı. İtalyanca bilmekle böbürleniyorlar ve böylece sosyal statülerini ortaya koyarak Kuzey'e doğru gidenler arasında olduklarını hatırlatıyorlar.
Öbür taraftan, diğerleri, aşırı yüksek hayat pahalılığından şikayet ediyor. Başka ülkelerde yaşayan Mısırlılar fiyatların yükselmesine, özellikle de metre kare başına 15 bin pound'dan ( 4,000 TL) satılan tarım arazilerinin fiyatlarının yükselmesine dramatik şekilde katkı yaptılar. Bu rakam çevre köylerdeki fiyatların iki katı.
"Kendimizi Avrupalılaşmış köyümüzde tuhaf hayvanlarmışız gibi hissediyoruz!"
Burada, Mitte Soheil'de, çocuklarını kaybeden anneler hala şartlarını değiştirmeyi uman annelerle karışıyor.
Burada, şans gibi, tehlike de bir oyun ve kendini dalgalara bırakan bir gemi, hayatın da, ölümün de taahhüdü olabilir. Gitme fikri, gençlerin büyük çoğunluğu için bir takıntı haline gelmiş durumda.
Onlar için soru şu: "Olmak ya da olmamak" veya 23 yaşında olan ve yakında köyden ayrılacak olan Mahmud'un dediği gibi "Başar veya yok ol!"
* Dina Darwich'in metnini Elizabeth Grech İngilizceye, Esra Aygın Yalgın da İngilizceden Türkçeye çevirdi. (Mayıs 2010)
(1) Mısır'da "dil okulu" yabancı dillere çok ağırlık veren bir eğitim sistemine sahip özel okul anlamına geliyor.