Cezayir şu anda Kuzey Afrika'nın en zengin, Afrika'nın ise Güney Afrika'dan sonraki ikinci en zengin ülkesi.
1990'larda Cezayir, borçlarını ödeyemez hale gelmiş olsa da, Gayri Safi Milli Hasılası 2000'lerin başından beri yükselişte.
Cezayir zengin bir ülke olsa da, 20. yüzyılın başlarında sömürgecilik nasıl yerli Cezayirlilerin Fransa'ya toplu göç etmesine yol açtıysa, bugün de dışarıya göç veren bir ülke olmaya devam ediyor.
Görünürdeki çelişkilerden bir tanesi ise şu; Cezayir ekonomisinin büyümesi hala gaz ve petrol vergilerine bağlı. Hidrokarbon dışındaki sektörlerin, özellikle de büyük projeleri kapsayan iddialı bir program sayesinde canlanan inşaat ve imar sektörlerinin Gayrı Safi Milli Hasıla'ya katkısı kayda değer bir şekilde artmıyor.
Ülkenin muazzam finansal kaynakları (2009 sonunda döviz rezervleri 148,9 milyar dolardı) ile karşılaştırıldığında işsizlik çok yüksek. Ulusal İstatistik Ofisi'nin açıkladığı miktardan çok daha fazla; yani 2009 sonunda yüzde10.2 (1).
Gayri Safi Milli Hasıla'daki büyümeyi, sürdürülebilir büyümeye dönüştürmek konusundaki yetersizlik Cezayirlilerin toplu halde ülkelerini terk etmelerine neden olan ekonomik güvensizliği açıklıyor.
Diğer ülkelere göç siyasi istikrarsızlık ve hem toplumsal hem de kişisel hakların makaslanması gibi nedenlerle de açıklanabilir.
Resmi veriler yedi ile çarpılmalı
2008'de göç hareketleri ile ilgili olarak yapılan Nüfus ve İskan Genel Sayımı sonuçları Cezayir'de yaşayan yabancılar ile ilgili veriler dışında henüz açıklanmadı.
Bu veriler, ne göçün varlığını ne de birçok göçmenin Cezayir konsolosluklarında kayıt yaptırmadıkları gerçeğini göz önünde bulunduruyor.
Aralık 2008'de, Ulusal Dayanışma ve Yurtdışındaki Ulusal Toplum Bakanı Djamel Ould Abbas ülke toprakları dışında yaşayan 7 milyon Cezayirli olduğunu söyledi (Fransızca yayınlanan günlük "El Watan" gazetesi, 14 Aralık 2008).
Bu sayı kulağa inanılmaz geliyor: Kalkınmada Uygulamalı Ekonomik Araştırma Merkezi'nde (2) çalışan ve göç konularında uzman olan Muhammed Saïb Musette'e göre, resmi kaynakların açıkladığı 1,3 milyon rakamından yedi kat daha fazla.
İkinci adres Fransa
Fas'tan dışarıya göç ne kadar Avrupa içinde yayılmışsa, Cezayir'den göç de temel olarak Fransa'da (3) odaklanmış durumda.
Cezayirli mültecilerin yüzde 85'i Fransız toprağında ve yüzde 8'i de başta İspanya ve İtalya (4) olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde yaşıyor.
Fransa'ya yerleşen Cezayirlilerin birçoğunun çifte vatandaş olduğunu vurgulamakta fayda var. Muhammed Saïb Musette'in çalışmasına göre, Cezayir istatistikleri (1.3 milyon) ve Fransa istatistikleri (477 bin) arasındaki büyük fark muhtemelen bundan kaynaklanıyor.
Bu çalışma Cezayirli mültecilerin yüzde 3'ünün Kuzey Afrika ülkelerinde, yüzde 2'sinin de Kuzey Amerika'da yaşadığını gösteriyor. Sadece yüzde 1'i Yakın Doğu ve Afrika Kıtasında.
Hocine Khelfaoui'nin raporuna göre (5), Kuzey Amerika'da yaklaşık 40 bin ile 60 bin arasında Cezayirli gurbetçi yaşıyor. Bunların üçte biri Amerika Birleşik Devletlerinde, üçte ikisi Kanada'da ve özellikle de Fransızca konuşulan Quebec'te.
Cezayirli mültecileri misafir eden ülkeler geçmişe göre daha çok çeşitlilik arz ediyor. 2007 milletvekilliği seçimleri sırasında, Batı Avrupa ve Kuzey Afrika devletlerinde kayıtlı seçmen sayıları şu şekildeydi:
İngiltere'de 19,997, İspanya'da14,000, Fas'ta 11,284, Tunus'ta 12,000, İtalya'da 5,000, Mısır'da 2,000 (Fransız günlük "La Tribune" gazetesi, 13 Mayıs 2007).
Kayıtsız yaşayan Cezayirliler
Yurtdışında kayıtsız yaşayan Cezayirlilerin sayısı sadece tahmin edilebilir. Göç edenlerin, yani 40 bin kişinin (6) yüzde 3'ü kadar oldukları varsayılıyor. Aslında, kullanılabilecek tek resmi kaynak, Cezayirli göçmenlerin gittiği ülkelerdeki sınır dışı operasyonları sayısı ve polisin idari gözaltı sayılarıdır (7).
Muhammed Saïb Musette'e göre, "yasadışı göç" olgusunun ana nedeni yasal ikamet süresinin aşılması. Şu anda yasadışı göçmenler aynı zamanda İspanya veya İtalya kıyılarına deniz yoluyla gelen "harraga"lardır (8).
Bu "harraga"ların sayısını bilmek çok zor, çünkü hükümet her zaman bu tuhaf toplu göçün boyutlarını minimize etmeye çalışıyor. Bununla birlikte, denizde yolu kesilenlerin sayısı yaklaşık olarak bir fikir verebilir.
Cezayir Sahil Güvenlik verilerine göre, 2005'te 336, 2006'da 1016 2008'de 1335 tutuklama oldu. Yine Sahil Güvenlik'e göre, 2006 ve 2008 arasında denizde 232 göçmen hayatını kaybetti, 99 göçmen ise kayboldu (9).
Genç Cezayirlilerin ülkeden yasadışı olarak ayrılmalarının önüne geçmek için çok sert önlemler alınıyor.
Yasada onları yargılamakta zemin olarak kullanılacak spesifik maddelerin olmamasından dolayı, bu kişiler sıklıkla, "Deniz Kanunları"nı ihlal etmekten" yargılanıp cezalandırıldılar!
2009 başlarından beri, Ceza Yasası'nda yeni bir madde var: Ülke topraklarını yasadışı şekilde terk etmek... Bu maddeden suçlu bulunanlar iki ile altı ay arasında hapis cezası alıyor veya 20,000 (400 YL) ile 60,000 (1,200 TL) arasında Cezayir dinarı para cezası ödüyor.
Cezayir: göç alan bir ülke mi?
Finansal durumundaki düzelmeye rağmen Cezayir dışarıya göç veren bir ülke olmaya devam etse de, bu yavaş ama emin bir şekilde değişiyor ve Cezayir artık dışarıdan göç alan bir ülke olmaya başlıyor.
2008 Genel Nüfus ve İskan Sayımı'na göre, Cezayir'de kayıtlı yaşayan yabancı sayısı 95,000, yani ülkenin toplam nüfusunun yüzde 0.3'ü.
Bu rakam, ne çoğunluğu güneybatıdaki Tindouf kamplarında yaşayan Batı Sahralı Sahraviler olan mültecileri ne de 2005'te Halklar Arasında Dayanışma için Uluslararası Komite (10) için yapılan bir çalışmada belirtildiği gibi, çoğunlukla Sahraltı Afrika ülkelerinden gelen yasadışı göçmenleri kapsıyor.
Bu iki grup da dahil edilselerdi, Cezayir'de yaşayan yabancıların sayısı 34,8 milyonluk (2008) bir ülkede 325 bin olurdu.
"El Watan" gazetesinin 26 Nisan 2009 tarihli nüshasındaki yayımlanan veriler de Cezayir'in göç alan bir ülkeye dönüşmüş olduğunu gösteriyor.
1999'da, İş Gücü İçin Ulusal Ajans (ANEM) 1,000 yabancı işçi olduğunu ortaya koymuştu. Şu anda ise, bu sayı 32,000. Bunların yüzde 40'ı bayındırlık, petrol ve inşaat sektöründeki Çin şirketlerinde çalışan Çinliler.
Ülkeye gelen yasadışı göç ile ilgili resmi bir rakam yok. Sadece yakalanan yasadışı göçmenlerin sayısı biliniyor. Babelmed web sitesinde (11) yayınlanan bir makaleye göre, araştırmacı Mohamed Saïb Musette bu tutuklamaların arttığını belirtiyor.
Bu rakam, 2007'de 6,988 iken, 2008'de 7,824'e çıktı. (2009 yılı rakamları henüz mevcut değil).
CISP araştırması Cezayir topraklarında yaşayan göçmenlerin sayısını hesaplayan çok ender çalışmalardan biri. 2,000 denek üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, bu rakam 26 bin (aynı sivil toplum örgütü tarafından 2003'te yapılan benzer bir araştırmanın sonucunda bu rakam 40 bine çıkmıştı). Bu veri daha akla yatkındı çünkü aynı zamanda, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) verdiği rakamla uyuşuyordu (21,500). İkisi arasındaki fark, BM ajansının verilerinin Afrika dışındaki milletlerden olan mültecileri kapsamamasından kaynaklanıyor.
CISP raporuna göre, bu göçmen nüfusun yüzde 40'ı için, Cezayir son varış noktasıdır. Diğer bir yüzde 40 için, Cezayir Avrupa'ya geçmek için sadece bir atlama tahtası. Geriye kalan yüzde 20'nin ise farklı durumları var (ülkelerine dönmeye parası yetmeyen göçmenler, mülteciler, vs.).
Yasadışı göçe sert baskı
Cezayir'in göç alan bir ülke haline dönüşmesi, otoriteleri korkutmuşa benziyor. 21 Temmuz 1966'dan kalma ve "yabancıların ülkeye girişi, ülkede kalması ve ülke içinde dolaşımı koşulları" ile ilgili bir yasayı değiştirdiler.
Düzenleme Tunus ve Fas'ın göç yasaları ile denkleşti. Bu da, Cezayir'in mülteciler için bir "sığınma yeri" olduğu ününe son darbeyi vurdu. O zamandan beridir, "yasadışı göç" ve buna yardımcı olan herhangi bir faaliyet (ulaşım, konaklama, istihdam, vs.) katı şekilde cezalandırılıyor.
Bu değişiklikler İçişleri Bakanlığı ve valilere yasadışı göçmenleri sınırdışı etme ve gözaltına alma konusunda geniş yetkiler veriyor.
Hükümet bu değişiklikleri, güvenlik gerekçeleri öne sürerek gerekçelendiriyor (terörizm ve organize suçlar ile mücadele). Yasal ikamet izni almak için yapılan herhangi bir evlilik de cezalandırılıyor.
* Yassine Temlali'nin metnini Elizabeth Grech Fransızcadan İngilizceye, Esra Aygın Yalgın da İngilizceden Türkçeye çevirdi. (Mayıs 2010)