Bayrampaşa Cezaevi’ne düzenlenen “Hayata Dönüş Operasyonu” sırasında tutuklu ve hükümlülere işkence ve kötü muamelede bulunan infaz koruma memurları ile askerlere açılan davanın zamanaşımı kararının gerekçesi açıklandı.
12 tutuklunun hayatını kaybettiği operasyondan sonra açılan davayı zamanaşımı nedeniyle düşüren Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin açıkladığı 124 sayfalık gerekçeli kararın 123 sayfası sanık, katılan ve mağdur isimlerine ayrılmış.
"Yargı operasyonun katliam olduğunu kabul etmiyor"
Kararla ilgili görüşlerine başvurduğumuz müdahil avukatlarından Taylan Tanay “Yargı bu kararıyla operasyonlarına taraf olduğunu kanıtlamıştır” dedi.
Taylan bianet’e şöyle konuştu:
“Kamuoyunun 19 aralık 2008 tarihinden sonra bu operasyonun bir katliam olduğuna ilişkin genel kabulü ne yazık ki yargı tarafından benimsenmemiştir. Ve yargı buna ilişkin ne bir soruşturma ne bir kovuşturma yürütebilmiştir. Gerekçeli karar en iyi şekilde bunu açıklıyor.”
“Mahkeme kararında 958 sanıktan 418 sanığın kimlik ve adres bilgilerinin yazılmamış. Bu yönüyle bile mahkeme kararı karar niteliği taşımıyor."
"Kararın altına imza atan Hakim'i şikayet edeceğiz"
“Kararın Yargıtay’da bozulacağını düşündüklerini” söyleyen Tanay “Bu kararın altına imza atan hakimin bu ülkede hakimlik yapamaz. Kendisini Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayet edeceklerini söyledi.
19 Aralık 2000’de Bayrampaşa Cezaevi’ne düzenlenen operasyonla ilgili sekiz yıl süren davayı 19 Haziran 2008’de “zamanaşımı” gerekçesiyle düşüren Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin açıkladığı gerekçeli kararda şöyle denildi:
“İddianamede 1615 sanık adı yer almışsa da, infaz koruma memuru olan 155 sanığın davaları ayrılarak mahkememizin 2007/240 esasına kaydedilmiş, dosyada mevcut kimlik bilgilerine göre Merkezi Nüfus İstatistikleri’nden (MERNİS) sorgulanmak suretiyle davanın tarafları Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sistemine kaydedilmiş, ancak, bir kısım sanıkların isimlerinin iddianamede iki ya da üç kere yazıldığı görülmüş, mevcut kimlik bilgilerine ulaşılamamış, bu nedenle UYAP sistemindeki uyruksuz linki işaretlenerek kayıtlar yapılabilmiş, diğer taraftan iddianamede mağdur olarak gözükmeyen bir kısım kişilerin talepleri üzerine dosyaya katılan olarak taraf kayıtları yapılmıştır. Sanıkların üzerine atılan suç için öngörülen dava zamanaşımı süresinin 19 Haziran 2008 tarihinde dolmuş olması gereğince açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmiştir.”
Halkın Hukuk Bürosu: Katliam Yok, ceza yok, sanık yok
Gerekçeli kararla ilgili bir açıklama yayınlayan Halkın Hukuk Bürosu şöyle dedi:
"19–22 Aralık 2000 tarihinde Türkiye hapishanelerinde yapılan ve adına “Hayata Dönüş” denilen, 28 tutuklu ve hükümlünün yaşamını yitirdiği yüzlercesinin yaralandığı operasyonun, bir katliam operasyonu olduğu bugün kimse tarafından ret edilemeyecek verilerle, raporlarla açığı çıkmış durumdadır. Bu gerçeğin açığa çıkmasına ve aradan 8 yıl gibi uzun bir süre geçmesine rağmen sorumlular, bırakınız cezalandırılmak yargı önüne dahi çıkarılmamışlardır.
“Operasyon tarihinde, Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından verilen sansür kararı ile gerçeklerin kamuoyu tarafından öğrenilmesini engelleyen, sonrasında ölmemek suçunu işleyen tutuklu ve hükümlülere hızla davalar açan, bu davalarda ağır cezalara hükmeden, hatta hızını alamayarak ölen tutuklu ve hükümlülere dahi cezalar yağdıran yargı, 19 Aralık katliamında taraf olduğunu bir kez daha göstermiştir.”(BÇ/EZÖ)