"Hayata Dönüş Operasyonu'" davasında "tutuklulara kötü muamele yaptıkları" ve "görevlerini kötüye kullanma" suçunu işledikleri iddiasıyla bin 460 kamu görevlisinin yargılandığı dava zamanaşımından düştü.
Davanın müdahil avukatı Taylan Tanay "Bu dava mahkeme dosyasında zaman aşımına uğrayabilir ancak bu vahşet halkın belleğinde asla zaman aşımına uğramayacaktır. Yaşamını yitiren tutuklu ve hükümlülerin ailelerinin, bütün insanların adalet arayışı sürecektir" dedi.
"Hayata Dönüş hücre tipi cezaevine geçmek için önceden tasarlanmış bir katliamdır"
Tanay "19 Aralık operasyonları hücre tipi cezaevi modeline geçmek için tasarlanmış, defalarca tatbikatları yapılmış, ölü ve yaralıların bilanço hesabı önceden yapılmış bir katliamdır. Bu dava 17 Haziran 2001'de kamuoyundaki olası tepkilerin önünün alınması için 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açıldı. Bu operasyondan sorumlu olanlar hakkında açılmadı, operasyon sonrasında F tipi cezaevi nakillerinde çalışan bin 460 asker, olay tarihinde cezaevinde görevli 155 infaz koruma memuru hakkında görevi kötüye kullanma ve kötü muamele suçlamasıyla dava açıldı" dedi.
"Operasyonlarda yaralanıp ölmeyen hükümlüler hakkında davalar açıldı"
Taylan davayla ilgili şöyle konuştu:
"Bu davada zamanaşımı bilerek kondu. Hiçbir zaman gerçek bir yargılama yapılmadı. Dava boyunca 11 hakim değişti, mahkeme adli ve idari hiçbir yazıya cevap vermedi. İstanbul Valiliği operasyona katılan personelin ismini istenmesine rağmen göndermedi."
"Böyle bir vahşet yaşanmış, insanlar katledilmiş, sorumluları hakkında tek bir dava açmamışsınız, dönüp bu operasyona maruz kalanlar hakkında dava açmışsınız. Bu operasyon kapsamında Bayrampaşa'da 12 tutuklu yaşamını yitirdi. Altı kadın diri diri yakıldı, aileler tespit edemediler cesetleri, 'hepsi bizim çocuklarımız' deyip teslim aldılar. Bu tablonun sorumluları hakkında dava açılması 44483 sayılı memurların yargılanması hakkındaki kanun gereğince valilik tarafından engellendi."
"Oysa ki bu inanılmaz vahşi saldırıya maruz kalan tutuklu ve hükümlüler hakkında olaydan 68 gün sonra dava açıldı, yargı hiçbir engel tanımadı."
"Dava göstermelik olarak açıldı"
"23 Haziran 2003'te 23. celse görüldü, daha 16 sanığın ifadesi bile alınmamıştı. Bırakın gerçek bir yargılama yapmayı bu davanın göstermelik açıldığına ilişkin öne sürdüğümüz iddiaların tamamı doğrulandı."
"AİHM'ye gidiyoruz"
"Gerekçeli kararın tebliğinden hemen sonra bu kararla ilgili Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesindeki 'adil yargılama' hakkının açık ihlalinden ötürü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracağız. Bu davanın zamanaşımına girmesinde kusurlu olan İstanbul Valileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Müdahil tarafın hiç bir talebini yerine getirmeyen mahkeme ve hakim hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na suç duyurusunda bulunacağız. Ancak bugün kurulun beş yargıç üyesinden biri olay tarihinde Cezaevi veTevkifevleri Genel Müdürü'ydü.
Tanay "sonucu hem temyiz edeceklerini hem de AİHM'ye başvuracaklarını" söyledi. (NZ/EZÖ)