İklim değişikleri, çölleşme, ekolojik yıkımlar, savaşlar, yok olan canlı türleri.. Uzmanlar küresel ısınmaya engel olunmazsa önümüzdeki on yıllar içinde yaşamın yok olacağı söylüyor ve uyarıyor. Yani, yaşam bir bütünen neredeyse yok olmakla karşı karşıya.
İnsanlık, sadece yaşama sevincini, gayretini değil, gelecekten olan beklentilerini askıya almış umutsuzluk girdabına düşmüş durumda. Tüm bu karmaşasının içinde, umudu, bir elmada, bir çocuğun gözlerinde, bir yağmur damlasında aramaya başlayan sanat yönetmeni Dilek Güven ve bir grup oyuncu geçen yıl Tiyatro Krops’u kurdu.
Krops, geçen yıl ilk olarak “Hiçkimsenin öyküsü” isimli oyunu sergiledi. Savaşın neden ve sonuçlarını sorgulamanıza neden olan oyun, geçen sezonun en çok izlenen oyunları arasında yer aldı. Tiyatro Krops bu yıl da, yine savaşa vurgu yapan, savaşın, insanlık, erkekler, kadınlar ve yaşam üzerindeki etkisini anlatan metaformik bir oyunla seyirciyle buluşuyor.
Oyunun adı Kassandra, konusu özetle şöyle:
On yıl süren Truva savaşı bitmiş, savaşı Yunanlılar kazanmış, Truva yerle bir olmuş, bütün erkekler savaşta ölmüş ve kadınlar köle olarak Yunanistan’a getirilmiştir. Truva prensesi ve Apollon rahibesi, kahin Kassandra, Yunanlı komutan Agamemnon’un kölesi olarak Myken’e gelir ve onun sarayına girmeden önce çağrışımlar, hatırlamalar ve kehanet yetisiyle geçmişi, şimdiki zamanı ve geleceği anlatır. Ünlü Alman yazarı Christa Wolf Kassandra anlatısıyla, mitolojik bir figürü gömülü yerinden çıkarıp, ona kendi yorumunu da katarak, bize geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kurar. Tanrı Apollon’un aşık olduğu prenses Kassandra, aşkına karşılık Apollon’dan geleceği görme yetisini ister. Apollon bunu Kassandra’ya verir ancak Kassandra sonra vazgeçer ve kendini tanrıya vermeyi reddeder. Buna öfkelenen Apollon onu cezalandırır, Kassandra geleceği görecektir ama kimseyi inandıramayacaktır.
Sahneden umut hasat eden üç kadın
Önce, tek bir kişiyi simgeleyen üç kadın oyuncunun anlattıklarıyla tanışıyorsunuz, sonra kendi iç savaşlarınızın içinden çıkmaya çalışıyorsunuz. Oyun, tam da bir sanat eserinin yapması gerektiği gibi, estetik estetik rahatsız ediyor sizi. Öyle güzel rahatsız ediyor, öyle güzel incitiyor, öyle tatlı ilerliyor ki zihninizde, anlamadan, paramparça oluyorsunuz. Kendi iç savaşınızdan çıktığınızda, dünyadaki tüm savaşların, "koşulsuz" sona ermesini istiyorsunuz.
Üç kadının, savaşı ve kadınların maruz bırakıldığı haksızlıkları anlatırken kullandıkları objeler de sadece oyunun baş aktörü Kassandra’nın değil iddia ediyorum tüm bir coğrafyamızın bilinçaltı gibi. Mesela biri bir asker kaskı, biri coco cola şişesi, bir bebek, bir çocuk ayakkabısı.
Tiyatro Krops’un kurucusu Dilek Güven, tiyatronun adının Latincece'de hasat anlamına geldiğini belirtiyor ve “Umutsuzlukla umut arasında gidip geldiğimiz günlerde aklımıza umut geldi. Seyirciyle birlikte umudu hasar edelim dedik sahneden” vurgusu yapıyor.
Oyun için Ağustos ayından itibaren çalışan Krops ekibinin, kaptanları olarak tanıttıkları Dilek Güven, “Kassandra’nın bir sözü var: ‘Ben sadece akıl yürüyorum geleceği kim girebilir? Bu söz bana herşeyi özetliyor. İnsanların doğaya yaptıkları, değişen iklim, doğa tüm bunların hepsinin hesabını soracak. Tüm bunları görüp anlatan binlerce insan var kimse onlara inanmıyor. Tıpkı Kassandra’nın başına gelen gibi, anlatıyoruz, inanmıyorlar. Kassandra’nın acısı hepimizin içinde.” diyor.
Kassandra, ilk olarak, 8,9 ve 17 Kasım'da izleyiciyle buluştu. Oyunu, 30 Kasım'da Endlessart Taksim'de izlemek mümkün.
Tiyatro Krops hakkında
Krops Tiyatro İstanbul Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Dilek Güven ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Oyunculuk Anasanat Dalı’ndan öğrencileri Anıl Kır, Ertunç Uygun, Ali Sığa, Esra Akbaş, Umut Barış Taşdemir, Mehmet Emektar, Güvenç Selekman tarafından 2017 yılının Mart ayında kuruldu.
İlk oyunu olan ve Baki Erdi Mamikoğlu’nun kaleme aldığı “Hiç Kimsenin Öyküsü” ile ilk kez 19 Nisan 2017 Çarşamba Saat: 20.00’de Kadıköy Theatron Sahnesinde seyirciyle buluştu. (EMK)