Geziye Özgürlük Koordinasyonu Silivri'de: Arkadaşlarımız serbest bırakılsın

Gezi mahpuslarının tutuklanmasının 3. yılında Geziye Özgürlük Koordinasyonu Silivri Cezaevi önünde açıklama yaptı.
Açıklamaya Gezi mahpuslarının arkadaşlarının yanı sıra, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, Gezi Direnişi’nde polisin attığı gaz fişeği ile hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Anne’nin yanında çok sayıda kişi katıldı.

"Gezi"nin sekiz tutuklusu hakkında
Kavala: Düşman hukuku uygulamaları hukuk devleti için tehdit
Gezi Davası'nda mahkum edildiği ceza nedeniyle yıldır cezaevinde tutulan ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına rağmen tahliye edilmeyen ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay: "Biz tutuklandıktan sonra Güneş Dünya'nın etrafında 3 kez döndü"
— bianet (@bianet_org) April 26, 2025
📹 Video: Evrim Kepenek pic.twitter.com/ENPUHxw90y
Açıklama öncesinde ilk olarak Gezi mahpusu iş insanı Osman Kavala'nın mesajı okundu: Kavala'nın mesajı şöyle:
"Son olaylar, olağanüstü hukuksuz nitelikte tutuklamalar, kanaatimce Gezi davasındaki suçlamaların ne kadar düzmece olduğunun anlaşılmasını sağladı.
Gezi davasının kitlesel protestoları kriminalize etmek için kullanılmış olduğunu gösterdi.
Düşman hukuku uygulamaları, hukuk devleti için büyük bir tehdit oluşturuyor, demokrasi kurumlarının işleyişini tahrip ediyor.
Bu gerçeğin her geçen gün daha iyi anlaşıldığına, insan hayatına ve insan haysiyetine değer veren anlayışın ülkemizde de egemen olacağına inanıyorum."
Atalay: Gezi heryerde
Sonrasında Gezi Davası'nda mahkum edildiği ceza nedeniyle yıldır cezaevinde tutulan ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına rağmen tahliye edilmeyen ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay’ın mesajı okundu:
"Bu ülke GEZİ’yi yaşadı. Ve cesur yürekli kadınların ve gençlerin büyük bir ağacın yapraklarına dönüşerek kara bir dumanı dağıttığı, nefes aldırdığı bir ülke artık burası. Şaşırmaya, tuhaf anlamlar yüklemeye gerek yok. Gezi heryer'de artık. Ve her yerde olmaya devam edecek.” Denmişti Taksim Dayanışmasının bir açıklamasında. Şimdi Saraçhanede yeniden boy verdiği gibi. Liselerden üniversitelerden yankılandığı gibi...Haksızlığa, hukuksuzluğa, seçme ve seçilme hakkına sahip çıkan yüzbinlerin meydanları doldurduğu gibi ve emekçilerin işyerlerinden, köylülerin traktör konvoylarından boy gösterdiği gibi...
Gezi heryerde...“Biz içeri düştüğümüzden beri, güneşin etrafında tam üç kere döndü dünya.”
Bu üç yılda;
Dayanaksız ve uydurma suçlamalarla, delilsiz “yargılamalarla” ve gerekçesiz “kararlarla” Bakırköy ve Silivri Cezaevleri’nde tutulan bizler, Anayasal düzene ve hukuk devletine dönmeyi umut eder ve bunun için mücadele ederken, içine gömülmemiz istenilen karanlığın daha da derinleştirildiğine, anayasal düzenin, Meclis’in ve bir bütün olarak yurttaşların seçme hakkının fiilen askıya alındığına tanık olduk.
Daha ilk gün söylemiştik: “Türkiye bu kuralsızlık ve hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak. Bunu hep birlikte göreceğiz.“
Ve gördük.
Bir grup genç, İstanbul Üniversitesi’nin önünde kurulan barikatın eşiğinde yırttı o “deli gömleğini” ve milyonlar sel olup aktı meydanlara.
“Biz içeri düştüğümüzden beri, güneşin etrafında tam üç kere döndü dünya.
Fakat gün ışıdı her şeye rağmen, biz içeri düştüğümüzden beri
Ve karanlığın kenarından onlar,
Ağır ellerini toprağa basıp doğruldular yarı yarıya…”
Kahraman: En büyük ceza hasret
Sonrasında Gezi Mahpusu Şehir Plancısı Tayfun Kahraman'ın mesajı şöyle:
"Alışmadık, kabul etmiyoruz"
Son olarak ise Geziye Özgürlük Koordinasyonu’nun mesajı okundu:
Gezi, bu ülkenin vicdanıdır, eşitlik ve adalet için umududur.
Barışçıl, yaratıcı, neşenin öznesi olduğu, özgürlük talebini dile getiren bir itirazın ortak hafızasıdır.
O hafızayı susturmak için tam üç yıldır Çiğdem Mater’i, Mine Özerden’i, Can Atalay’ı, Tayfun Kahraman’ı ve sekiz yıla yakındır da Osman Kavala’yı hukuksuzca mahkûm ediyorlar. Bu bir dava değil, cezalandırma ve gözdağı sistemidir. Ülkemizin demokrasi tarihinde kapkara bir lekedir.
Buradan, Silivri’nin ve Bakırköy’ün önünden sesleniyoruz:
Unutmadık. Alışmadık. Kabul etmiyoruz!
Kabul etmeyeceğiz, çünkü Gezi hâlâ bizimle. Çünkü biz, hepimiz, dün olduğu gibi bugün de hâlâ Gezi’deyiz.
***
Bugün sadece hukuksuz Gezi davası yüzünden özgürlükleri gasp edilen beş arkadaşımız için değil; bu ülkenin düşleri, adalet duygusu ve demokrasi umudu için buradayız!
Ethem Sarısülük için, Hasan Ferit Gedik için, Mehmet Ayvalıtaş için, Ali İsmail Korkmaz için, Abdullah Cömert için, Ahmet Atakan için, Medeni Yıldırım için, Berkin Elvan için buradayız!
Saraçhane’de, sokaklarda, kampüslerinde kullandıkları demokratik hakları nedeniyle tutuklanan öğrenciler için, sosyal medyada paylaştıkları özgür düşünceleri nedeniyle gözaltına alınan yurttaşlar için buradayız!
Gazeteciliğin gereğini yaparak gerçekleri dile getirip karşılığında cezaevine konulan basın emekçileri için; yaşadığımız adaletsizliklere sessiz ve tepkisiz kalmayıp baskı altına alınan sanatçılar için buradayız!
Toplum ve kamu yararına düşünüp üreten, kentlerimizi deprem riskine karşı dirençli hale getirmek için çalışan şehir plancıları, meslek insanları ve bürokratlar için; adaletsiz uygulamalara karşı halkın ve ezilenlerin yanında olan avukatlar, hukukçular için buradayız!
Kadınların bedeni, doğumu, yaşamı üzerinde kurulan tahakküme karşı ses çıkaranlar için; kimliğini, varoluşunu inkâr etmeyen bireyler için buradayız!
Onurlu bir yaşam ve emeklerinin hakkı için direnen tüm işçiler ve emekçiler için buradayız!
Yüzbinlerce, milyonlarca insanın demokratik iradesiyle seçildikleri halde keyfi ve mesnetsiz gerekçelerle tutuklanan belediye başkanları için; kayyum marifetiyle susturulmak istenen halk iradesi için; tüm siyasi tutuklular için buradayız!
Onlar içerdeyken biz dışarıda susamayız, susmuyoruz, susmayacağız!
Adalet için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz! Sokaklarda, kampüslerde, fabrikalarda, ofislerde, meydanlarda eşitlik için, demokrasi için, geleceğimiz için mücadeleye devam edeceğiz!
***
Sözümüz var:
Bu adaletsizlik sona erecek, bu dayanışma büyüyecek ve bu hikâye umutla tamamlanacak. Biz kazanacağız!
Gezi’ye özgürlük! Gezi için adalet! Herkes için Adalet! Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!

ÇGD Bursa'dan Gezi Tutukluları ve Ailelerine Dayanışma Ödülü
(EMK)
Arkadaşları Bakırköy’den seslendi: Çiğdem’i, Mine’yi serbest bırakın

İsviçre Emine’yi geri göndermek istiyor: Hayatım risk altında

23 Nisan: Çocuk haklarıyla bayram

BİANET GÜNDEM
Tutuklama cezaya eşitlendi: Gençlerin geleceği cezaevinde eriyor

Savcılık, Saraçhane’deki polis şiddetine ön inceleme başlattı
