Büyükşehirlerde kayıtlı seçmenler 30 Mart’ta oy kullanmak için sandık başına gittiklerinde, sandık heyeti tarafından kendilerine bir zarf ve üç oy pusulası verildi. Seçmen, pusulaların tanımlanmış bölümlerine oy verdiği partiyi belirtecek şekilde ayrı ayrı “evet” mührü basıp, mühür mürekkebi birbirine karışmayacak biçimde pusulaları katlayarak zarfa koyduktan sonra, sandığa attı. Böylece seçmen, üç ayrı seçim için oy kullanmış oldu.
Bu seçimlerden biri Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi, biri de ilçe Belediye Başkanlığı seçimiydi. Zarftaki üçüncü oy pusulası ise ilçe ve Büyükşehir Belediye Meclisine seçilecek üyeleri belirlemek için yapılan seçime aitti.
Oy kullanan seçmenler her üç oy pusulasında da aynı parti ya da bağımsızlara oy vererek kararlı ve sadık bir seçmen tavrı sergileyebilecekleri gibi kimi seçmenler de, üç oy pusulasında iki ya da üç farklı parti ve/ya da bağımsız adaya oy vererek farklı tercihleri sandığa yansıtabilir.
Seçmen etrafı kapalı bir mekanda oy pusulalarına “evet” mührü bastığına ve oy pusulaları birbirinden bağımsız olarak sayılıp, ayrı oy dağılımın listelerinde sonuçlar ilan edildiğine göre, acaba bizim seçmelerin farklı seçme davranışları gösterdiğine ilişki veri derleme şansımız olabilir mi? Olabilirse, bu nasıl olacak?
İki ayrı seçimin (örneğin belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimlerinin) bir sandıktaki sonuçları karşılaştırıldığında tek tek her parti ve bağımsızların aldığı oylar bazı farklar ortaya çıkacaktır. Bu farklar bize iki seçimde iki ayrı partiye (bağımsıza) oy veren seçmenlerin “minimum” sayısını verir. Bu sayı farklı tercih kullanan seçmenlerin minimum sayısıdır, çünkü A partisinden B partisine kayanlarla B partisinden A partisine kayanlar birbirini telafi edebileceği için, ortaya çıkan “kayma rakamları” birbirini telafi etmeyen kısma ait bilgileri bize verebilir. Değerlendirmeler sandık bazlı mutlak farklardan hareketle yapıldığı, A partisinden B partisine geçişle, B partisinden A partisine geçişin aynı ağırlıkla gerçekleşip birinin diğerini telafi etme olasılığının düşük oluşu, seçmenlerin partiler arasındaki hareketliliği konusunda çalışmalar yapma fırsatı yaratıyor.
Seçmenler 30 Mart seçimlerinde, Büyükşehirlerde hem Büyükşehir Belediye Başkanlığı, hem de belediye meclis üyeliği için oy verdiler. Bu oylardan biri tek kişi için, diğeri ise bir parti listesi için kullanıldı. Bu iki seçimin sonuçları karşılaştırmalı bir biçimde irdelendiğinde kayıtlı seçmenlerin yüzde 9,1’inin -ki bu minimum oranı ifade ediyor-, aynı seçimde iki farklı tercihle oy kullandığını gösteriyor. Bu da, oy kullanan her on seçmenden birisi anlamına geliyor.
Bu seçmen kitlesinin herhangi bir partiden bir başka partiye yönelmesi durumunda, ortaya çıkan durumun o parti açısından önemli bir patlama ya da çöküş nedeni olabileceği kuşku götürmez. Çünkü bu seçmen kitlesi, Adalet ve Kalkınma Partisine (AKP) oy verenlerin 4’te 1’i, Cumhuriyet Halk Partisine (CHP) oy verenlerin 5’te 2’si, Milliyetçi Hareket Partisine oy verenlerin 5’te 4’ü ve Barış ve Demokrasi Partisiyle (BDP), Halkların Demokrasi Partisine (HDP) oy verenlerin ise 2 katını oluşturuyor.
Büyükişehir Belediye Başkanlığı ve Büyükşehir Belediye Meclisi Üyeliği Seçimlerinde Seçmenlerin Oy Kullanma Dağılımları | iki Seçimde de Aynı Partiye Oy Verenler | Seçimde iki Farklı Şekilde Oy Kullananlar | Alınabilecek (En az - En çok) Oy Oranları |
AKP | 14.696.879 | 1.338.597 | 36,1 - 39,4 |
CHP | 9.492.960 | 1.636.065 | 23,3 - 27,3 |
MHP | 4.431.523 | 1.695.433 | 10,9 - 15,1 |
BDP + HDP | 1.764.559 | 459.410 | 4,3 - 5,5 |
Diğer Sağ Partiler | 855.580 | 1.232.916 | 2,1 - 5,2 |
Sol Partiler | 79.150 | 329.583 | 0,2 - 1,0 |
Bağımsızlar | 3.842 | 238.439 | 0,0 - 0,6 |
Oyları Geçersiz Sayılanlar | 1.371.628 | 463.305 | 3,4 - 4,5 |
Oy Kullanmayanlar | 4.286.453 | 10,6 | |
Toplam | 36.982.574 | 100,0 |
Yukarıdaki tablo 143 bin 438 sandıkta oy kullanan 40 milyon 703 bin 545 seçmenin iki farklı seçimdeki oy kullanma biçimlerini ve partilerin değişen oy oranlarının kayıtlı seçmene göre alt ve üst sınırlarını gösteriyor.
Tablo, 2014 yerel yönetim seçimlerinde AKP’nin kendisinden sonra gelen iki partinin toplamından 2 puan ileride olabildiği gibi 3 puan geride kalabildiğini de gösteriyor. Bu geçmiş seçim açısından önemli ve anlamlı bir gösterge olmasa da, gelecek seçimler bağlamında AKP başatlığı açısından bir tehlike sinyali oluşturabilir.
Mecliste grubu bulunan partiler dışında kalan diğer sağ / sol partiler ve bağımsızlar, sadık seçmenler açısından handikaplı olmalarına karşın sadık seçmenlerinin iki katı seçmen desteğini çekebilmeleri açısından, mecliste grubu bulunan partiler için önemli bir yardımcı kuvvete dönüşebilme potansiyeli taşıyorlar.
MHP’nin her iki seçimde de kendisine oy veren sadık seçmenlerinin yaklaşık yüzde 40’ı düzeyinde bir seçmen kitlesinin istemlerine yanıt verebilir konumda görünmesi, parti açısından bir yandan alternatif olabilme potansiyeli oluştururken aynı zamanda da iktidarın hedefi konumuna gelme tehlikesine kaynaklık ediyor. Fakat burada MHP açısından avantajı sayılabilecek nokta, yüksek oy potansiyeline aday etkisine açık belediye başkanlığı seçiminde değil de belediye meclis üyeliği seçiminde ulaşılmış olması
CHP’nin sadık seçmenlerinin 6’da 1’i büyüklüğüne ulaşan destek seçmen kitlesini hangi Büyükşehir, Büyükşehirlerde kimlerden ve hangi partilerden oluşturduğu önem taşısa da, yaratılan potansiyel desteğin ileriye yönelik dikkat çeken bir kaynak olarak değerlendirilmesi pek mümkün görünmüyor. Bunun iki nedeni var. İlki; yaratılan destek oy potansiyelinde aday etkisinin ağırlıklı oluşu, diğeri ise mevcut oy yapısının potansiyel oylarla birlikte yine de sınırlarına sıkıştırılmışlıktan kurtulamaması. Bir başka deyişle CHP’nin hâla kayıtlı seçmenlerin yüzde 30’unu aşamaması.
BDP + HDP’nin sadık oylarının 4’te 1’i oranındaki destek oylarını belediye başkanlığı seçiminde değil de belediye meclis üyeliği seçiminde almış oluşu parti desteği artışı açısından önemli olsa da, kendinden önce gelen partinin ancak 3’te 1’i ölçeğinde toplam oy potansiyeline ulaşabilmesi, geleceği çok parlak kılmıyor.
AKP, CHP ve bağımsızlar aday etkisiyle oy potansiyellerini yükseltirken, MHP / BDP + HDP / Diğer Sağ ve Sol partilerin ise parti etkisine dayalı olarak yeni potansiyel oy düzeyleri ortaya çıkmış oluyor. Ama ortaya çıkan fotoğraf -içinde bulunulan aşamada- mevcut siyasal yapının bir başka açıdan çekilmiş pozundan başka şey de pek göstermiyor. (ST/HK)