Kadınlar, kürtaj yasağına karşı “Karar Kadınların” demek için yarın akşam İstanbul, Adana, İzmir, Çanakkale, Antalya ve Sinop’ta eylemde!

İrlanda Aile Planlaması Vakfı'ndan Niall Behan, kürtajın yasak olduğu İrlanda deneyimlerinden yola çıkarak yasağın çözüm olmadığını, en iyi yolun cinsellik ve cinsel ilişki eğitimi ile korunma yöntemlerine kolay ulaşımı sağlamak olduğunu söyledi.

“Kürtaj hakkını tartışmıyoruz, kadınlar adına konuşmayı reddediyoruz” diyen Rahatsız Erkekler, bu akşam İstanbul’da toplanıyor.

Arjantin’in yeni “Cinsiyet Kimliği Yasası” yürürlüğe girdi. LGBT hakları konusunda bir devrim niteliği taşıyan yasa, vatandaşların talebine göre herhangi bir koşul talep etmeden cinsiyet değiştirmelerine olanak sağlıyor.

Trabzon’da hükümetin kürtaj açıklamalarını protesto eden kadınlar, hükümetin toplumsal cinsiyet eşitliğini, kadın bedenini, doğurganlığını ve cinselliğini hedef alan politikalarına “hayır” dedi.

Kadın doğurduğu ve doğurabildiği için mi bu kadar kısıtlanmaya çalışılır? Erkekler doğuramadığı için mi kadının doğurabilmesi en iyi ihtimalle araçsallaştırılır ve geleceğin askeri, polisi yetiştirilmeye çalışılır?

Kadıköy’de “kürtaj yasası” tartışmalarına karşı düzenlenen eylemde, kadınlar kürtajın yasaklanması yerine doğum kontrol yöntemlerine ulaşımın kolaylaşmasını, ayrıca Roboski katliamının sorumlularının yargılanmasını istedi.

Kürtajın yasaklanma girişimini Galatasaray Meydanı'nda protesto eden Kürtaj Yasağına Hayır İnsiyatifi, "Hayatımız bizimdir, bedenimiz bizimdir. Doğurma ya da doğurmama kararını devletler, iktidarlar, erkekler veremez" dedi.

Akdeniz Belediyesi İştar Danışmanlık Merkezi'nin etkinlik çadırına izinsiz olduğu gerekçesiyle polisler tarafından el konuldu.

Uluslararası Af Örgütü, tartışılan kürtaj yasa tasarısı ile ilgili olarak Türkiye hükümetine, kadınların haklarının kapsamlı bir şekilde korunması çağrısında bulundu. Af Örgütü çalışanları da Kürtaj Hakkı kampanyasına destek verdi.

İktidarın kadının kendi bedeni üzerindeki hakkını hiçbir sosyolojik ya da tıbbi açılım ile desteklemeksizin elinden almaya karar verebilmesi, sadece kadınları değil tüm toplumu ilgilendiren ve herkesin tepki göstermesi gereken bir fiyasko.

'kürtaj da, sezaryen de bir haktır'. ama bu hakkın gerçekten varolup olmadığına bakmalıyız.

İzmirli kadınlar, dün akşam düzenledikleri yürüyüşte “Kadın bedeni üzerinde ne erkeğin, ne toplumun, ne devletin herhangi bir tasarruf hakkı yoktur” dedi.

Bursa, Giresun, Maraş, Mersin, Diyarbakır, Bingöl, Antep, Malatya sokaklarında insanların kürtaj tartışması hakkındaki fikirlerini sorduk.

Başbakan Erdoğan'ın kürtaja karşı yaptığı açıklamalar Mersin'de protesto edildi. Kadın Pmlatformu üyeleri, "Her kürtaj bir Uludere'dir" açıklamasının Roboski katliamını ve beden sömürüsünü meşrulaştırma çabası olduğunu ifade etti.

Jinekolog Gülnihal Bülbül, "Yasal kürtaj süresinin dört haftaya indirilmesi yasaklamakla eşdeğerdir" diyor; "Bunun risklerini belki Sağlık Bakanı bilmeyebilir ama her kadın doğumcu bilir. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yasal sürenin 10'dan 12 haftaya çıkmasını savunmamız gerekir".

Başbakan, kürtaj yasası getireceklerini açıkladı. Gebeliğin 10. haftasına kadar olan yasal sürenin dört haftaya indirilmesi planlanıyor.

Sağlık Bakanı Akdağ, başbakanın talimatıyla bir “kürtaj raporu” hazırlayacaklarını açıkladı. Kürtaj tartışmasının kadın hakları üzerinden yapılmasını eleştirdi.

Farklı çevrelerden müslüman kadınlara kürtaj hakkındaki tutumları ve başbakanın açıklamaları hakkındaki görüşlerini sorduk. Prof. Dr. Bilgin, Ulema fetvasına göre, İslamiyet'te gebeliğin 42. gününe kadar kürtaja izin verildiğini söylüyor.

Başbakan Erdoğan, 2002 genel seçimleri öncesi katıldığı Abbas Güçlü İle Genç Bakış Programı'nda "Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınması şart" dedi.