Geçtiğimiz hafta BBC, program sunucusu Jimmy Savile'nin çalışırken bazı kadınlara tacizde bulunduğu yönündeki iddialara ilişkin "kapsamlı inceleme" sözü verdi.
Açıklamayı yapan BBC Genel Müdürü George Entwistle, taciz iddiasında bulunan kadınlardan BBC'de yaşadıklarından ötürü özür diledi. Bu iddialarda bulunan eski çalışanlar, 1980'yi yıllarda BBC'de tolerans gösterilen genel bir cinsel taciz kültürü olduğunu iddia etmişlerdi.
Bu gelişme İngiltere'de işyerinde cinsel taciz konusunu yeniden gündeme getirdi Ancak konu 1970'ler ve 1980'lerde işyerinde taciz yaşandığı, bugün bu konuda olumlu adımlar atılmış olduğu çerçevesinde kaldı.
Gazeteci Kira Cochrane tartışmanın "eski günlere" sıkıştırılmasına karşı çıkan kadınların sözcüsü oldu. The Guardian gazetesindeki 'İşyerinde taciz gerçekten geçmişte mi kaldı?" başlıklı makalesinde işyerinde cinsel tacizin 1970 ve 80'lerde kalıp kalmadığını; bugün eskiye oranla daha az vaka mı olduğu sorularına yanıt arıyor.
***
1970 ve 80'lerde cinsel tacizin yaygın olduğunu kabul edenlerden bazıları günümüzde bu durumun değiştiğini söylüyor. Farkındalık, kadınların artan ekonomik gücü ve 1975 Cinsel Ayrımcılık Yasası'yla başlayan yasal düzenlemelerle problemin ortadan kalktığı söyleniyor.
Everyday Sexism adlı internet sitesinin kurucusu Laura Bates, bu konuda o kadar emin değil. Bates'in sitesi kadınların 1970'lerin toplantılarındaki gibi, deneyimlerini paylaşmalarına olanak tanıyor. Bates, 6 ay boyunca girilen 7 bin 500 girişten binlercesinin işyerinde taciz, cinsiyetçilik, cinsel saldırı ve hatta tecavüz hakkında olduğunu söylüyor. "Bilmediğim şey, 70'erden beri bu olayların yaygınlığının azalıp azalmadığı. Ama 2000 yılındaki Eşit Fırsatlar Komisyonu raporundan biliyorum ki, kadınların yüzde ellisi hâlâ işyerinde cinsel tacize uğruyor."
Kadınların yarısı işyerinde cinsel tacize uğruyor
Güncel ve yeterli istatistiki kanıtlar yok ama AdviseMeBarrister.com için yürütülen 3 bin 400 kadının katıldığı anket çalışması, kadınların yarısının işyerinde tacize uğradığını ortaya koydu.
2011 yılında Washington Post ve ABC News için yapılan anketlerde kadınların dörtte birinin işyerinde tacize uğradığı görüldü. Kadınların Bates'in sitesine yaptıkları açıklamalar da korkutucu şekilde 70'lerde yapılan açıklamalara benziyor: Bir kadın film çekiminde çalışırken yönetmenlerden birinin kalçasına vurduğunu ve bunu anlattığı bir meslektaşının bunun sadece şaka olduğunu söylediğini yazmış. Bir diğeri ise iş görüşmesinde seks hayatının sorulduğundan bahsediyor..
İşyerinde kadınların göğüsleri elleme devri gerçekten bitti mi?
Eşit Fırsatlar Komisyonu'ndan Siobhan Endean bu soruya şöyle cevap veriyor: "Kadınların işyerinde fiziksel olarak saldırıya uğradığı çok örnek var. Bunun değiştiğini düşünmüyorum." Ona Bates de katılıyor ve siteye gönderilen örneklerden alıntılar yapıyor: " 'Depodaki merdivene her çıktığımda patronum kalçama vururdu. İşe ihtiyacım olduğu için çok uzun zaman kimseye bir şey söylemedim' ya da başka bir örnek 'Gece çalışırken bir iş arkadaşım bana tecavüz etti. Tahmin edin kim işini kaybetti. (O değil)'. Bunlar gibi yüzlerce örnek var."
Peki neden iş yerlerinin taciz açısından artık daha iyi yerler olduğuna dair bir düşünce var? Nedenlerden biri, cinsel tacizin kadınları, hayatlarının farklı zamanlarında etkilemesi. Endean bunu şöyle açıklıyor: "Çoğumuz cinsel tacizle işe başladığımız onlu yaşların sonu ve yirmili başların başlarında karşılaşırız. Bir kadın zaman içinde kişisel olarak güçlendiğinde cinsel tacize daha az uğrar ve cinsel tacizin başka bir dönemde kaldığına inanır."
Taciz konusunda sessizliği sonlandırmak
Bu düşünce tacizle ilgili konuşmanın her zamanki kadar zor olduğu düşüncesiyle birleşiyor. Endean onlara ulaşan taciz iddialarına göre bu kadınların işten çıkarıldığını, organizasyon dışında bir yere gönderildiklerini ve kadınların performans düşüklüğü nedeniyle disiplin işlemleri uygulandığını söylüyor: "Şikâyet eden kadınlara disiplin işlemleri uygulanması oldukça yaygın. Eğer kadın işyerinde cinsel istismar olduğunu ileri sürerse ona 'Bu, kadın olduğun için değil, performans göstermediğin için oldu' denecek ya da kasıtlı şikâyet işlemi olarak sonlanacak."
Bates, sadece klasik işyeri tacizlerinin sürmediğini, teknoloji yeni yöntemler yarattığını söylüyor; altı ay süresince tecavüz ve ölüm tehdidi de içeren binlerce taciz e-maili görmüş. 1975'te feministlerin dediği gibi önemli olan şey konu hakkındaki sessizliği sonlandırmak.
Bates, "Bence kadınların susup oturmalarını bekleyen bir düşünce var. Onlara mızmızlandıkları, soğuk, frijit oldukları söyleniyor ve bazen buna neden oldukları için suçlanıyorlar. Biz hâlâ kadınların ne ücret ne de işyerinde cinsiyet eşitliğine ya da büyük şirketlerin başında, mecliste ve yargıda kadın temsiline sahip olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. Kadınların hâlâ cinsel tacizi ortaya çıkaran ve buna karşı sesini yükseltmenin hali hazırda var olan önyargıları daha da kötüleştirme riskini taşıdığı eşitsiz bir pozisyonda olduğunu düşüyorum." (KC/HK)