"Sadece korkuyordum, diyordum Allahım bu adam bana ne yapacak; kimse anlatmadı ilk gece nasıl? Ben dokuz gün öyle kaldım, eli elime değmedi. Düşün, o kadar küçüktüm kıyamadı; dedi ki, 'insandır işte, korkuyor'..."
Yukarıdaki anlatım, Bingöl Elmas'ın çektiği "Evcilik" belgeselindeki dört çocuk gelinden Naze'ye ait. !f istanbul'un Arka Bahçe'sinde ilk kez gösterimi yapılan belgeselin yönetmenini "Pippa'ya Mektubum"dan hatırlıyoruz.
Yönetmen Elmas, kapı, kapı dolaşarak ulaşmış kadınlara; sayıları çok ama anlatmak, yüzleşmek de bir o kadar zor. Nüfusun yüzde 50'sinin reşit yaşın altında evlendirildiği Türkiye'nin farklı şehirlerindeki dört çocuk gelin: Naze, Hayriye, Şaziye ve F.
"Sadece doğuda değil her yerde"
Belgesedeki kadınların nerelerde yaşadıkları belirtilmiyor. Bu bilinçli tercihi Elmas şöyle anlatıyor:
"Bu sorun her yerde. Ama herkeste şöyle bir algı var: Bu sorun doğuda var, zaten cahiller, şu kadar çocuk yapıyorlar. Ama kimse demiyor, yahu bu insanlar neden çocukları için bu kadar kötü bir gelecek hazırlıyor.
"Savaş, anadilde yapılamayan eğitim, gelenek, din, ekonomik sistem, kimse oranın gerçekliğiyle, koşullarıyla hesaplaşmıyor. İşin kolayına kaçıp, bir insanı bir kenti hedef gösteriyorlar. Bu da sorunun tespitini, çözümünü engelliyor."
"Tüm sorunların çocuk bedenleri işgal etmesi"
Elmas, "çocuk gelinler eskidendi, şimdi o kadar çok değiller, biz çalışmalar yürütüyoruz" söyleminin gerçeği yansıtmadığını söylüyor ve acil çözümler üretilmesi gerektiğini belirtiyor.
"Meseleye tepeden inme bir şekilde yaklaşılmamalı, her yerin özgül koşulları içinde ciddi çalışmalar yürütmek gerek. Çünkü 'erken evlilik' Türkiye'deki tüm sorunların toplamı gibi ve bu sorunların çocuk bedenlerini işgal etmesidir. Bu bedenler, bu yükle başa çıkamıyor; oradan da sağlıklı bir toplum çıkması mümkün değil."
"Oğlumu seviyorum ama diyemiyorum"
Çocuk gelinler, aynı zamanda çocuk anneler Hayriye ve Şaziye anlatıyor:
Hayriye: Çocuğun cocuğu olur mu? O ağlarmış çatlayana kadar ben duymazmışım. 15 yaşında bile değildim, peş peşe oldular, dayanamıyordum. Biri bir yandan 'anne', öbürü bir yandan 'anne' diye bağırıyor. Bana 'anne' demeyin nolur diyordum. Ben ne çocukluğumu, ne gençliğimi, ne evliliğimi biliyorum. Anne olmak için karnında onu bilmen lazım, isteyerek dünyaya getirmen lazım.
Şaziye: Oğluma bir yük gibi baktım, benim hayatımı mahvetti, bu çocuk nereden çıktı diyordum. İçgüdüsel annelik duygusu var; ağladığında koşup gidiyorsun ama tutup öpemiyorsun. İki yıl önce oğlumu öpmüşüm; eve gidip eşine gitmiş demiş ki; 'ya annem galiba beni seviyor, beni öptü', bütün gün mutlu olmuş. Oğlumu seviyorum ama diyemiyorum.
"Hayat Devam Ediyor" dizisi evliliği meşrulaştırıyor
Belgeselde, dört kadından en genci F.'nin, "13 yaşında evlendim, beş yaşında kızım var, 19 yaşındayım. Geleceğe baktığımda hiçbir şey göremiyorum" cümlesi, hem erken evliliklerin önüne geçilmesi, hem de çocuk gelinlerin yeniden hayata başlayabilmesi için acil bir çağrı niteliğinde.
Elmas'a Mahsun Kırmızıgül'ün çocuk gelin meselesinin anlatıldığı ve tartışılan "Hayat Devam Ediyor" dizisini sorduk.
"İyi niyetlerle yola çıkılmış olabilir ama filmin insanlarda yaratığı duygu acımak. Bu gerçekliği anlamak ve yüzleşmek varken, acımak zarar ziyan bir durum. Dizi erken evliliği kanıksatıyor ve meşrulaştırıyor."
Hollanda Konsolosluğu'nun katkılarıyla gerçekleştirilen filmin yapımı Kumbara Sanat ve Asmin Film'e ait. Evcilik belgeseli 25 Şubat Cumartesi 19.00 Cinebonus Maçka G Mall, 01 Mart 2012 Saat 17:30' Ankara AFM CEPA Salon 2'de, 03 Mart 2012 Saat: 15:30 İzmir Cinebonus Kipa Extra Balçova Salon 2'de izleyicisiyle buluşacak.
Bingöl Elmas, filmin olabildiğince çok kişiye ulaşması için çalışmalar yapacaklarını ifade etti. Özel gösterimler için [email protected]'dan irtibata geçebilirsiniz. (NV)