Görsel betimleme: 3 Aralık Engelliler Günü'nde İstiklal Caddesi'nde elinde ''Engelsiz insanca yaşam'' pankartı ile yürüyen kırmızı montlu bir tekerlekli sandalye kullanıcısı. Fotoğraf: Nilay Vardar)
Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Medyada "Engeline rağmen yaptı", "Engelleri bir bir aştı", "Engellilerin azmi göz doldurdu", "Aşk engel tanımaz'' gibi başlıklı haberlere hazır olun.
Maalesef Türkiye medyasında söz konusu engelli haberleri oldu mu ayrımcılık daha başlıklarda ortaya çıkıyor.
Engellilerin haberlerde temsili aslında toplumun engellilere bakışıyla paralel. 2002 Özürlüler Araştırması'na göre toplumun yüzde 12'si engelli. Ancak sokağa çıktığınızda ne kadar engelli görüyorsunuz? Çok az. İşte sokakta ne kadar az engelli görüyorsanız medyada da o kadar az engelli haberi görüyorsunuz.
Peki, engelliler medyada görünür olduklarında nasıl yer alıyorlar?
Ya mağdur ya kahraman
Ya mağdur ya da kahraman. Mağdur olduklarında "zayıf", "bağımlı", "yardıma muhtaç", kahraman olduklarında da "insanüstü çabalar gösteren" kişiler olarak yer alıyorlar. Bu da engellilikle ilgili toplumda varolan önyargıların yeniden üretilmesine neden oluyor.
Ayrımcılık en başta dilde başlıyor. Örneğin ortopedik engelliler için "tekerlekli sandalyeye mahkum", görme engelliler için "karanlık dünyaya sahip" vb. denir. Tekerlekli sandalye kullanıcısı için tekerlekli sandalye bir bağımlılık değil özgürlük aracıdır. Görme engelliler görmezler ancak dünyaları ''karanlık'' değildir. Dünyaları zaman zaman kara bulutlu, zaman zamansa tozpembedir; herkes gibi.
Görsel betimleme: Sınıf ortamında öğretmen ayakta duruyor, sıralarda oturan ilkokul öğrencileri parmaklarını kaldırmış.
Biraz haber örneklerine bakalım.
Haber özetle Mersin'de yaşayan doğuştan görme engelli 13 yıllık Türkçe öğretmeni Fahrettin Sadıç'ın hikayesini anlatıyor. Ortada tüm görme engellilere rol model olacak, öğrencilerin bir arada yaşama kültürünü geliştirecek başarılı bir öğretmen hikayesi var. Buraya kadar her şey iyi.
Peki haberde öğretmen ne anlatıyor, muhabir bunu nasıl veriyor?
Öğretmenin dilinden:
''Engellilere önyargılı bakış açısını kırma konusunda öğretmenlik çok önemli.''
Muhabirin dilinden:
''Gönül gözüyle 13 yıldır öğrencilerine ışık oluyor. Fahrettin Sadıç, karanlık dünyasını öğrencilerinin sevgisiyle aydınlatıyor.''
Muhabir tek cümlede hem ''gönül gözü'' tanımıyla görme engellileri ''olağanüstüleştiriyor'', hem ''karanlık dünyaya'' sahip olduklarını düşünerek onları ''mağdurlaştırıyor'', en sonunda da öğrencilere ''ışık'' olduğunu belirterek onları ''normalleştiriyor''. Tüm bu söylem öğretmenin kırmak istediğini söylediği önyargıların hepsini yeniden üretiyor.
Önyargılar yeniden üretiliyor
Görsel betimleme: Kırmızı kuşak bağlamış gelin ve papyonlu damat beyaz bir gelin arabasının arkasında objektife poz veriyor.
Bu haber ise olağanüstüleştirmek üzerine iyi bir örnek teşkil ediyor. "Duymadılar ama düğünlerinde doyasıya eğlendiler" başlıklı haberde Fatsa'da işitme ve konuşma engelli çiftin evliliği "engel tanımayan aşk mutlu sonla bitti" cümlesiyle haberleştirilmiş. Haber "Birbirlerinin sesini hiç duymadılar belki ama bu sevgilerini hiç eksiltmedi'' cümlesiyle devam ediyor. Engellilerin "aseksüel" olduklarına ve "evlenemeyecek"lerine dair önyargılar nedeniyle medyada engellilerin evlenmesi haber değeri taşımamasına rağmen sık sık haber olabiliyor. Haberde kurulan ''duymayanların eğlenemeyeceği ve sevemeyeceği''ne dair söylemle de varolan önyargılar yeniden üretiliyor. Üstelik engelsiz bir kişinin engelli bir kişi ile evlenmesi durumu söz konusu olduğunda durum daha da olağanüstüleştirilerek ''haber değeri'' artıyor.
Görsel betimleme: Serebral palsili bir kişi masada duran kağıda bir şeyler yazıyor.
Medyada sık yapılan haber türlerinden biri de ''engeline rağmen'' başlıklı kahramanlaştırıcı haberler. "Yüzde 96 engeline rağmen hayali olan kitabı çıkardı" başlıklı haberde doğuştan serebral palsili fiziksel engelli bir kişinin kitap çıkarması haberleştirilmiş. Kişinin bu sayede ''hayata tutunduğu''na dikkat çekilmiş. "Engeline rağmen" ile başlayan bu gibi haberlerde engellilerin zaten kitap yazmasının, spor yapmasının, üniversiteye gitmesinin mümkün olmadığı önyargısı vardır. Örneğin söz konusu haberde kişi dışarı çıkamadığını belirtmesine rağmen muhabir neden böyle olduğunu sorgulamıyor bile. ''Engeline rağmen'' haberlerinde kişilerin bireysel azimlerine odaklanarak kişinin yaşadığı engellenmişliğin sistemsel olduğuna ve çözüm önerilerine yer verilmez, sadece kişiler kahramanlaştırılarak ''hayata tutundukları''na odaklanılır. Çünkü en büyük önyargı engellilerin ''hayattan koptuğuna'' dairdir.
Yetişkin biri neden üniversitede annesine "muhtaç"?
Görsel betimleme: Görme engelli öğrenci bastonuyla diplomasını alıyor, yanında da annesi duruyor.
"Görme engelli öğrencinin annesi de 'fahri mezun' oldu" başlıklı haber hem geleneksel, hem de sosyal medyada oldukça fazla paylaşıldı. Habere göre Kocaeli'nde Hukuk Fakültesi'nden mezun olan bir kadın öğrenciye annesi dört yıl boyunca ödevleri ve sınavları için kitaplardan ve notlardan hukuk metinlerini okuyarak tüm sınavlardan başarıyla geçmesini sağladı. Bu sebeple de mezuniyet töreninde anneye de fahri mezuniyet belgesi verildi. Bu olay hiçbir yerde yetişkin bir bireyin neden üniversitede annesine ''bağımlı, yardıma muhtaç'' bir yaşam sürdürmek zorunda kaldığı, bu kitapların erişilebilirliğinin neden kendisine sağlanmadığı sorgulanarak haberleştirilmedi. Oysa bu mevzudaki tek haber değeri buydu. Ancak engelli haberlerinde amaç ajitasyon olunca ''kahraman anne, yardıma muhtaç engelli'' tam da buna uygun düşüyor.
Empati etkinlikleri
Görsel betimleme: Gözlerini siyah kumaşla bağlamış bir kadın, bir erkeğin yardımıyla beyaz bastonla sokakta yürüyor.
Dikkat çekmek istediğim son nokta empati etkinlikleri. Empati nedir? Yani bir kişinin sorunlarını anlamak için ille de onun yerine mi geçmek gerekiyor, kaldı ki 15 dakika göz bağlayarak bir görme engellinin tüm hayat deneyimini yaşamak mümkün mü? Hayır.
Göz bağlama etkinliğine katılan birine gözünü açınca ne hissettiğini sorun, yukarıdaki ''15 dakikalığına kör oldu, gözyaşlarına boğuldu'' başlıklı haberde olduğu gibi "şükür" diyecektir.
Özellikle siyasiler bu etkinlikleri bir reklam aracı olarak kullanıyor. Mesela bir belediye başkanı haber olması için engelliler gününde gözünü bağlayıp caddelerde dolaşır. Oysa buradaki tek haber değeri o belediye sınırlarındaki caddelerin erişilebilir olmamasıdır.
Gazeteciler de "empati" peşinde
Görsel betimleme: Gözüne gözlük takmış bir erkek gazeteci, görme engelli bir erkekle kol kola girerek beyaz bastonla sokakta yürüyor.
Gazeteciler de aynı şeyi yapıyor. Bir gazetecinin engellilerinin sorunlarını anlaması için ille de bir günlüğüne "kör" ya da "tekerlekli sandalye kullanıcısı" mı olması gerekiyor? O zaman zihinsel engellilerin hiçbir zaman haberini yapamayacak mı? Engelli kişilerin kendi sorunlarını anlatması yetmiyor mu?
Görsel betimleme: Ayşe Arman tekerlekli sandalyeye oturmuş başka bir tekerlekli sandalye kullanıcısı ile kaldırımda yürüyor.
İnsan hakları odaklı haberler nasıl yapılır?
İnsan hakları odaklı engelli haberleri yapmak mümkün. Çok temel gazetecilik sorularını akılda tutmak lazım: Sistemdeki sorun ne, sorumlu kim, çözüm ne? Ortada bir mağdur ya da kahraman yok. Sistemin getirdiği sorunlar nedeniyle hayata tam ve eşit katılımı engellenmiş ve haklarından yoksun bırakılmış bireyler var. Bu yüzden de hak temelli haberlerde 2005 yılında çıkan Engelliler Yasası ve BM Engellilere İlişkin Sözleşme, haberlerin iki temel hukuki kaynağı olmalı.
Engellileri mağdur gösteren ajitatif bir haber dili yerine, engellilerin özgür, hayata tam ve eşit katılan bağımsız birey olduklarına vurgu yapılmalı. Engelli olmayı aşılması gereken bir sorun değil, bir farklılık olarak göstermek ise tüm önyargıları yıkmanın en temel noktası olmalı.
Medyada engellilere yönelik sorunlu haberlerde hak temelli değil yardım temelli çalışan engelli derneklerinin de büyük payı var. Bu sebeple engelli haberlerindeki dönüşüm de ancak hak temelli çalışan dernek ve gazeteciler sayesinde mümkün olacak.
Özetle haberlerde şunlara dikkat edilmeli:
* Engellileri mağdur ya da kahraman olarak gösterme
* Engellilerin hayata tam ve eşit katılımına vurgu yap
* Engellilerin bağımsız birey olduğuna vurgu yap
* Yeti yitimlerine değil, engellere vurgu yap
* Ajitatif olmayan bir dil kullan
* Sorumluları göster
* Çözüm önerileri sun
* Hak temelli çalışan derneklerin görüşlerine yer ver
* Ulusal ve uluslararası mevzuata yer ver
* Haberlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağla
* Engellilerden sadece engellilikle ilgili değil, her konuda görüş al (NV/AÖ)