Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" çerçevesinde 18 Temmuz'da Dolmabahçe'deki Başkanlık Ofisi'nde yaptığı toplantıya katılan Anayasa Kadın Platformu'ndan Hülya Gülbahar, Başbakan'ın kadınların somut önerilerini reddettiğini söyledi.
Toplantıyı bianet'e değerlendiren Gülbahar, "Toplantıdan umutlu ayrılmak için herhangi bir neden göremiyorum" diyerek şunları söyledi:
"Bu açılım olarak başlayan sürecin 'demokratik açılım', ardından da 'milli birlik ve kardeşlik projesi' şeklinde evrimleştirilip, içeriksizleştirildiği koşullarda yapılan bir toplantı oldu. Somut çözümlerin tartışıldığı bir toplantı olmadı. Başbakan onlarca görüşten, sadece Ekonomik Sosyal Konsey'in bölgede toplanması önerisine net 'hayır'ı olmayan bir yanıt verdi. Anadilde eğitim, kota ve seçim barajı içinde olmak üzere diğer tüm önerileri açık ve net biçimde reddetti. Bu, toplantıyı izleyen süreçte kadınların dile getirdiği görüş ve önerilerin, hükümet ve devlet politikalarında herhangi bir değişiklik yaratmasını beklemek hayal olur. Başbakan kadınlardan gelen önerileri görmezden gelmeyi tercih etti."
Toplantıda şiddet üretmeyen bir dil kullanılmasının altını çizdiklerini belirten Gülbahar, talepler arasında sorunun siyasi muhataplarıyla görüşülerek çözümünün aranması; politik tutuklalar için genel af çıkarılması; hastaneler ve adliyelerde Kürtçe konuşan görevli ve tercümanların istihdam edilmesi olduğunu anlattı.
Başbakan'ın çözümü tek parti iktidarı
"Ancak bu somut talepler Başbakan tarafından kabul edilmedi" diyen Gülbahar, şöyle devam etti:
"Siyasi reform, siyasetin demokratikleştirilmesi için seçim barajının indirilmesi, seçimlerin ve siyasetin finansmanı konusunda sınırlayıcı önlemlerin getirilmesi, gençler ve kadınların eşit temsili için kota ve pozitif ayrımcılık politikaları uygulanması önerileri de Başbakan tarafından reddedildi. Başbakan, 'seçim barajın indirilmesini düşünebiliriz, tartışabiliriz ama ülkede istikrar özellikle de ekonomik istikrar açısından bir süre daha tek parti yönetimine ihtiyaç var' dedi.
"Kadınlar, Başbakan'ın konuşmasında sadece annelik vurgusu yaptığını belirterek, kadınları bağımsız bireyler olarak ele alan politikalar izlenmesi gerektiğini dile getirildi. Ancak ne yazık ki Başbakan kadın - erkek eşitliğine inanmadığını, bu nedenle 'fırsat eşitliği' kavramını kullandığını, kadınlarla erkeklerin farklı olduğunu, birbirinin mütemmimi (tamamlayıcı) olduğunu söyleyerek kadınlarda büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
"Kadınların karar mekanizmalarında eksik temsili konusunda ise 'Türkiye'de böyle bir sorun yok, karar mekanizmalarında kadın var görüşünde' ısrarcı oldu ve esnek yaklaşımda bulunmadı. Eşit temsilin sağlanması ya da en azından minimum yüzde 40 kota uygulanmasını isteyen Avrupa Konseyi'nin Ocak 2010 kararlarının ise bağlayıcı olmadığını vurguladı. Kota uygulamasının kadınları aşağılamak olduğunu söyledi." (SP)