bianet'in çetelesine göre erkekler, 2010'da 159 kadını öldürdü; öldürülen kadınların sayısı ocakta 16, ağustosta 35'ti. Kadınlardan bazıları devlete sığındığı halde şiddetten korunamadı. Eskişehir'de M.B.'yi katiline teslim eden polislerdi. Adapazarı'nda B.A.'yı kocası karakolun önünde dövdü, İzmir'de E.S.'yi polise şikayet ettiği sevgilisi karakol çıkışında vurdu.
"Muhafazakar yaşam biçimine direnen kadın öldürülüyor"
Resmi rakamlara göre her gün en az üç kadın öldürülüyor. Şüpheli ölümleri, intihar süsü verilmiş cinayetleri, intihara zorlanan kadınları ekleyince, rakam daha da yükseliyor.
Feminist, avukat Hülya Gülbahar "Cinayetler cins kırım boyutunda" diyor.
Töre ve namus adına işlenen cinayetlerin son yedi yılda yüzde 1400 arttığını hatırlatan Gülbahar, bu durumu "kadınların hayatını muhafazakar dünya görüşüne göre biçimlendirme çabası" ile açıklıyor. "Bu yaşam biçimine ve ideolojiye direnen kadın ise öldürülüyor."
Haberlere göre, kadınlar sevgililerinden ayrıldıkları, boşandıkları erkeklerin hayatlarında hak sahibi olmasına izin vermedikleri, sinemaya gittikleri, kadınlık görevlerini yerine getirmedikleri için öldürülüyorlar.
bianet'in sorularını yanıtlayan Gülbahar, "Tayt giydi, göbeği açıktı, elbisesi şeffaftı diye öldürülen ya da devlet eliyle cezalandırılan kadınlar var. Katillerse 'haksız tahrik' adı altında devlet eliyle korunuyor" diyor.
Bir devlet politikası olarak ayrımcılık
Gülbahar kadın cinayetlerini "kadını değersizleştirip 'erkek üstündür, kadın farklıdır' diyen anlayışın bir ürünü" olarak nitelendiriyor: "Kadın erkek eşitliğine inanmayan bir başbakan var."
Gülbahar'a göre, Türkiye'de kadın hareketinin eşitlik ruhunu anayasaya, Medeni Yasaya, Türk Ceza Kanunu'na (TCK), gündelik hayatın tüm alanlarına yayma çabaları sabote ediliyor. Yasayı etkisiz kılan düzenlemeler, sonuç almayı engelliyor:
"Kadınlar aleyhine çalışan kadın bakanı görevden alınmalı"
Gülbahar, çözüm önerilerini ise şöyle sıralıyor:
- Devlet kademelerinde kadın erkek eşitliğine inanmayan görevliler, kadın sorunlarının çözümü için çalışmayan kadın bakanları da dahil, görevden alınmalı.
- Çözümde kararlı kadrolarla bir eylem planı hazırlanmalı, uygulama için yeterli sayıda sığınak ve kadın danışma merkezi açılmalı, bütçe ayrılmalı.
- Eşitlik Çerçeve Yasası çıkartılmalı, anayasada ve yasalarda reform yapılmalı.
"Bağımsız kadın hareketi silkinmeli"
Gülbahar'a göre, bunların gerçekleşmesi için kadın hareketine büyük görev düşüyor. Ancak bağımsız kadın örgütleri, hükümetin feministlere yönelik "Siz Anadolu kadınını temsil etmiyorsunuz" söyleminin ve marjinalleştirme çabasının etkilerini yaşıyor.
Gülbahar, "Çok sayıda hükümet yandaşı kadın örgütlülüğü oluşturuldu. Süreç, kadın örgütlerinin devletle ilişkilerini ve bağımsız duruşunu her geçen gün daha fazla zedeliyor. Bağımsız kadın hareketinin ciddi bir silkinişe ihtiyacı var" diyor. (BB)