Hamas öncülüğündeki Filistinli grupların 7 Ekim'deki saldırısının ardından İsrail'in başlattığı savaş bir ayı buldu. İsrail, Batı'dan aldığı destek ile savaş suçlarına her gün bir yenisini ekliyor. Uluslararası kamuoyundan cılız da olsa "katliamı durdurun" sesleri yükseliyor.
Savaşın durması ve katliamın son bulması için Türkiye'de yapılan çağrı daha yüksek perdeden ifade ediliyor. Ancak girişimler, temenniden öteye gitmiyor. Bahçeli kısa süre önce "Devletim istesin, şartlar da öyle gerektirsin, Gazze’deki çocuklara kol kanat germek için yola revan olmazsam namerdim" sözleri ile bir kez daha 'mitili atma' yolundaydı. Erdoğan da İsrail'i 'sert' sözlerle kınadı. Ancak tüm söylenenler, Türkiye'de yaşayan Müslüman kesimin duygularına tercüman olmadı.
Erdoğan 'one minute' çıkışının ardından her ne kadar İsrail ile gergin bir ilişki sürdürmeyi tercih etse de İsrail doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya aktarılmasına yeşil ışık yakmıştı. Bugün İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal etme isteğinin arkasında Gazze açıklarında zengin doğalgaz kaynaklarının olduğu da sıkça dile getiriliyor. 7 Ekim saldırısından günler önce Erdoğan, İsrail ile ortak sondaj çalışmaları yapılacağı 'müjdesi' de vermişti.
Müslüman grupların cuma namazı çıkışlarında yaptığı protestolar da sokaklarda yapılan cihat çağrıları ile sınırlı kaldı. Bir de yabancı bazı markalara yönelik boykot çağrısı ve bir fast food restoranına evcil farelerin bırakılması gibi eylemlere tanık olduk. THY ise uçuşlarda İsrail ürünlerine yer vermeyeceğini duyurdu.
Tüm bunları okurken İsrail ile Türkiye arasındaki politik, askeri ve ekonomik ilişkiler aklıma geldi. Politik ve askeri ilişkiler görece daha gözler önünde oluyor. O nedenle ekonomik ilişkilere dikkat çekmek istiyorum.
İstanbul'da bir kişi İsrail'i protesto etmek amacıyla McDonalds'ın içine bir kutu fare bıraktı. pic.twitter.com/Nz2nHrNwQE
— Metropol Haber (@metropolmedya_) November 6, 2023
Türkiye'nin İsrail'deki enerji yatırımları
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 2023 raporuna göre, İsrail, 7.03 milyar dolarla 2022 yılında Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı 10. ülke oldu.
Türkiye ile İsrail arasında Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında oluşturulan Türkiye-İsrail İş Konseyi'nin geçmişi, 1993 yılına dayanıyor. Konseyin başkanlığını İbrahim Sinan Ak yürütüyor.
Ak halen Zorlu Grubu şirketlerinden Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş.'nin CEO'su.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "5 babayiğitten biri Zorlu" sözleri ile takdir edilen Ahmet Nazif Zorlu bir süre önce de ödüllendirilmişti.
Zorlu Grubu'na bağlı Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş, İsrail'de önemli yatırımlara sahip. Hatta grup bünyesinde bir de "Zorlu Enerji Israil Ltd." adlı İsrail'de 2017 yılında kurulan bir şirket var. Zorlu'nun İsrail'de üç doğalgaz santrali ve Filistin'de bir güneş santrali bulunuyor.
Zorlu Grubu, KAP'a yaptığı bildirimde santraller hakkında şu bilgileri veriyor:
Zorlu Enerji'nin %75 hissesine sahip olduğu ZJ Strong Energy for Renewable Energy Ltd Co.'nun Filistin'in Deodsea bölgesinde 2 MW'lık güneş enerji santrali bulunmaktadır.
(...)
Zorlu Enerji, İsrail'in Ashkelon kentinde 840 MW kapasiteli kombine çevrim doğal gaz santrali yatırımını gerçekleştirmek üzere 2003 yılında Dorad Energy Ltd.'e %25 oranında ortak olmuştur. Dorad Doğal Gaz Santrali Mayıs 2014'te ticari faaliyete geçmiştir. Zorlu Enerji'nin %42,15 oranında ortağı olduğu Ezotech Electric Ltd., İsrail'de Ashdod Energy Ltd. ve Ramat Negev Energy Ltd. şirketlerinin %100'ünü elinde bulundurmak ve iştiraklerin faaliyet planına göre elektrik ticaretinde bulunmak amacıyla kurulmuştur. Ezotech tarafından yürütülen iki doğal gaz kojenerasyon santrali projesinden Ashdod santrali 20 Aralık 2015 tarihinde, Ramat Negev santrali ise 31 Aralık 2015 tarihinde devreye alınmıştır. Santrallerin devreye alınmasıyla piyasa düzenleyicisi "lsrael Electric Corporation" tarafından yapılan performans testlerinde daha yüksek üretim değerlerine ulaşılması neticesinde 2016 yılında santrallerin üretim lisansları tadil edilerek Ashdod santralinin kurulu gücü 55 MW'tan 64,54 MW'a, Ramat Negev santralinin kurulu gücü ise 120 MW'tan 126,4 MW'a yükseltilmiştir.
Zorlu Enerji'nin %42,15 oranında ortak olduğu Solad Energy Ltd., İsrail'de Ashdod ve Ashkelon'da faaliyet gösteren soya yağı üretim tesisleri ile yakın çevresinde faaliyet gösteren sanayi tesislerine enerji sağlamak amacıyla 2006 yılında yaklaşık 77 MW elektrik ve 70 ton/saat buhar kapasitesine sahip olacak ve doğal gaz ile çalışacak kojenerasyon santral yatırımını gerçekleştirmek üzere kurulmuştur.
Türkiye, İsrail silah sanayisine çelik sağlıyor
İsrail ile sıkı ekonomik işbirliği yapılan alanlardan biri de çelik ihracatı. Türkiye'den en çok çelik ihracı yapılan ülkeler arasında İsrail de yer alıyor. İsrail çelik ihtiyacının yüzde 65'ini Türkiye'den sağlıyor.
İÇDAŞ, İsrail'e çelik ihraç eden şirketlerin başında geliyor. İÇDAŞ Yönetim Kurulu üyesi Adnan Aslan, Çelik İhracatçıları Birliği'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürütüyor.
Çelik, silah ve savunma sanayi açısından önemli bir hammadde.
Personel Koruma Ekipmanı: Çelik tabanlı zırhlar, kasklar ve diğer koruyucu ekipmanlar savaş alanlarında askerleri korumak için kullanılır.
Zırhlı Araçlar: Tanklar, zırhlı personel taşıyıcılar ve diğer zırhlı araçlar, çelik zırh plakaları sayesinde mermi ve diğer projektil saldırılara karşı koruma sağlar.
Deniz Araçları: Savaş gemileri, denizaltılar ve diğer deniz araçları, dayanıklılık ve koruma sağlamak için büyük miktarlarda çelikten yapılmıştır.
Silahlar: Geleneksel ateşli silahlar, namlu, mekanizma ve diğer bileşenler için yüksek kaliteli çeliğe ihtiyaç duyar.
Mermiler ve Projektiler: Bazı mermi tipleri, delici uçları için özel çelik alaşımları kullanır.
Hava Araçları: Bazı askeri uçaklar, çeliğin dayanıklılığını ve sertliğini kullanarak yapılan kritik bileşenlere sahip olabilir.
Füzeler ve Roketler: Füzelerin ve roketlerin gövdesi ve iç mekanikleri, çeşitli çelik alaşımlarından yapılabilir.
Köprüler ve Altyapı: Askeri mühendislik projeleri, hızla kurulabilen geçici köprüler veya diğer altyapı projeleri için çelik kullanabilir.
Elektronik ve Sensörler: Çelik, bazı askeri elektronik ve sensör sistemlerinin kabinleri veya koruyucu bileşenleri için kullanılabilir.
Karakol ve donanma binası milliyetçi iş insanından
İsrail'de çok sayıda otel, AVM, enerji santrali, hastane inşaatını yapan Yılmazlar İnşaat Şirketi'nin sahibi Ahmet Reyiz Yılmaz, Türkiye siyasetinin de bilinen isimlerinden.
"MHP genel başkan adayının, soyunun sopunun Türk olup olmadığını ortaya koymak ön şarttır. Bu vesile ile Türk'e lider olmak isteyen herkes çıkar ve yedi nesil ötesinde Türk mü, yoksa başka bir unsur mu olduğunu ortaya koyar" diyerek 2009'daki MHP kurultayında Devlet Bahçeli'nin karşısında aday olan Yılmaz daha sonra kendi partisini kurmaya karar verdi.
Bir dönem Abdüllatif Şener'e destek veren Yılmaz, Türkiye’deki bazı TV kanallarının Yahudiler’in elinde olduğunu ve ABD-İsrail ekseninin kendilerini Meclis'e sokmamak için bu kanallardan propaganda yayını yaptırdığını söylemişti.
Yılmaz halen, Muhafazakar Yükseliş Partisi'nin genel başkanlığını yürütüyor. Uzun yıllar İsrail'de inşaat sektöründe faaliyet sürdüren Yılmazlar İnşaat'ın projeleri arasında Aşdod polis karakolu, Hayfa donanma binası, Tel Aviv adliye binası, Beyt Semeş'te içinde derslikler, spor salonları, stadyum gibi birçok ünitenin bulunduğu polis okulu, Orot Rabin elektrik santrali, Ben Gurion Havalimanı gözetleme kulesi, Taberiye Gölü su arıtma tesisi, Manhattan Tower da yer alıyor.
Uzun süre İsrail ile sıkı bir ilişki sürdüren Ahmet Reyiz Yılmaz, "Kalk ayağa Türkiye, Ahmet Reyiz geliyor" sloganı ile yaptığı partisinin mitinglerinde İsrail ve ABD'yi eleştirince bir anda ambargo ile karşılaştı. Çalışanlarına yönelik vize ambargosu konan Yılmazlar İnşaat'ın çalışanlarından da İsrail'i terk etmesi istendi.
2023 Filistin-İsrail Savaşı
(Mİ)