‘2019’a Doğru’ dizisinin ikinci yazısında dün; seçim sistemine (7102 sayılı) seçim ittifakı yasasıyla eklenen kamburlara değinilmiş ve bugünün yazısına da, MHP – AKP dayanışmasıyla oluşturulan seçim ittifakı anlayışının siyasal sisteme olası etkilerinin sergilenip, irdelenmesi kalmıştı.
Seçim ittifakı
Yasanın onbeşinci maddesinde belirlenen yapısıyla partiler arasında kurulacak seçim ittifakı, “seçimin başlangıç tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde, genel başkanların imzalarını ihtiva eden ittifak protokolü”nün Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) teslimiyle oluşur. Seçimde partilerin oluşturacakları aday listelerinin teslim tarihinden üç gün önceye kadar da, partiler arasında yapılan ittifak, taraflarca iptal edilebilir.
Demek ki seçime katılma hakkı bulunan partilerin ittifak yapmaya başlangıçta sadece yedi günleri, ittifakı bozmak için ise, görece uzun bir süreleri var. Sanki önce ittifak yap da, sonra ‘ne yapacağına’ karar verirsin, demek gibi!..
Partiler arasında seçim ittifakı iki şekilde yapılabiliyor. İttifak biçimlerinden biri; “seçimlere katılma yeterliliği taşıyan siyasi partinin seçime katılmaması halinde, bu partinin üyesi, kendisinin ve üyesi olduğu siyasi partinin yazılı muvafakati alınarak, başka bir siyasi parti tarafından aday” gösterilmesiyle (md.16) oluşan ittifak, diğeri ise; kendi aday listelerini oluşturarak seçime katılan partiler (md.17) arasındaki ittifak.
Birinci tip ittifakın tarafı olan partiler seçime katılmadan, ittifak yaptığı parti üzerinden kendi milletvekillerini meclise sokma avantajına sahip olurken; ikinci ittifak modelinde ise barajı aşamayacak partiler, ittifak barajı yoluyla (md. 20) kendi baraj sorunlarını ortadan kaldırma olanağına kavuşuyorlar.
İttifak barajı aşamayan parti oyları ve geçersiz sayılamayan oylarla büyür
Yasanın onuncu maddesinde -birden çok yere mühür basılmış olsa da- “ittifak alanı içerisinde .. EVET mührünün basıldığı her durumda bu oy pusulaları geçerli kabul edilir ve sayım döküm cetvelinde ittifakın ortak oyları sütununa” işaretlenir hükmüyle, ittifak oylarının iptal edilemezliği ilan ediliyor. Buna karşın, seçime tek başına ittifaksız katılan siyasi partilere verilen oylar açısından, EVET mührünün basılma yeri ve sayısı hakkında yeni bir hüküm getirilmiyor. Bu da, ittifak partileriyle ittifak dışı partiler arasında oyların geçerli sayılma biçimi açısından önemli bir farklılığa, eşitsizliğe işaret ediyor. Önümüzdeki seçimlerde bu tür eşitsizliklerin yaşanması ya da yaşanacak olması, sanırım kimse için sürpriz olmaz.
Geçersiz sayılamayan ittifak oylarının seçim sisteminde yarattığı ikinci eşitsizlik; ittifak barajı yoluyla seçim barajını aşamayan partilerin de, listelerinden seçimde milletvekili çıkarabilmeleridir. Oysa barajı aşamasa da milletvekilliği kazanabilen o partiler, ittifak dışında seçime katıldıklarında aynı sayıda oyla meclise tek bir milletvekili bile yollayamazlar. Bu olgu aslında, baraj sorunu yaşayan tüm siyasi partileri ittifaka zorlamanın ana hatlarını çiziyor. Çünkü böylece ittifak dışında değer kazanmayan siyasi parti oyları, ittifaka katılınca milletvekilliğine dönüşebiliyor.
İttifakın iki türü; “güç” ve “şer” odaklılık
Baraj sorunu yaşayan bir siyasi parti için iktidar partisi tarafından oluşturulan ittifaka katılım, güç odaklı bir ittifaka giriş anlamını taşıyor. Buna karşılık içerisinde (HDP) Halkların Demokratik Partisi ve / ya da (CHP) Cumhuriyet Halk Partisi’nin bulunduğu veya başını çektiği bir ittifaka her hangi bir siyasi partinin dahil olmasıysa, şer odaklı bir ittifaka girmek anlamını taşıyor.
Şer odaklı ittifakın yerli ve milli olmadığını ve de onların teröristlerle işbirliği içinde olduklarını, tüm televizyon kanalları ve de havuz medyasında en yetkili ağızlardan günde üç/beş/on kere ilan edilip anlatılması, tartışma ve haber programlarının her konuda uzman bilirkişilerince eleştirilip yerden yere vurulması, elbette, demokrasinin bir gereği(!). Ayrıca yeni demokrasinin bir başka gereği olarak da, bu şer odaklı ittifakın söylemlerini kitlelere ulaştıracak birkaç küçük gazete ve televizyon kanalcığı dışında ülkesini ve milletini seven hiçbir kişi ya da kuruluşun bunların dediklerini aynıyla kitlelere ulaştırmayı düşünmesi, ne mümkün ne de gerçek olabilir. Çünkü yeni demokrasinin medyası, yerli ve milli güçlerin sözcüsü olarak, ancak onaylanmış gerçek ve doğruları kitlelere ulaştırabilir. O da, yerli - milli siyasi partilerin oluşturduğu güçlü ittifak ve onun söylemleridir(!)
Seçim ittifakı yaklaşımının istemeden araladığı kapı
Beş yılda bir yapılan yerel yönetim seçimlerinde il genel meclisi ve / ya da belediye meclisi seçimleri siyasi partiler arasında geçen yarışlar, milletvekili seçimlerindeki yarışlarla çok büyük oranda aynılıklar taşır. Fakat bu iki tip seçim arasında bir büyük fark vardır. O da, yerel yönetim seçimlerinde barajın olmamasına karşılık, genel milletvekilliği seçimlerinde yüzde onluk seçim barajının olması. İşte bu fark; iki seçim tipi arasında ortaya çıkan ayrışmanın da ana çizgisini oluşturur.
Yerel yönetim meclislerinin seçimlerinde, genellikle büyük partiler -iktidar/ana muhalefet partileri gibi- genel milletvekilliği seçimlerinde alabildiklerinden az, buna karşılık baraj altı siyasi partileri ise milletvekilliği seçimlerinde aldıklarından çok daha fazla oy alıyorlar. Buna, seçim barajı etkisiyle ana partilerde oy kümelenmesi (konsalidasyon) denebilir.
Eğer yüzde on barajlı bir genel milletvekili seçiminde tüm siyasi partiler iki ya da üç ittifak grubu içinde seçime katılacak olurlarsa, seçime katılan -her iki/üç seçim ittifakı grubunun da barajı aşması koşuluyla- tüm siyasi partiler için barajsız seçim ortamının oluşması anlamına gelecektir ki.. Bu da büyük ana partilerin oy kümelenmesi yerine oy yitimiyle karşılaşmalarına neden olacaktır. (Herşey mubah kültürüne, küçük bir eski demokrasi golü).
Bir başka deyişle; ittifak aracılığıyla güç arttırımına yönelip, barajsız seçimle karşı karşıya kalarak demokrasi dersi almanın şoku da denebilir bu duruma. Ya da “Dimyat’ın pirinci”… (ST/HK)
9 Nisan Pazartesi: Üç seçim, bir sonuç arayışı
SEÇİM, GEÇİM, İKTİDAR YAZI DİZİSİ
Seçimlere Giriş - 04 Nisan 2018 Çarşamba
Seçmen ve Sandık Seçmen Kütükleri, Sandık Görevlileri - 05 Nisan 2018 Perşembe
Seçim İttifakı ve Siyasal Sisteme Etkileri - 06 Nisan 2018 Cuma