"Küresel Isınmanın KIRILMA NOKTASI"
Buradaki "kırılma noktası" iklim değişikliklerinin geri dönüşü olmayan tehlikeli noktaya ulaşmasını, kontrol dışına çıkmasını simgeliyor; diğer bir deyişle felaket senaryolarının hızla hayata geçişini… Biz küresel ısınmanın varlığını açıkça görmeye başladığımızda, dünya tehlikeli noktayı çoktan geçmiş olacak.
NASA Yerbilimleri Enstitüsü Başkanı James E. Hansen, birikmiş salımları diğer ülkelerin üç katı olan Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) dünya o noktaya gelmesin diye alınmış herhangi bir tedbirinin bulunmadığını vurguluyor:
"Planımız, iklim değişikliği meselesini yeniden gözden geçirmek üzere bir on yıl daha beklemekten ibarettir. Bir on yıl daha gecikmek ise, muazzam bir risktir."
Dünyanın geleceği için kaygı duyanlara bilimsel bir rehber
Ayrıntı Yayınları’nın Dünya Sorunları Dizisi’nin ilk kitabı "Küresel Isınmanın KIRILMA NOKTASI" Hansen’in makalelerini derleyerek, iklim değişikliği sorununa odaklanıyor. Kitabı Türkçeleştiren ve derleyen Abdullah Yılmaz, kaleme aldığı sunuş yazısında Hansen’in önemini "Küresel ısınma denince, Türkiye’de nasıl bizim aklımıza Ömer Madra gelmişse, dünyada ilk Hansen geliyordu" diyerek vurguluyor.
Kitabın önsözü de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin İklim Değişikliği Konusundaki yayınları nedeniyle ödül verdiği, Açık Radyo Yayın Yönetmeni Madra’dan. Madra’nın "bilimsel rehber" olarak nitelediği kitap, Hansen’in dokuz makalesinden oluşuyor. Küresel iklim değişikliği ve Hansen'in makaleleri üzerine söyleştiğimiz Madra diyor ki:
"Hansen’in yakın zaman önce kaleme aldığı önemli makaleleri de içeren bu derleme, yalnız aktivistler için değil, çocuklarının ve torunlarının geleceği için kaygı duyan tüm insanların ve bizzat kendi yarınlarını düşünen gençlerin de çok işine yaracak bir bilimsel rehber. Bilimsel ama insanı yıldıracak bir 'teknik' dili de yok aslında."
Madra’ya göre Hansen, dünyanın önündeki en önemli sorun olan küresel iklim değişikliğini dünyaya bilimsel olarak etraflıca anlatan ilk bilim insanı. Madra, Hansen için "Günümüz doğa bilimleri dünyasındaki yaygın kanıya göre, Dr. Hansen, bu konularda günümüzün en önde gelen bilim insanlarından biri; belki de birincisi" diyor.
Gençler "uyutulmaya" razı mı?
Hansen, her yılı yüksek kârlarla kapatan şirketlerin ve bu şirketlerin destekçisi siyasetçilerin rahat bir nefes alması için bilim insanlarına ölçümleri durdurmayı öneriyor. Böylece küresel ısınmayı açıkça kanıtlayan araştırmaları saklarken, iklim değişikliklerinin insan kaynaklı olmayabileceği şüphesini taşıyan araştırmaları aceleyle ve hatta coşkuyla açıklama külfetinden kurtulacaklar. Ama bir engel var:
"NASA’nın görevlerini sıralayan metnin ilk maddesinde, 'yuvamız gezegeni anlamak ve korumak' diye yazıyor olması. Belki bu değiştirilip yerine 'özel çıkar çevrelerinin arkasını kollamak' ibaresi konabilir."
Madra’ya göre özel çıkar çevreleri ve onları koruyan iktidar sahipleri bu yolla oldukça büyük başarılar elde ediyor; maalesef… Kendilerine ve çocuklarına insan gibi bir gelecek kurmak isteyen gençlerin ve her yaştan aktivistlerin sabrının taşmakta olduğunu vurgulayan Madra, medyanın bağımsız ve dürüst kesimlerinin de desteğiyle 'gezegenin kavrulmasının' önüne geçilebileceğini söylüyor:
"Britanya’da Kingsnorth kömür yakıtlı santraline, Heathrow Hava Limanının genişletilmesine, ABD’de Kingston kömür yakıtlı termik santraline, Coal River Mountain adlı dağın tepesinin havaya uçurulmasına karşı çıkan gençlerin, Avustralya’dan Polonya’daki iklim zirvesine uçak kullanmadan 40 günde giden genç aktivistlerin, sabırları taşma noktasına geldi. Bu insanların, politikacıların aldıklarını söyledikleri yarım yamalak ‘tedbirler’le daha ne kadar zaman uyutulmaya razı olacakları sorusu, sormaya değer bir soru."
"Felaketler öncelikle yoksulların başına yıkılacak"
Hansen’e göre alınması gereken öncelikli önlem karbon salımlarının durdurulması; karbonun havaya karışmasını önleyecek bir teknoloji geliştirilene kadar kömür yakıtlı santrallerin kapatılması, benzinle çalışan arabaların kullanımdan kalkması. Çünkü mevcut sorunun en önemli iki kaynağını taşıtlar ve enerji santralleri oluşturuyor. Eğer tedbirleri ertelersek yakın zaman içinde milyarlarca insanın iklim mültecisi olduğu, içme suyunun bulunmadığı, kuraklığın ve yangınların arttığı bir dünyayla karşı karşıya kalacağız.
Madra evlerinden olacak bu milyarlarca insanın çoğunlukla yoksul ülkelerdeki geniş kesimleri ve zengin ülkelerin giderek genişleyen yoksul kesimlerini kapsayacağını anlatıyor; "Küresel iklim değişikliği, belki de dünyanın gelmiş geçmiş en adaletsiz olgusu" diyor:
"ABD’deki Katrina fırtınasıyla sellerin götürdüğü New Orleans’ın, her şeylerini yitiren –çoğunlukla siyahî– yoksul kitleleri, bunun en çarpıcı örneklerinden biri. Sular altında kalma tehlikesiyle yüz yüze Bangladeş’i, Tuvalu gibi ada devletlerini, evleri ve geleneksel yaşam biçimleri gitmekte olan İnuitleri ve bunlar gibi sayısız örneği söylediklerimize ekleyebiliriz." (GG)
* Küresel Isınmanın Kırılma Noktası, James E. Hansen, Ayrıntı Yayınları, 250 sayfa, Ocak 2009