Sabah 10'da Mecidiyeköy Gülbağ'dan yola çıktım, Taksim'e yürüyerek gitmek üzere... Taksim'e geldiğimde saat 15:00'ti. Yol boyu polisin emekçilere birçok müdahalesine şahit oldum, onlarca gaz bombasına maruz kaldım. Gaz bombasından korunmak için dükkanlara sığındım, panzerle su sıkan polisten koşarak kaçtım... Oysa yola haber yapmak için çıkmıştım ve elbette emekçilerle 1 Mayıs'ı kutlamak için...
Mecidiyeköy'e çıkar çıkmaz beni göz yaşartıcı bomba karşılıyor. "Henüz" ilk bombam olduğu için aldırmıyor, yoluma devam ediyorum. Mecidiyeköy otobüs duraklarının önünden geçiyorum. Sivilden -sivil polisten söz etmiyorum- çok polis var. "Ne yana gitsem ne yapsam" diye düşünürken panzer benim olduğum tarafa doğru yöneliyor. Durakta bekleyen yaklaşık 30 kişiye su sıkıyor. Grup dağılıyor. Sonradan onların Cumhuriyet Halk Partili'ler (CHP) olduğunu öğreniyorum...
Yola devam.
"İşe gidemezsiniz, unutun onu"
"Savaş var sanki memlekette."
Nişantaşı'na ulaşabilmek için polis ablukasını geçmek isteyen bir kadın böyle bağırıyordu. Bir diğer kişi polise soruyordu:
"Peki işe nasıl gideceğimi söyler misin?"
Polis bunun gibi soruları hep benzer şekilde yanıtlıyordu:
"Yol kapalı. Hadi buradan bıraktık sizi diyelim, ofisinize kadar 50 tane daha kontrol noktası var. Siz işe gidemezsiniz, unutun onu."
Üstelik "nasıl gideceğini" soran Şişli Etfal Hastanesi'ne ulaşmaya çalışan hasta yakınları olduğunda da cevap hiç değişmiyordu:
"Yol kapalı..."
Kısacası Şişli'de "emekçiler emekçilere karşı"ydı...
CHP'li Korkmaz: Bayrağımıza bile tahammül edemiyorlar
Yer: Şişli'de bir ara sokak
Olay: Elinde CHP bayrağı olan bir kişiye polis müdahale ediyor. Tartışıyorlar. Adam soruyor: "Yasak mı CHP bayrağı tutmak?"
Mehmet Korkmaz: "Gözünüzle görüyorsunuz, ne anlatayım daha" diyor yine de bir şeyler söylüyor...
"CHP'nin bayrağına bile tahammül edemiyorlar. AKP kapatma davasının üstünü kapatmaya çalışıyor. 1 Mayıs'ın bugün böyle geçiyor olması tesadüf değil. AKP planlamıştı.
İşçinin sembolü 1 Mayıs'ta Taksim'de olmak. Orada olması demek işçinin konuşma özgürlüğü olduğunu sembolize eder. Yasak olmasa bunların hiçbiri yaşanmazdı..."
Halkevleri'nden Songül: Tacizciye açık, emekçiye kapalı
Yer: Şişli'de bir başka ara sokak
Olay: Bir kadın polis barikatını aşmak istiyor. Yanında üç kadın arkadaşı daha var. Polis engel oluyor. Kadınlar sinirli, kendi aralarında söyleniyor.
Halkevlerinden Songül:
"Tayyip Amca'nın ellerini öperim. Eğer müdahale etmeseydi hiç sorun çıkmayacaktı. Bugün emekçilerin günü, emekçilerin gününde emekçilere eziyet ediyorlar. Yılbaşı kutlamalarına Taksim açık. Kadınlara tacizde bulunuluyor... Yine de açık. Peki emekçiye neden kapalı?"
"Faşist uygulama"
Yer: Halaskargazi caddesinde bir pastane
Pastaneye su almak için uğruyorum. Gaz bombasından boğazım yanıyor. Pastanede Ömer ve Yusuf'la tanışıyorum. Orada çalışıyorlar. Sabah saatlerinden itibaren tüm olayları gözlemlemişler:
"Ara sokaklarda birikiyor gruplar. Onlar ana yollara çıkıp birleşmek istedikçe ekipler müdahale ediyor. Göz yaşartıcı bomba atıyorlar. Grupların amacı Taksim'e inmek.
"Bir ülkeyi yöneten başbakanın işçilere 'ayak takımı' demesi doğru değil. Bugünkü müdahaleler de faşist uygulamalardı. Eğer hükümet yasak koymasaydı bugün hiç sorun çıkmazdı. Geçmişte de bu caddede kutlamalar oldu. Sorun çıkmadı."
"Ya hep beraber, ya hiçbirimiz"
Yer: Şişli Etfal'in önü
Olay: Türk Tabipleri Birliği'nden bir grup pankart açıyor
Şişli Etfal'in önüne ulaşmak için ara sokaklardan geçerken 6-7 kişilik gruplarla karşılaşıyorum. Pankartlarını toplamışlar açabilecekleri bir yer arıyorlar. Hastaneye ulaştığımda pankartını açmayı başarmış yaklaşık 60 kişi slogan atıyor:
"Polis, aldanma, sağlığını unutma"
"Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz"
"Yaşasın 1 Mayıs"
"Yaşasın halkların kardeşliği"
Alkışlar...
"Asayişi yok eden devlet"
Yer: CHP Şişli İlçe Binası önü
Olay: Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Süleyman Çelebi basın açıklaması yapıyor. Belediye-İş'ten Mehmet Akkuş'la konuşuyorum:
"1 Mayıs'ın Taksim'de olmasının sembolik anlamı var. 77'de yaşananlardan, orada ölenlerden ötürü... Yasak koyarak devlet şiddete zemin hazırlıyor. Eğer Taksim'e çıksaydık bunlar yaşanmazdı. Kitlenin olduğu yerde her zaman sorun çıkabilir ama bu kadar asla büyümezdi..."
Tülay Özçitik bağımsız olarak katılmak istemiş 1 Mayıs'a, onunla da CHP'nin önünde konuşuyoruz...
"Halkından bu kadar korkan bir devlet olamaz. İşçinin en doğal hakkı bugünü kutlamak. Vali bu insanlık dışı uygulamalardan sonra istifa etmeli. 1 Mayıs ve Taksim özdeşleşti. Bu özdeşim olmasa da 77'de ölenlerin anısına saygıdır bizim Taksim'e çıkmamız. Asayişi devlet kendisi yok etti."
"Gaz yiyince katılmaya karar verdim"
Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nden (ÖDP) Yücel Demir:
"Bugün yaşananlar hükümetin yeteneksizliğini gösterdi. Özgürlükten ne anladıkları ortada, özgürlük onlar için sadece türban. AKP, işçi ve emek düşmanı... Hükümet komik duruma düştü."
Emekli öğretmen Aliye:
"İki defa gazlandım. Şişli'ye kutlamalara katılmak için gelmemiştim ama gazı yiyince katıldım."
Açıklamadan sonra CHP'nin önündeki kalabalık dağılmaya başladı. O sırada ÖDP milletvekili Ufuk Uras ve korumaları tartaklandı... cnnturk.com'un haberine göre polis 505 kişiyi gözaltına aldı.
1 Mayıs 2008 böyle geçti... (GG)