Seçimlere yirmi parti girmiş olmasına rağmen genel kanı iki parti arasında geçti diyebiliriz. HDP ve AKP.
AKP’nin birçok koldan çalıştığını, propaganda yaptığını Türkiye kamuoyu gördü. Cumhurbaşkanıyla bir koldan (mükerrer açılış törenleriyle) Başbakan ve basın diğer taraftan bize oy verin yerine HDP’ye oy vermeyin kampanyalarıyla özellikle HDP’yi hedef göstererek çalıştılar. Cumhurbaşkanı’nın “halka sesleniş” konuşmalarındaki bunu biz yaptık tarzındaki konuşmalarından halk ne kadar tarafsız olduğunu gördü ve seçim sonucuna yansıttı.
En son Diyarbakır’daki HDP’nin büyük mitingindeki patlama hem kararsızları hem CHP’nin tabanında hem de bağımsız olarak giren Cemaat aday seçmeninden HDP’ye yönelimler olmasına sebep oldu.
Neredeyse her bölgeden HDP’nin seçim çalışmalarına, çalışanlarına, bürolarına saldırı oldu, engellendi, engellenmek istendi. HDP bunu soğukkanlılıkla çok güzel yönetti, yönlendirdi, mağdur edebiyatı yapmadan.
Cumhurbaşkanı’nın tek adam fikri onay almadı.
AKP’nin 2023 hayali, hedefi inandırıcı değildi.
Başkanlık sisteminin referandumuna dönüştürülen seçimde hayır çıktı.
Kutuplaşma kaybetti.
Barış kazandı, umutlandırdı.
AKP Bölgede tabela partisi konumuna düştü.
Ekonomideki rakamların şişirme, biraz da demokrasiden, insan haklarından bahset işaretleri verildi.
HDP’ye verilen emanet oyların boşa gitmediği HDP tarafından yapılan açıklamalarla doğru yerde olduğu anlaşıldı.
Kibirli siyasete dur denildi.
CHP’nin suya sabuna dokunmayan siyasetine, risk almazsan seni taca atarım denildi.
AKP’nin oy kaybetmesine Cumhurbaşkanı’nın taraflılığı damga vurdu.
Balkon konuşmaları bir süreliğine rafa kalktı.
Gezi’de Kürtler var mıydı sorusunun net cevabı verildi.
Seçmen ilk defa sadece oy kullanmadı oyuna sahip çıkmak için nöbet de tuttu.
Meclise ilk defa bu kadar kadın milletvekili girdi.
Türkiye dış siyaseti de iç siyaseti de kaybetmiş oldu.
Türkiye derin bir nefes aldı.
Korku eşiği aşıldı.
Türkiye barışı seçti, bütünleşmeyi, demokrasiyi seçti.
Kaybedenlerin arasında Muhsin Kızılkaya birinci sıraya oturdu.
Abdulkadir Selvi ve birçok kişi “Artık burada durulmaz” diyerek işaret fişeğini ateşledi. (HB/HK)