"Ortadoğu'ya gelince, her ne kadar Irak her gün pilotlarımızı tehdit ediyor ve hala birçok güçlükler çıkarıyorsa da; buna rağmen Bağdat bölgede, ancak uzun vadede ciddi bir durumdur. İçeride yıkılmış bir rejim, sağlanamamış bir iç güvenlik ve önceki kuvvetinin bir gölgesi durumundaki silahlı kuvvetler... Bu durumu ile Irak, Amerikan çıkarlarına daha ziyade uzun vadede sorun yaratabilecek bir Ortadoğu istikrarsızlık unsurudur." General Henry H. Shelton, ABD Müşterek Genelkurmay Başkanı. (1)...
"Irak'a müdahale, bölünmeyi de beraberinde getirir. Bunu, Türkiye'nin yanı sıra İran ve Rusya da istemez. Irak'ın son zamanlarda yaptığı bir hata mı var ? Yoksa 10 yıl öncesinin hesapları mı sürdürülüyor? Biyolojik silahların yalnız Irak'ta değil; İran, İsrail, ABD ve daha bir çok ülkede ve hatta Ermenistan'da bile var olduğu söyleniyor. ABD'nin 100 bin askerle müdahalesi uydurma bir haber. Körfez Savaşı'nda daha fazla askere gereksinim duyuldu." General Hüseyin Kıvrıkoğlu, Türk Genelkurmay Başkanı. (2)
Irak'ı İkinci Hedef yapmanın arka planı
General Shelton'un beyanından sonra, Irak'ın, Generalin bu düşüncesini değiştirmesine neden olacak terörizme benzer hiçbir olumsuz girişimine rastlanmadığı yine ABD görüşleriyle belirlendi. Evet, bu beyanattan sonra, bir 11 Eylül felaketi yaşandı, ancak bunun Irak ile ilgisi saptanamadı. (3) Buna rağmen ABD'de; Savunma Politikası Kurulu (DPB-Defence Policy Board) adı altında yarı resmi fakat çok etkili bir grup, Irak'ı Afganistan'dan sonra ikinci hedef yapma çabasına girişti. Bunların elemanları ve girişimleri bundan önceki makalelerde ayrıntısı ile verildi ve bunlara bir de ad takıldı: Şahinler. (4)
Özetlenecek olursa ortada, genelde askerlerin onaylamadığı, fakat bir kısım politikacıların her fırsatta ortaya atarak ciddi girişimlerde bulundukları bir Irak'a saldırı görüşünün benimsendiği ve nerede ise kaçınılmaz olduğunun beyan edildiği bir durum var. Bugün bu satırlarla askerlerin beyanlarını biraz daha açarak, neden bu tür bir saldırıya taraftar olamadıklarını belirtmeye çalışacağım.
Saldırı planından önce düşünülmesi gereken
Herhangi bir saldırı planı yapılmadan önce, asgari şu faktörler değerlendirilmelidir: vazife, tehdit, ortam ve kendi durumumuz.
Şimdi Irak'a bir saldırıyı bu dört faktöre göre basite indirerek, ayrıntısız ve çok kısa olarak değerlendirelim.
Vazife: TSK'nın görevi, Türk varlığını ve ülkenin bütünlüğünü korumaktır. Bu nedenle Irak'a düzenlenecek bir saldırı sonrası verilecek kayıpların nedenlerini açıklamak olanaksız olacak. Irak'taki Türk varlığının haklarının korunması için başka barışsever yollar denenmelidir. TSK'yı böyle bir göreve yönlendirebilmek için Musul-Kerkük gibi, adeta aldatmacalar düzenlemeye çalışmak onur kırıcıdır. Bir şehidin yakınlarının onur duyamayacağı kayıplara neden olmamak için, Irak'a saldırı amacı ile TSK'ya vazifeler uydurmaya çalışılmamalıdır.
ABD Silahlı Kuvvetleri'nin vazifesine gelince, kısaca şu şekilde tanımlayabiliriz: Ülkesinin bütünlüğünü savunmak; ulusal hedefinin (Serbest ve hakça ticareti; sermayenin, malın, hizmetin ve gerekirse insan gücünü ; liberal bir düzenle; ABD çıkarlarına hizmet edecek bir barış ortamı içinde -Pax Americana-; bütün dünyaya yayarak- Küresellik-; halkının yaşam düzeyini yükseltmenin) önündeki engelleri kaldırmak. Irak'ı bu vazifenin yapılmasında engel olarak görenler saldırıyı onaylamaktalar. Ancak, ABD'de bu vazifeyi çatışmaya girmeden barış yolu ile sağlamanın çarelerini araştırabilir, bu durumda savaş kaçınılmaz değil ... Nitekim ABD Dışişleri Bakanı C. Powell da dahil bir grup politikacı da buna inanmakta, BM-Birleşmiş Milletler denetim heyetinin NBC silahlarının kontrolü için gönderilmesine çalışmaktalar. Bunlar da Güvercinler olarak adlandırılmakta.
Ortada "vazife" yok
Vazife ile ilgili olarak sayfalar dolusu gerekçeler ileri sürülebilir. Ancak kısaca şunu söyleyebiliriz: Ortada her iki ülkenin de silahlı kuvvetlerinin muhakkak kullanılmasını gerektiren bir vazife yoktur. TSK, ABD silahlı kuvvetleri ile beraber ortaklaşa bir saldırı düzenlediği takdirde, Amerikan yayılımcılığının (Ulusal hedefinin) hizmetine girmiş olacaktır. Bu onur kırıcı durumu, Türk kamuoyuna kabul ettirmenin olanağı yoktur.
Tehdit: Irak silahlı kuvvetleri, ellerinde mevcut NBC silahları ve füzeleri ile Türkiye için bir tehdit oluşturmakta. Ancak, bunları ABD'nin bilgisi dahilinde sağlayanlar yine AB üyesi ülkeler. Bu silahlara karşı TSK'nın savunma yöntemleri, ABD gibi en son teknolojiyi kapsamadığından, bir saldırıda Türkiye, büyük kayıplar vermek durumunda kalacak. Afganistan'da olduğu gibi ABD gölge boksu yapamayacak, ilk saldırıda Irak, NBC silahları ve füzeleri ile yanıt verecektir.
Unutmamak gerekir ki Irak, Körfez Savaşı'nda Scud füzelerini İsrail'e karşı kullanabilmiştir, gerektiğinde şimdi de kullanabilecektir. ABD teknolojisi ile bütün bu silahlara karşı bir savunma yöntemi uygulayabilirken ülkemiz Türkiye, ülkesi ile hedef teşkil edecek, kaybeden yine biz olacağız. Ancak, Körfez Savaşı'ndaki gibi yalnız ekonomik kayba uğramayacak, can kaybına ve olumsuz politik gelişmelere muhatap olacak.
Ortam: Böyle bir saldırı için, Körfez Savaşı'ndaki gibi bir koalisyon kurma olanağı bulunamayacak. Çünkü saldırıya neden gösterilebilecek bir gerekçe bulunamayacak. Kısacası politik ortam böyle bir saldırı için hazır değildir. İran'ın güneydeki Şii unsurlara sahip çıkması önlenemediği takdirde saldırı bir Ortadoğu savaşına dönüşebilecek.
Kendi durumumuz: Ekonomik yetersizlik (130 milyar dış ve 80 milyar dolar iç borç, IMF kıskacı, birbiri arkasına gelen krizler), sosyal bünyede istikrarsızlıklar, dış politikada teslimiyetçi bir uygulama ile AB bağımlılığı, teknolojik ve bilimsel gelişmelerin bilgi çağının gereklerini kucaklayamayışı... Kendi durumumuzun bir savaşa uygun olmadığını gösterecek bunlara benzer yüzlerce gerekçe sayılabilir.
Sonuç: Ülke bütünlüğüne ve Türk varlığına bir tecavüz olmadıkça savaştan ve saldırılardan kaçınılmalı ve TSK her zaman güçlü ve hazır bulundurulmalıdır.(NU)
KAYNAKLAR:
(1) Force, Forces and Forecasting, General Henry H Shelton, Vital Speeches, Jan 2001.
(2) Gazetelerden, 26 Aralık 2001.
(3) U.S Inquiry Tried, But Failed, William J.Broad, NYTimes, Dec 2001
(4) Politik Kumar Masası ve Irak, Sedat İLHAN, GÖZLEM, 9-12-01.