Kimileri, "Erdoğan'ın selamını getirdik, aslında 'hayır' diyor ama bunu ifade etme şansı yok" diyecek kadar kendilerini kaybetmiş bir şekilde, köylerde cirit atıyor. Asker eskileri mi dersiniz, kendilerine "ülkücü" diyerek ülkede "terör havası" estirmek isteyenler mi?
Ne isterseniz diyebilirsiniz...
Gözlemlediğim manzara şu ki, örneğin "Saadet Partisi"nin "hayır" bildirilerini okuyan yurttaşlar, "Kıbrıs'ta yaşayan bizlere hiç mi saygınız yok" diyerek, "hayır"ı düşünseler dahi "evet" cephesine katılıyorlar...
Türkiye Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in, "Bizim hükümet olarak Kıbrıs'taki referandumdan beklentimiz evettir" sözleri de sanıyorum "şükran"ı boşayıp "hicran"a nikah kıyanları daha bir öfkelendiriyordur...
Bugün, birkaç ilginç gelişmeyi paylaşmak istiyorum sizlerle, köşemde...
DP'de muhtıra
Demokrat Parti (DP), seçmenini "serbest bırakarak", parti içerisindeki etkin "evet" ya da "hayır"cıları kızdırmamak isterken, yine de "parti içi gerginliğin" önüne geçemedi.
DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'a, önceki gün bir "muhtıra" verildi. Muhtıranın altında iki milletvekilinin, dokuz merkez yürütme kurulu üyesinden yedisinin ve iki parti meclisi üyesinin imzası var...
Hemen altını çizelim 'muhtıra'yı verenler ağırlıkla referandumda "evet" diyen isimler olsa da, konu "evet" ya da "hayır" değil!.
Muhtırada, partinin genel vizyonu ele alınarak, DP'nin "yetkili organlarını dikkate almadan karar üretmemesi" isteniyor.
Söz konusu muhtırada imzası olan DP'nin önemli isimleri ile konuşuyorum... "Amacımız, partimizin geleceği ve aynı zamanda genel başkanımızın geleceği için hayati olan bu süreçte, DP'ye artık bir kimlik kazandırmaktır" diyorlar.
Şikayetleri, Serdar Denktaş'ın, salt çevresindeki üç-dört kişi ile partinin tüm kararlarını alması...
" Biz, parti organlarının artık dikkate alınmasını ve katılımcılığı istiyoruz" diyor, DP'nin etkin isimleri...
Bu muhtıra sonrasında Serdar Denktaş'ın tepkisini merak ediyorum: "İmzası olan herkesi Disiplin Kurulu'na sevk etti" yanıtı geliyor. Referandum süreci Kıbrıs'la birlikte, DP'nin de geleceğini belirleyecek gibi geliyor...
Yeni yerleşim alanları
Yeni yerleşim alanları ile ilgili yapılan "alternatif harita çalışmalarından" birini Yenidüzen'de sizlerle paylaştık.
Kimilerine göre "referandum" öncesinde böylesi "tehlikeli" belgeler yayımlamak doğru olmaya bilir... Oysa, gizlilik varsa "korkmak" gerekiyor çoğu zaman...
Yenidüzen'i arayanlar, yeni yerleşim bölgeleri ile ilgili böylesi detaylı bir çalışmanın yapılıyor olmasından mutluluklarını dile getirdiler.
Elbette, şikayetçi olanlar da yok değildi. Örneğin Akdoğan! Akdoğan için üç farklı alternatif vardı, kimi insanımız köyün "üçe bölüneceğini" sanmış, haklı olarak kıyamet kopardı.
Hemen söyleyelim, çalışmalar sürüyor.
Dün, Alayköy, Haspolat, Dipkarpaz, Erenköy, Çamlıbel, Yeşilyurt'tan kimi yurttaşlar, örgüt temsilcileri, yerel yönetim yetkilileri ile temaslar sürdü.
Haspolat halkı ile "yeni yerleşim" alanları yerinde gezildi, benzeri bir çalışma önümüzdeki günlerde Akdoğan'da yapılıyor, yeni alternatifler daha üretiliyor.
Anlayacağınız, "konuşa konuşa" yeni kentlerin, köylerin nerelere kurulacağı, "uzlaşı" içerisinde kararlaştırılıyor ve bu süreç devam ediyor.
Saray'da 'Hayır' ekibi!
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda dün bir "Koordinasyon Kurulu" daha kuruldu!.. Bu kez elçi, komutanlar yok!
Bu kez kurulan "Referandumda Hayır Koordinasyon Kurulu!" Kurulun başkanlığını Rauf Denktaş ile Taner Etkin yapıyor!..
Türkiye hükümetine laf yetiştirmekten fırsat bulan Cumhurbaşkanı Denktaş başkanlığında dün yapılan ilk toplantıya Ulusal Birlik Partisi (UBP), Kıbrıs Adalet Partisi (KAP) ve Milliyetçi Adalet Partisi'nin (MAP) yanı sıra bazı sivil toplum örgütlerinden yetkililer de katılmış... Bir de DP'den kimi "sivri" isimler!.. Elbette, Türkiye'den gelen "grupları" da temsilen kimi Anadolu'da halkın tokadını yemişler.
İddialara göre "ülkücü" grupların bundan böyle MAP adına değil KAP adına faaliyet yapması da kararlaştırılmış!..
Bu iddialar doğru mu, yanlış mı, kokusu çıkar birkaç güne kadar!..
Ve son haberler, ancak "çift kanatla" uçabilen barış güvercini adına olumlu!..
Gözleriniz Birleşmiş Milletler'de, gözleriniz Avrupa Birliği'nde, gözleriniz AKEL'de olsun!.. Bir 'evet' tamam, sıra ikincide...