Fotoğraf, Charlie Chaplin’in Modern Times filminden.
Bugünlerde beyaz yakalı diye özetlenen çalışma halinin işitildiği günlerden geçiyoruz.
Kimdir bu beyaz yakalılar? Beyaz yakalıyı diğer yakalılardan ayıran nedir? Örneğin mavi yakalılardan, sivil yakalılardan, siyah yakalılardan ne ayırıyor onları?
Önce sistemde insanın çalışan halini özetleyen şu “yaka” altında tanımlara bir bakalım.
Beyaz Yakalı: İş dünyasında zihinsel gücünü kullanan, yönetsel ve idari işler yapan meslek gruplarını yapan kişiler için kullanılıyor. Beyaz yakalı “işçiler” genel olarak masa başında çalışıyor ve fiziksel emek göstermiyor. Örneğin Finans Koordinatörü ya da Başhekim.
Mavi Yakalı: Mavi yakalı meslek grupları genel olarak yüksek öğretime sahip olmayan kişiler oluyor. İlköğretim, lise mezunu veya vasıfsız elemanların yer aldığı mavi yakalılar; üretim merkezleri başta olmak üzere pek çok alanda çalışıyor. Bugünlerde yüksek öğrenimli kişileri de bu konumda çalışan, zihinsel katkıların yanı sıra bedensel olarak emek üreten “işçi” olarak görmek mümkün.
Gri Yakalılar: “Mavi Yakalılar” arasından yetişmiş, zaman içinde deneyim kazanmış ve ekip şefi, usta başı veya vardiya şefi olarak nitelendirilen, ancak belirli bir eğitim almış (Genellikle alaylı veya Meslek Liselerinden mezun) “işçi”ler.
Kırmızı Yaka: Kırmızı Yakalılar her türden devlet işçilerini kapsamaktadır.
Turuncu Yaka: ABD’de mahkumlara giydirilen turuncu renkten dolayı, hapishane işçilerini kapsıyor.
Yeşil Yakalı: Çevre ve yenilenebilir enerjiye ilişkin çok çeşitli mesleklerde çalışanları tanımlıyor.
Scarlet Yaka: Seks endüstrisinde çalışanlar bu grupta.
Sanal Yaka: Robotlar gibi hem fiziksel hem de sanal olarak manuel işleri tekrarlayan görevliler.
Siyah Yaka: Madencilik veya petrol sondajı gibi işçiler ile yasadışı mesleklerde çalışanları tanımlıyor.
Pembe Yaka: Pembe yakalı işçiler hizmet sektöründe çalışan işçi sınıfının üyesi. Garsonlar, perakende satış memurları, satış görevlileri ve halkla ilişkileri içeren diğer birçok pozisyonda çalışıyorlar.
Sivil Yakalı: Toplumsal bir sorunu çözümlemeyi dert edinmiş kar amacı olmayan sivil toplum kuruluşlarında pek çok görevi sınırlı kaynaklarla görev edinmiş ve çoğunlukla güvencesi proje süresi ile tanımlı proje çalışanları da burada.
Kara Yakalı: Hiçbir güvencesi olamayan, yasa dışı çalışma koşullarının belirlediği “en ucuz” insan emeği de bu grupta. Çoğunlukla tüm yakalılar tarafından dışlanan, eleştirilen aynı zamanda yaşama tutunma da en temel gereksinimler için emek üreten çaresiz bırakılmış “işçiler”. Mevsimlik geçici çalışanlardan göçmenlere bir yelpazesi var. Tarım, Hayvancılık, Hizmet sektörü onların varlığı ile yol alıyor. Merdiven altı diye özetlenen tüm iş kolları da öyle.
Gördünüz mü her türlü çalışma halimiz sistemde bir “yaka” adı altında gruplanıyoruz.
Bu yakalara birleştiren statü ise “işçi” olmak! Diğer ortaklıkları da hakları üzerinden oluşuyor. Beslenme, barınma, eğitim, sağlık hakları… Ve insana yaraşır bir işte temel giderlerini karşılayabilmek.
Duygusal olarak ise hemen hepsi insana yaraşır bir hayat yaşamak istiyor.
Küresel amaçlar ve insana yakışır iş
Küresel Amaçlar’ın sekizinci maddesi, “insana yakışır iş ve ekonomik büyüme”dir. İstikrarlı, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi, tam ve üretken istihdamı ve herkes için insana yakışır işleri desteklemeyi hedefliyor. Ülkelerin hedefi bu.
Tamam şimdi gelelim “Beyaz Yakalı”lara!
Onlar rahattı ama artık değiller. Asgari ücret karşısında gelirleri düştü ve diğer yakalılarla benzer bir zorluğu tecrübe ettiler.
Zaten eğitimleri ve kişisel karneleri için çok çaba ve para harcamışlardı. Çalışma koşulları nedeniyle iyi beslenememiş, iyi uyuyamamış, bolca stres yaşamışlardı. İnsanı uyutan servislerle işe gitmiş, asansörlerde bunun müziğini dinlemiş, çocuklarını bakıcılara emanet etmiş, en ucuz malzemelerle üretilen poğaça ile kahvaltı etmişlerdi. Olsun giderlerine güçleri yetiyor, ev, araba almayı, tatile çıkmayı planlıyorlardı.
Onları 90’lı yıllarda “patron”a bağlı krizlerin yanı sıra deprem, ekonomi ve siyasi krizler etkilemiş, hiç kapanma ihtimali vermedikleri iş yerleri kapanmış bir anda boşluğa düşerek boşanmış ya da intihar etmişlerdi.
Şimdi içinde yaşadığımız yılda bir öncekinden daha büyük bir deprem oldu. Öncesinde pandemi ile sarsılmıştık. Sonra da bu kaos içinde tuhaf bir” seçim” yaşandı. Ve ekonomi zordu, özellikle emeği ile para kazanan kesim için.
Tüm yakalıların maaşları arasında makas daraldı. Şimdi tüm emekçiler bombardıman fiyat artışları karşısında benzer bir gelire sahip oldu.
Türkiye’de 31 milyondan fazla kişi çalışan konumda. İstihdamın yüzde 56,5'i hizmet sektöründe yer alıyor. Ve bunun içinde tüm yakalılar mevcut. (TÜİK’e göre)
DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre ise mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı, Mayıs 2023’te 8 milyon 567 bin kişi oldu.
İşsizleri yazının odağına almadığımdan “beyaz yakalı”lı çalışanlara geri döneyim.
Temmuz ayı “asgari ücret” zammı
Bu zamla asgari ücretle çalışan kesimin maaşı 11 bin 400 TL oldu. Çalışanın eline geçen aylık net ücret bu. Bu yılın sonuna kadar.
Türkiye'de çalışanların yüzde 37'si ise asgari ücretin yüzde 5 fazlası veya altında bir ücretle çalışıyor.
Son 6 yıldır asgari ücret alan bir çalışanın maaşı yaklaşık 3 katına çıksa da enflasyon arındırıldığında Kasım 2022'de aldığı maaş Ocak 2017'de aldığı maaştan sadece 74 TL daha fazla.
Şunu da eklemeli: İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23. maddesine göre, çalışan herkesin kendine ve ailesine insanlık onuruna uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma aracılığıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücret alma hakkı var. Bu hak tüm yakalıları kapsıyor.
Bir “Twitter” kullanıcısın paylaşımında sorduğu gibi bir de vergi boyutu var bu işin: “Beyaz yakalılar #maaş bodrolarında %40 #Gelir Vergisi ödüyor. Sahipsiz beyaz yakalıları kimse duymuyor, görmüyor, sesini çıkaramıyor. %40 Gelir Vergisi adaletli değil. %15 ile başlayan vergi dilimi kısa sürede %40 oluyor, yapılan zam iki ayda kayboluyor.”
Yine bir başka kullanıcının paylaşımı ile bakalım beyaz yakalıların sesi ne diyecek diyerek durayım: “İṣçiler, öğrenciler, açlıkla savaşanlar, köylüler, hakları gasp edilenler, emekliler, beyaz yakalılar, çiftçiler, adalet arayanlar, örgütlenin.” #YolBitti
(NÖ/AS)