Bildiğim tek bir şey var. O da “insan olmak”. Yani eksiğiyle, gediğiyle ama yer yer sızlayan vicdanıyla da… Kimsenin mükemmel olmadığını bildiğin halde akla, bilime, zaman zaman adalete de inanarak ve bir ömür onu aradığını söyleyerek insan olmak.
Eskiden ölmeyi göze almanın büyük bir kahramanlık işi olduğunu sanırdım. Oysa büyük kahramanlıkmış “yaşamak insan kalarak”…
Uzun zamandır düşünüyorum “ne yapmalı” diye. Hani herkes diyor ya “çook zoor zamanlar”… İşte bu çok zor zamanlarda ne yapmalı? Hayatın neresinden tutmalı, geleceğe neler bırakmalı? Hangi yolu takip etmeli?
İnsan bu soruların altından kalkamıyor kimi zaman. Ancak hala öğrenciyseniz ve benim yolum gazetecilik diyorsanız. Bu sorunun on puanlık cevabı kesinlikle “bianet”.
Çünkü elinize, dilinize vurulmuş kelepçelerin açıldığı, üretimin desteklendiği, yol gösterici, haber yapma fırsatı sunan, hatta istediğiniz her türlü adımı atmanızı sağlayan, ufkunuzu açan yerdir bianet. Biraz ütopiktir de. Bu sebeple gözünüzle görmeden inanmayın siz.
İlk günün ardından elinize verilen turuncumsu muhabir kartını, sarı basın kartı edasıyla cüzdanınıza koyarsınız ve macera başlar.
En başlarda bile sıkılmazsınız. Tamam, zaman zaman çekinebilirsiniz. Ama mevzu haber olunca rahat rahat sorun aklınıza takılanları. Evet, bianet farklı, başka yerlere benzemez. Zaten o yüzden biricik. Ama bianet’in neden farklı olduğunu buraya gelince daha iyi anlarsınız.
bianet’teki güzel insanlar, sizin için ellerinden ne geliyorsa yapar. Ne kadar yorgun oldukları, meşgul oldukları önemli değildir. Bizler için ayıracak vakitleri her daim mevcut.
Haber yapmak istediğinizde lütfen ilgili editöre başvurunuz. Çünkü muhtemelen kendisi son derece tatlı bir insandır ve yardımlarını esirgemeyecektir.
İletişim öğrencisi değilseniz ve teknik konularda pek bir bilginiz de yoksa. Başlıkmış, spotmuş, ne olmuşmuş? Hepsini öğrenmek için epey vakit var. Haber yazmak incelik isteyen bir iş. Bunun için öğrenilecek teknik bilgilerin yanında, bir de barış haberciliğinin inceliklerini de öğreniyorsunuz bianette. Sorarak, izleyerek, inceleyerek bir ay gibi kısa bir zamanda bile birçok şey öğrenebileceğinizi bilin.
Bianet insanları, “Bir haber yaparken hangi kelimeleri kullanmalı, fotoğraf seçerken kriterlerimiz ne?” bu gibi konuları en naif haliyle öğretirler. Sıkılacak zaman bulmanın zor olduğu, çoğu zaman zihin açan sohbetlerin geçtiği ve tabii yüzünüzden gülümsemenizi de eksik etmeyecek esprilerin yapıldığı yer burası. Kısacası ben de her stajyer gibi onları çok sevmiş ve onlardan ayrılmak istemez durumdayım.
Tabii bunlar hep bianet’in fiziki koşulları. Biraz da gazeteciliğin bana hissettirdiklerine gelmek istiyorum. bianet benim için hayata karşı beslediğim tüm umutlar, sevinçler. Ve bazen çiziktirdiğim haksızlıklar çetelesi iyice kabarmışken yavaş yavaş üstünü çizmeye başladığım, özgür olduğumu sandığım yer.
İlk defa yapmak istediklerimi, yapabilme yetisine de sahipken yapma fırsatı buldum. bianet bana gördüklerimi anlatma, paylaşma hakkını tanıdı. Hayat koşullarının bazı insanlar için her zaman zor olduğu dünyamızı insanlara anlatmak görevini üstlenmek istiyorum ben de. Aslında bu isteğim “neden gazetecilik?” diye soranlara da bir yanıt. Gazeteciliğin nasıl bir iş olduğunu anlamak için bu kısa ama gerçekçi deneyim epey işime yaradı. Elbette aldığım tertemiz ve değerli tavsiyeler de…
Stajım boyunca birçok kez habere gittim. Ne de olsa gündemi yoğun bir ülkem var. Ancak ne acıdır ki; huzur bulmak için döndüğüm Marmara Siyasal bir anda “olay mahalli”ne döndü. Çok sevdiğim hocalarım fütursuzca mı desem şuursuzca mı desem bir gece vakti ihraç edildiler.
Derslerine girmiş olmaktan onur duyduğum akademisyenlerin ihraç haberlerini yaptım staj boyunca. Ne desem nasıl tarif etsem bilmiyorum. İhraç haberini alır almaz ilk hissettiğim şey, elbette utanç oldu. Bu çağda düşünce suçu işlemek.
Ancak yaşanan haksızlıkların haberini yapabiliyor olmak bir nebze olsun kendimi iyi hissetmeme neden oldu. bianet, benim için “bir ömür boyu” anlamını koruyacak çünkü hocalarımın ihraç edildiği dönemde böyle anlamlı haberler yapmama vesile oldu.
Geçirdiğim her an için tekrar tekrar teşekkür ediyorum ve “ben gazeteci olmayı seçiyorum” diyebilen herkesin bianet’e uğramasını tavsiye ediyorum. (DS/NV)