Filmi, Tramvayın yarışma dışı kaldığını basından öğrenen filmin yönetmeni Olgun Arun, geçen yıl teknik nedenlerle yarışmadan çekildiğini, bu yıl ise kendilerine yarışamazsın denmediğini ve yönetmelikte Tramvay değişikliği yapıldığını iddia etti.

Günyüzü Kadın Dayanışma Kooperatifi, Şiddetinizle Barışmayacağız kampanyası için kolları sıvadı. Büyükşehir Belediyesinin Yerel Gündem 21 Kadın Grubuyla ortaklaşa yürütülen bu kampanyasının dışında, kadına değen her konuda çalışma yürütülüyor.

Kadın örgütleri şiddete uğrayan kadına, şiddet uygulayandan koruyan 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Yasayı anlatacaklar. 6 Hafta sürecek kampanyanın gerekçesi yasanın kadınlar ve yasa uygulayıcıları tarafından yeterince bilinmemesi.

Ne okutulan ders kitaplarında, ne de diğer kitaplarda 12 Eylül yeterince ele alınmış durumda. Üzerine hiç yazılmamış, tartışılmamış değil ama özellikle gençlerin durumuna bakıldığında yeterli olmadığı kesin. Yoksa bu kadar bilgisiz, ilgisiz olurlar mıydı?

Mehmet Sucu 12 Eylül Yasakları kitabını, özgürlükçü, demokratik ve bilginin herkes için olduğu bir dünyaya ufacık bir katkıda bulunmak adına, yazmaya sorumlu hissettim diyor. 25 yıl sonra yerelden ve genelden iki ayrı bakış ve bellek tazeleme.

80lerde Türkiyede ilk kez pop tarih kuruldu. Bunu mümkün kılan şey, imgeleri tarihsel yükünden kurtaran, geçmişi bir alıntıdan ibaret kılan, dilin çeşitli alanlarda yaşar kılınabilmesiydi. Bu dili, her şeyden önce reklamcılık kışkırttı.

Dr. Aydemir Su Başını Tutan Erkekler ve Ardımızdaki Ömrümüz başlığıyla Yıldız Sertel'in Ardımdaki Yıllar ile Nur Benderli'nin Su Başında Durmuşuz kitapları üzerinden TKP Yurtdışı Aktifi'nde yolları kesişmiş iki kadını inceliyor.

Devlet Tiyatrolarında yaşanan talihsizlikler fırsata dönüşebilir. Devlet Tiyatrolarının sorunu, eski yasasında, merkeziyetçi yapısında ve siyasal bağımlılığındadır. Bu sorunları çözen kişi tarihe geçer.

Kent teması tartışmalarına farklı bir boyut getiren proje, Sıraselvilerdeki pasajda sergilenecek. Gündelik hayatla iç içe düzenlenen sergi, kamusal alanın sanatsal mekan olarak kullanılmasıyla sıradışı nitelik kazanıyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koçun, Genel Müdür Lemi Bilgini görevden alması ve teamüllere aykırı olarak vekaleten atama yapması Devlet Tiyatrolarının özerkliğini gündeme getirdi. Tiyatrocular, DTdeki siyasi müdahaleyi tartışmaya açtı.

Kadın Dayanışma Derneği, hukuksal hizmet verdikleri kadınların el emeklerini değerlendirerek, ekonomik özgürlüklerini kazandırmayı amaçlıyor. Dernek, sağlık sorunlarıyla ilgili kadınlara yönelik bilgilendirme çalışmaları da yapıyor.

Yargıtay 9. Dairesinin işyerinde tecavüze uğradığı için şikayette bulunan kadının tanıklığını kabul etti. Geçen yılda Yargıtay 5. Dairesinin bu yönde verdiği kararla, kadınların taciz şikayetlerinde tanıklıkları kabul edilerek emsal oluşturmuştu.

İlhan Selçuk, Hikmet Çetinkaya, Erdal İnönü, Mustafa Balbay, Mihri Belli, Vedat Türkali, Akın Birdal, Aydın Çubukçu, Oya Baydar, Tarık Ziya Ekinci ve Zülfü Livaneli Dikili Barış, Demokrasi ve Emek Şenliğindeydi. AB ve Kürt meselesi pek arka planda kaldı.

Türkiyede Eylülün ilk haftasının barışa adanması boşuna değil. Barış etkinliklerinde, yine kadınlar önde. Öndeler; çünkü bir özet bile kadınların savaşa karşı çıkmaları için sahiden çok nedenleri bulunduğunu gösterebiliyor.

Kadın Tiyatro Grubunun yaptığı sözlü tarih çalışmasından, kadın deneyimlerinden yola çıkarak yazılan iki oyun çıktı. Bahar Temizliği ve Kadın Demek Ne Demek adlı oyunlar feminist dramaturjiye örnek gösteriliyor.

Bu kitap, boğulmakta olan bir İstanbulu işaret ediyor. Öte yandan İstanbulun boğuntusu, uzak ama yakın- başka bir kentin, kana bulanmasıyla doğrudan bağlantılı. Yani Diyarbakırı kan tuttukça, İstanbul her gün biraz daha boğuluyor.

Kurtlar Vadisi için, ünlü ve önemli iki ismine Dünya Baronu rolü için gidildi. Yerli Baron öldürülünce harekete geçen yapımcı Erdener,15 milyon doları leiblebi çekirdek gibi telaffuz ediyor. Bu seçim Türk oyunculara duyurulur!

DT Genel Müdürlüğüne atanan Acar, Bakan Koçu tanımadığını, torpilli olmadığını, B kadrosunda olmakla birlikte 10 yıldır ders verdiğini, oyunculuk ve yönetmenlik yaptığını söylüyor. İdari kadro için yeterliliğini, yaptıklarını anlatarak savunuyor.

Senaryosunu Dogma akımının temsilcisi Danimarkalı yapımcı yönetmen Lars Von Trierin yaptığı filmin yönetmeni Thomas Vinterberg. Film Altın Portakal Film Festivaliyle eş zamanlı yapılacak olan 1. Uluslararası Avrasya Film Festivalinde yer alıyor.

DT Genel Müdürlüğüne atanan Acar, Bakan Koçu tanımadığını, torpilli olmadığını, B kadrosunda olmakla birlikte 10 yıldır ders verdiğini, oyunculuk ve yönetmenlik yaptığını söylüyor. İdari kadro için yeterliliğini, yaptıklarını anlatarak savunuyor.