Pinter: ABD'de yalan söylüyor
Geçtiğimiz Çarşamba günü Akademi'nin Stockholm'deki merkezinde yapılan toplantıya hasta olduğu için bir video kaydıyla katılan Pinter, ABD'nin yalnızca Irak'ın işgalini meşrulaştırmak için tüm dünyaya yalan söylemekle kalmadığını, son 50 yıldaki hemen hemen tüm sağcı askeri diktatörlüğe -eğer bizzat yaratmadıysa- destek verdiğini söyledi.
Akademi bu yılki Nobel Barış Ödülü'nü de, ABD'nin Irak'taki "kitle imha silahları"yla ilgili iddialarını doğrulamayarak Dış İşleri bakanı Colin Powell'ın "BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu delillerin yeterince sağlam olmadığını" açıklamasına neden olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve kurumun başkanı Muhammed El-Baradey'e verdi.
"Esas neden yoksulluk"
El Baradey, ülkesi Mısır'daki yetim yurtlarına bağışlayacağını söylediği 650 bin dolarlık ödülü cumartesi günü Oslo'da düzenlenen törende aldı. Pinter, Stockholm'deki törene katılamadığı için ödül yayıncısına teslim edildi.
UAEA da, ödülü kalkınmakta olan ülkelerdeki kanser ve beslenme üzerine çalışmalara vereceğini açıkladı.
Törende konuşan El Baradey, nükleer güce sahip ülkelere "silahsızlanma ve zengin ve yoksul arasındaki uçurumu azaltma çabalarını hızlandırma" çağrısı yaptı.
Yoksulluğun terörizm, iç savaşlar ve organize suçlar için zemin hazırladığını vurgulayan El Baradey "Batı ve Doğu arasındaki duvarları yıkmış olabiliriz ama hala Güney ve Kuzey; yoksul ve zengin arasındaki mesafeyi kapatmamız gerekiyor" dedi.
Pinter: "İnsanlık onurunu yitirmek üzereyiz"
Barış Ödülü'nün El Baradey'e verilmesi, eleştirilerle birlikte genel olarak "nükleer silahsızlanma çabalarına katkı yapacağı" için kutlanırken esas gürültüyü Pinter çıkarttı.
"Amerika Birleşik Devletleri sistematik ve devamlı olarak hiç pişmanlık göstermeden gaddarca suçlar işliyor fakat kimse bunlar hakkında konuşmuyor" diyen Pinter şöyle devam etti:
"ABD'ye hakkını vermek gerekir. Kendini evrensel iyinin temsilcisi gibi göstererek açıkça dünya çapında bir manipülasyon yapmayı başardı. Bu gerçekten çok parlak, hatta zeka dolu bir hipnoz gösterisi".
ABD'yi Guantanamo ve Abu Gharib'de tutulan sanıklara işkence etmekle suçlayan Pinter, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanması gerektiğini söyledi.
Bir imgeyi incelemenin yazarın görevi olduğunu belirten Pinter, vatandaşların da "hayatımızın ve toplumumuzun gerçeklerini belirlemekle yükümlü olduğunu" ekledi:
"Eğer siyasi öngörülerimizde bu kararlılık yoksa, neredeyse kaybettiğimiz insanlık onurumuzu yeniden kazanmak için hiç şansımız yok demektir".
1985'te Türkiye'yi ziyaret etmişti
75 yaşındaki yazar, yemek borusu kanseri nedeniyle doktorları seyahat etmesine izin vermediğinden tekerlekli sandalyede otururken kaydedilmiş bir konuşmayla törene katıldı.
Akademi, bu yılki ödülü Pinter'e verme gerekçesini açıklarken onun siyasi görüşlerine atıf yapmayarak sadece "insan hakları savunucusu" olduğunu belirtmekle yetindi.
Nobel Edebiyat Ödülü daha önce de Günter Grass, Jose Saramago, Dario Fo gibi muhalif yazarlara verilmişti.
Pinter'ın, "Ay Işığı" ve "İhanet" gibi Türkçe'ye de çevrilenlerin de aralarında bulunduğu 30'dan fazla tiyatro oyunu, 17'si filme çekilmiş 24 senaryosu, şiir ve denemeleri var.
Pinter ayrıca tiyatro oyunları, televizyon, sinema ve radyoda rol aldı; yönetmenlik yaptı. Gaieties Kriket Klübü'nde kaptanlık ve başkanlıkta bulundu.
Pinter 1985'te ABD'li oyun yazarı Arthur Miller'la birlikte Uluslararası PEN adına Türkiye'yi ziyaret etmiş, 12 Eylül darbesinin mağdurlarına destek vermiş, Türkiye'de gördüklerinden yola çıkarak Kürt dilinin yasaklanmasını konu edinen " Dağ Dili " adlı oyunu kaleme almıştı.
Akademi'nin seçimine tepkiler
UAEA'nın Nobel Barış Ödülü'nü alması ABD'nin Hiroşima'ya atom bombasını atmasının 60. yıldönümüne denk düştü.
199 aday arasından UAEA'yı seçen Akademi, ödülün "nükleer silahsızlanmaya Ödül komitesi başkanı Ole Danboly Mjopes, Nobel Barış Ödülü için yaptıkları seçimin "hiçbir ülkeye mesaj verme amacı taşımadığını" belirtti.
Ödülü El Baradey'in alması, aralarında Beyaz Saray'ın da olduğu birçok kurum ve kişi tarafından "nükleer silahsızlanma için önemli bir destek" olarak tanımlanır ve kutlanırken, Akademi'nin seçimine eleştiriler de geldi.
Greenpeace, El Baradey'in "nükleer silah polisi olduğu kadar pazarlamacısı da olduğunu" söyledi.
Japonya'ya atılan atom bombasından kurtulanların oluşturduğu Hidankyo adlı örgüt de seçime tepki göstererek "UAEA'nın barışçıl çalışmalar yapan bir kuruluş olmadığını" belirti.
El Baradey'in gözü İran'da
1942 doğumlu Muhammed El Baradey, 1997'de UAEA'nın direktörlüğüne yükseldi.
Geçtiğimiz yaz aylarında üçüncü defa göreve seçilen El Baradey'in adaylığına ABD önce karşı çıkmış; Baradey'in Condolizza Rice ile yaptığı görüşmenin ardından desteklemişti.
El Baradey'in şu an gündeminde bulunan en önemli konu İran'ın nükleer faaliyetleri. Cuma günü konuşan El Baradey "uluslararası topluluğun sabrının tükendiğini" söyleyerek İran'dan "olabildiğince saydam davranmasını" talep etti.
Nobel'in ikilemi
Dinamitin kaşifi Alfred Nobel'in vasiyeti üzerine başlayan ödüller 1901'den bu yana her yıl beş dalda -fizik, kimya, fizyoloji ya da tıp, edebiyat ve barış- veriliyor. 1968'den bu yana bu dallara İsveç Bankası'nın katkısıyla Ekonomi de eklendi.
Akademinin seçimleri nedeniyle tartışmalara neden olan Nobel ödülleri kimi zaman hayatını bir alana adayarak zorluklara katlanan insanlara maddi destek sunsa da esas olarak görüşlerini daha geniş bir alana yayma, seslerini duyurma fırsatı yaratıyor.
El Baradey "diplomasi ve sabırla her soruna bir orta yol bulunacağını" savunurken Pinter "gerçeklerin, güce asılıp bırakmak istemeyen politikacıların yalanlarıyla çevrelendiğini; yazmanın gerçeği aramak olduğunu" söylüyor.(EÜ/AD)
* Harold Pinter'ın Nobel töreninde yaptığı "Sanat, Gerçek ve Siyaset" başlıklı konuşmanın İngilizce, Almanca, Fransızca tam metni yada videosu için tıklayın.
* Pinter'ın Türkiye ziyareti ve Kürt sorunu üzerine röportaj, konuşma ve yazılarından örnekler için buraya tıklayın .(İngilizce)