Dünya Sağlık Örgütü (WHO), varsıl ve yoksul ülkelerde sağlık sistemlerinin işleyişini değerlendirdiği raporda ülkeler arasında ortalama yaşam beklentisi farkının 40 yıla kadar çıktığını söyledi.
Bir başka deyişle, Dünya Sağlık Raporu 2008'e göre sağlık hizmetine erişim ve karşılığında ödenen ücrette yaşanan eşitsizlikler yoksulların daha az yaşamasına neden oluyor.
Dün raporu ve örgütün önerilerini açıklayan WHO yöneticisi Dr. Margaret Chan "Sağlık konusunda dengesini kaybeden bir dünya ne istikrarlı ne de güvenli olabilir" dedi.
Eşitsizlikler arttı
Rapora göre dünyada her yıl doğum yapan tahmini 136 milyon kadının yaklaşık 58 milyonu ne doğum sırasında ne de sonrasında herhangi bir sağlık hizmeti desteği almıyor.
Kimi ülkelerde yıllık kişi başına sağlık harcaması 20 dolarda kalırken diğerlerinde 6 bin dolara çıkabiliyor. Sadece ülkeler arasında değil, ülkenin farklı bölgelerinde de sağlık hizmetine erişimde ciddi eşitsizlikler var.
Yoksul ülkelerde yaşayan 5,6 milyar insan sağlık harcamalarının yarısından fazlasını kendi cebinden karşılıyor.
Türkiye aksi yöne
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) yöneticisi Ann M. Veneman da temel sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan sorunların yüksek anne-çocuk ölüm oranları, yetersiz beslenme ve aşılama gibi sorunlara yol açtığını söyledi.
WHO ve UNICEF'in tüm bu sorunlara çözüm çağrısıysa birinci basamak sağlık hizmeti modeline geri dönülmesi.
Oysa Türkiye'de hükümet sağlıkta dönüşüm programıyla bundan uzaklaşıyor. Türk Tabipler Birliği (TTB) ve uzmanlar, birinci basamak sağlık ocaklarının işlevsizleştirildiğini, yaygınlaştırılmadığını söylüyor.
Kriz ve sağlık
Rapor, 1978'de sağlık hizmetine erişim açısından eşitlik talebini ilk defa uluslararası gündeme taşıyan Birinci Basamak Sağlık Hizmeti üzerine Alma-Ata Konferansı'nın 30. yılında geldi.
Buna göre, benzer ekonomik düzeyde olan ülkeler karşılaştırıldığında, basamaklandırılmış sağlık sistemine sahip olanlar aynı yatırımla çok daha etkin ve yaygın sağlık hizmeti sunabiliyor.
Chan, küresel ekonomik krizin yoğunlaştığı günlerde bu yaklaşımın öneminin arttığını da ekledi. Bugün eşitsizlikler 1978'e göre çok daha artmış durumda.
Öte yandan sağlık alanında hastalığın tedavisine odaklı, uzman bakımı ve teknolojiye dayanan ve önleyici hizmetlerin yok sayıldığı bir model hakim olmuş durumda. Zenginler bunu parayla alabilirken yoksullar kendi hallerine bırakılıyor.(EÜ)