Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER), hükümetin türban yasağına çözüm amacıyla anayasa değişikliği planının yeni sorunlara yol açacağını söyledi.
Kılık-kıyafetleri nedeniyle üniversitelere alınmayan öğrencilerin ve onlara destek veren kadınların 1999'da kurduğu AKDER'in başkanı Dr. Refia Kızılhan "Eğer Türkiye laik bir hukuk devleti olduğunu iddia ediyorsa, başını açık ya da örtülü kadına eşit mesafede olmak ve aynı hakları kullandırtmak zorundadır" dedi.
"Bu noktada eğer siyasi partiler yüz binlerce kadının hayatını direk etkileyen bu konuda gerçekten samimi beyanlarda bulunuyorlarsa 'ceza hukuku, genel ahlak, devrim yasaları' gibi keyfi yorumların devam etmesine neden olacak yeni istisnalar getirilmemeli, belirli bir yaş, mekan ve kurum ayırt etmeksizin herkesin haklarından serbestçe kullanmasına imkan tanınmalı."
AKP-MHP planı
Adalet ve Kalkınma Partisi'yle (AKP) ona destek veren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) yapılacak anayasa değişikliği üzerinde çalışıyor. İki parti, anayasanın 10 ve 42. maddelerinde değişiklik yapılmasını planlıyor.
200'den fazla kadın örgütünün oluşturduğu Anayasa Kadın Platformu, sorunun anayasada değil yönetmelikler düzeyinde çözülebileceğini, "genel ahlak" kısıtı getirilmesinin iktidarın keyfi uygulamalarının önünü açacağını söylemişti.
Kızılhan da yaptığı açıklama da bu itiraza katılarak şöyle dedi:
"Kılık kıyafet serbestisinin dışında yer alan 'genel ahlaka aykırı olmamak' ifadesi çok muğlak. Tek tip forma mecburiyeti olan ilköğretim öğrencilerinden bahsedilmediğinden bir kıyafetin 'genel ahlaka' aykırı olduğuna kim karar verecek? Kaç santim eteğin eğitim hakkını kısıtlama sebebi olacağı tartışma konusu olacak, bu ifade düşük belli pantolon, mini etek, erkeklerde sakal küpe gibi kıyafet biçimlerinin yasaklanmasına kadar gidecek."
"Kılık-kıyafet ayrımcılığa yol açmasın"
Kızılhan mevcut anayasada kılık-kıyafetle ilgili bir kısıtlama olmadığını belirterek sorunun, "varolan keyfi uygulamanın kaldırılmasıyla" çözülebileceğini belirtti.
"Talebimiz 'hiç kimsenin kılık kıyafeti sebebiyle eğitim ve çalışma özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağı' ilkesinin yeni Anayasada yer alması ve sözlerden ziyade somut davranışlar sergilenmesi. Zira artık hiç kimsenin kıyafet ayrımcılığına feda edebileceği bir hayali ya da zamanı kalmadı." (EÜ/TK)