Hayata Dönüş Operasyonu’nun Bayrampaşa Cezaevi’nde uygulanan “Tufan” planıyla ilgili 157 jandarma mensubuna “öldürme” ve yaralılarla ilgili “öldürmeye teşebbüs” suçlamalarıyla dava açıldı. Sanıklar arasında üst düzey komutanlar da var.
İddianame İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi ve Bayrampaşa Davasının görüldüğü Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla birleştirilmesine karar verilerek mahkemeye gönderildi.
Cezasızlık ihtimali
Bayrampaşa Cezaevi’yle ilgili bu ikinci davada 157 jandarma hakkında 735 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Sanıklar arasında, Hayata Dönüş Operasyonu'nu yöneten, dönemin Jandarma Özel Asayiş Komando Birlikleri (JÖAK) Komutanı Albay Burhan Ergin de var.
Ancak sanıklar, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 24. maddesindeki “verilen emri yerine getirmek” ve 25/2 maddedeki “meşru savunma ve zorunluluk hali” ile de yargılanıyor.
Avukat Güçlü Sevimli bianet’e yaptığı açıklamada, bu maddelerden yargılama yapmanın cezasızlık getirebileceği ihtimaline değindi.
“24. maddeye göre kanunun hükmünü veya amirin emrini yerine getiren kimseye ceza verilmez. Aynı şekilde 25. maddeye göre de meşru müdafaa ve zorunluluk halinde de ceza verilmez. Yani askerlere yüzlerce yıl hapis istenirken cezasızlığın da yolu açılıyor.”
Alay komutanına takipsizlik
Dönemin İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı Halil İbrahim Tüysüz hakkında ise takipsizlik kararı verildi ve davada sanık olarak yer almadı.
Avukat Güçlü Sevimli, “Tüysüz’ün operasyondaki görevi çok açıkken takipsizlik kararı verilmesi kabul edilemez” dedi ve takipsizlik kararına itiraz edeceklerini belirtti.
İddianamede ayrıca operasyonda görev almış şüphelilerin de bulunduğu 113 kişi hakkındaki takipsizlik kararı da yer aldı.
Avukat Sevimli, “İddianamede o gün olay yerinde olmadığından takipsizlik verildiği yazıyor ancak Tufan planına göre Bayrampaşa’daki operasyonda görevli üst düzey görevli komutanlarından” dedi. Tüysüz’ün soruşturma aşamasında da ifadesi tanık olarak alınmıştı.
Sorumlulara 15 yıl sonra dava
Avukat Sevimli, “Aileler ve avukatların yıllar süren çabası sonucunda böyle bir dava açılabildi. Ölümlerden gerçekten sorumlu olan askerlerden bir kısmı hakkında ilk kez dava açılmış oldu. Şimdiye dek hep erler hakkında dava açılmışken, komutanlar ilk kez yargılanacak. 15 yıl sonra Ankara JÖAK mensupları hakkında dava açılmış olması, eksiklikler olsa da, her şeye rağmen kayda değer” diye konuştu.
Zeki Bingöl de sanık
Bayrampaşa Cezaevi Jandarma Koruma Bölüğünden Zeki Bingöl de sanık olarak davada yer aldı.
35 sayfalık iddianamedeki sanıkların çoğu Ankara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı’ndan (JÖAK). Ayrıca operasyonda görev alan Elazığ j komando taburundan da askerler davanın sanığı oldu.
İddianamede savcı, operasyonda görev alan birliklere mensup jandarma görevlilerinin görev sınırlarını aşarak aşırı güç ve silah kullanmak suretiyle 12 kişinin ateşli silah mermileri ve yangınlarda yaralanıp ölümlerine, 29 kişinin yaralanmasına sebep olduklarını ifade etti.
Savcı ölü ve yaralı sayısının fazlalığı, yaralıların yaralarının ağırlığı, olayın oluş şekli itibarıyla yaralılara yönelik eylemlerin öldürmeye teşebbüs niteliğinde değerlendirildiğini belirtti.
Ne olmuştu?
Savcı Hüseyin Kaya’nın hazırladığı bu ikinci iddianame, 19 Aralık 2000’de 20 cezaevine eş zamanlı düzenlenen Hayata Dönüş Operasyonu’nda Tufan adlı planın uygulandığı ve 12 kişinin öldürüldüğü Bayrampaşa Cezaevi’nde görev almış jandarma görevlileriyle ilgili 2010’da açılan soruşturma sonucu hazırlandı.
“Hayata Dönüş Operasyonu”nun Bayrampaşa Cezaevi’yle ilgili ilk davası, olaydan 10 yıl sonra 2010’da açılmıştı. Eyüp Cumhuriyet Savcılığı’nın 37 er ve 2 astsubay hakkında hazırladığı iddianameye göre, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama sürüyor.
Davada o dönem Bayrampaşa Cezaevi Jandarma Bölük Komutanı olan Zeki Bingöl, ifadesinde, operasyonun tamamen İstanbul Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Engin Hoş’un yazılı verdiği “Tufan Harekât Emri”ne göre gerçekleştirildiğini söylemişti.
İfadenin ardından operasyonun planlamasının yer aldığı “Tufan Harekât Planı” adlı belge mahkemeye sunuldu ve operasyonu yöneten rütbeli askerlerin adı ilk kez yargıya sunulmuş oldu.
Mağdur avukatları, “Tufan” belgesinin ortaya çıkmasının ardından, 2012 yılında hayatını kaybeden Hoş, İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı İbrahim Tüysüz, dönemin Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanı Yarbay Yusuf Burhan Ergin’in de aralarında bulunduğu askerler hakkında suç duyurusunda bulundu. (AS)