Urfa'nın Siverek ilçesindeki inşaat alanında Eylül ayı başında bulunan ve 30'a yakın insana ait olduğu tespit edilen kemikler İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda incelemede.
"Sorumlular yargılansın" İmza kampanyasında ise "mezarlık olarak kullanılmayan bölgede çıkan kemiklerin toplu bir mezarın varlığına işaret ettiği" söylenerek şu talepler yer aldı: * Alanda kapsamlı kazılar yapılana kadar tüm inşaat çalışmalarının durdurulması, * Kazıların delilleri yok eden inşaat makineleri ve kepçe ile değil, arkeolojik yöntemlerle bağımsız adli tıp uzmanlarının ve arkeologların gözetiminde yapılması, * Soruşturmanın gidişatı hakkında kayıp yakınlarının ve toplumun düzenli ve şeffaf biçimde bilgilendirilmesi, * Sorumluların bir an önce ortaya çıkartılmasını ve dönemin başbakanı Tansu Çiller dahil, Urfa valisi, emniyet müdürü ile cumhuriyet başsavcısının görevini etkin şekilde yapmadığı için ayrıca soruşturma kapsamına alınması. |
İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi ile İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, imza kampanyası başlatarak Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan soruşturmanın derinleştirilip hakikatlerin bir an önce açığa çıkartılması istedi.
Bölgede 35 gözaltında kayıp vakasına dair kendilerine başvuru olduğunu belirten İHD Urfa Şubesi ise 4 Eylül’de suç duyurusunda bulundu. İHD, savcılıktan kayıp ailelerinden DNA örneği alınarak çıkan kemiklerle karşılaştırma yapılmasını ve cenazelerin ailelere teslim edilmesini talep etti.
Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemede kemiklerin kaç yıl önce gömüldüğü ve yaşları hesaplanacak. Tarihlemelerin kayıplarla eşleşmesi durumunda kayıp yakınlarının DNA karşılaştırması mümkün olacak. bianet'in konuştuğu İHD Urfa Şube Başkanı Cemal Babaoğlu, adli tıp kurumundaki işlemlerin altı aya kadar uzayabildiğini söyledi.
Bölgede 35 kayıp var
Babaoğlu bölgedeki kayıpların ağırlıklı olarak 1992-1997 senelerinde yaşandığını anlattı.
6 Aralık 1993'te Urfa, Siverek’te kolluk güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hüseyin Taşkaya bunlardan biri.
Siverek’te gerçekleşen temel kazısında işçilerin kemiklerle karşılaşması, kemiklerin bu kayıplara ait olma ihtimalini gündeme getirdi. Babaoğlu, kemiklerin uzmanlar olmadan çıkartıldığını söyledi.
“Kemikler görüldüğü an kazının durması gerekirdi. Ancak kemikler kepçelerle alınarak toprakla birlikte kenara yığılmış.”
İşçilerin emniyete haber vermesi üzerine olay savcılığa intikal etti. Yapılan kazıda 30’a yakın iskelet çıkarıldı ve incelenmek üzere savcılıkca götürüldü.
Babaoğlu bu kazıdan iki güç sonra haberdar olduklarını ve 5 Eylül’de kazı yerinde yaptıkları incelemede “gözle görülür şekilde pek çok kemiğin halen kazı alanında bulunduğunu” belirtti.
"İnşaat çalışmaları durdu ancak kemiklere yönelik herhangi bir çalışma da yok. O çevrede yaşayan on ayrı kişi Batman ve Diyarbakır'dan kaçırılıp getirilenlerin burada sorgulanıp infaz edildiğini anlattı. Kemikler iddialara kanıt oldu, devlet gereğini yapmalı."
* İmza kampanyasına katılmak için tıklayın.
* Fotoğraf: Şükrü Dolaş / Urfa / AA