Fotoğraflar: AA, Görsel betimleme: Engin Yılmaz elinde beyaz bastonu ile yürüyor. Arkada yerde çok sayıda güvercin var. En arkada ise deniz ile şehir manzarası gözüküyor. Deniz kenarında insanlar balık tutuyor.
Görme engelliler sokakta çeşitli mikro saldırganlıklara maruz kalıyor. İnsanların bilmeden yaptıkları hareketler aslında engellileri inciten ve önyargıya neden olan hareketler olabiliyor.
Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Merkezi (GETEM) Direktörü Engin Yılmaz sokakta görme engellilerin maruz kaldığı mikro saldırganlıkları sıraladı.
Bu saldırganlıkların üstenci yardımdan kaynakladığını belirten GETEM Direktörü Yılmaz, "Üstenci yardım kavramı, kişinin isteği dışında ya da iraden dışında sana yapılan çeşitli davranışlardır. Bu davranışlar çoğunlukla düşük beklentiden kaynaklanıyor. 'Bu kişi zaten hiçbir şey yapamaz' tarzında. Bu kişiler kendilerini toplumda engelli bireyin koruyucusu olarak konumlandırıyorlar" dedi.
Görsel betimleme: Engin Yılmaz, metroya binmek için kapıların açılmasını bekliyor. Engin Yılmaz'ın elinde beyaz bastonu var. Omzunda koyu kahverengi çanta asılı. Sırtı dönük şekilde duruyor. Tren, perona gelmiş Yılmaz'ın önünde duruyor. Trenin kapıları kapalı gözüküyor.
1. Yolda bastonuyla giden birine arkadan düz git diye seslenmeyin!
"Görme engellinin kafasında zaten bilinçsel bir harita var. Kişi harita doğrultusunda giderken, durup dururken komut vermeye çalışıldığında hata yapıyor. Çünkü bir anda o yönlendirmeye dikkat kesiliyor ve kafasındaki harita bozuluyor. Sana göre hatalı dahi gidiyor olsa, o kişi yardım istemedikçe müdahale etmemek gerek. Örneğin köşede bir direk var. Önce o direği buluyorum ve oradan dönüyorum. O sırada birisi "dur dur çarpacaksın" diyor. Halbuki o benim yol bulma yöntemim. Ayrıca birinin seni izlediğini düşündüğün zaman normalde çarpmayacaksan da çarpıyorsun. Bu sefer de "gördün mü bak ben demedim mi" diyor. Halbuki sen müdahale ettiğin için benim kafamdaki haritayı bozdun ve ondan dolayı çarptım.
2. Karşınızdan gelen birine 'sağ, sol' diye komut vermeyin!
"Genellikle onun sağı ile senin solun farklı oluyor. Sağ deniliyor ama aslında sol. Burada "benim sağıma doğru gelin" ya da "sizin sağınıza doğru gidin" denilebilir. Aksi halde daha büyük bir tehlikeye yol açılabilir.
3. Yolunda yürüyen birine 'dur yanlış gidiyorsun' diye bağırmayın!
"Engelliler hakkında yaygın olarak benimsenen 3 tane düşünce var. İlki yetersiz ve beceriksiz, ikincisi cinsiyetsiz, üçüncüsü ise bağımlı oldukları yönünde. İnsanlar, engellileri bu şekilde algılıyor. O yüzden bir yere gidiyorsa mutlaka yanlış gidiyordur. Mesela ben bir yerden dönüyorum arkamdan "yanlış gidiyorsun" diyor. Oysa benim evim orada. Muhtemelen o öyle gitmeyeceği için bu şekilde davranıyor.
4. Kesinlikle izin almadan, sormadan kimsenin koluna ya da eline dokunmayın!
"Durup dururken yolda biri geliyor senin koluna giriyor ve seninle gitmeye karar veriyor. Çünkü engelli bireyin yetersiz olduğuna inanıyor ve iyilik yaptığını düşünüyor. Ben herhangi biriyle fiziksel temastan hoşlanmıyor olabilirim. İnançlarım gereği de hoşlanmıyor olabilirim.
Bilemezsiniz. Ya da kendi başıma o yolu keşfediyor olabilirim.
"Görme engelli biri kendi başına beyaz bastonuyla hareket etmediği zaman o yolu öğrenemiyor. Başka biri koluna girdiği zaman o yolla ilgili bilinçsel harita oluşturmakta güçlük çekiyor. Aslında koluma girdikleri zaman bana iyilik yapılmıyor. Gideceğim yere biraz daha çabuk gidiyorum belki ama o yolu keşfetmemiş oluyorum.
5. Toplu taşımaya binen birine çekilecek eşya muamelesi yapıp hiç konuşmadan yer vermeye çalışmayın, boş yer varsa, yalnızca uyarın!
"Bu hareketler hep iyilik adı altında yapılıyor fakat aslında engelliyi birey olarak görmemekten kaynaklanıyor. İzinsiz şekilde sizi bir eşya gibi alıp bir yere götürmeye çalışıyorlar. Söz hakkı tanımıyorlar. Belki ben oturmak istemiyorum.
6. Tanımadığınız kimseyle 'sen' dilinde konuşmayın!
"Bu konuda başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Bir uzun yol otobüsünde seyahat ederken, muavin herkese "Ne alırsınız?" diye sorarken bana geldiğinde "sen ne alcan" dedi. Bu engelli bireyi diğerlerinden aşağı görmesinden kaynaklanıyor. 'Sen diğerleri ayarında değilsin, saygı göstermeye gerek yok' gibi davranıyor.
7. Size yol soran birine, "Ne yapacaksın orada?", "Çok uzak orası" gibi akıl vermeyin!
"Bu maddelerin temelinde hep aynı şey yatıyor. Engellileri birey olarak görmeme. Ben zaten orayı sorduysam bir bildiğim vardır. Başka birine yapmayacağın hareketi engelliye de yapmamak lazım. Benim de her vatandaş kadar birey olma hakkım var. Sınırları çizmek gerek.
8. Kimseyi şu, bu gibi işaret zamirleriyle nitelemeyin!
"Bu durum da başımıza sıklıkla geliyor. Mesela birisi 'şunu götürsene' diyor. Onun için engelliler bir nesne, taşınacak götürülecek bir şeysin, insan bile değilsin. Bu davranış engelli bireyin aşağılanmasına ve hor görülmesine neden oluyor.
9. Yürüyen merdiven varken, kimseyi zorla asansöre yönlendirmeyin!
"Bu davranışı özellikle görevliler yapıyor. Zorla asansöre yönlendirmeye çalışıyor. Bazen ben de asansörü tercih ediyorum. Bazen de asansör benim için mantıklı olmuyor. Örneğin Ümraniye metrosunda 5 kat çıkıyorsun, asansörü ben kendim tercih ediyorum. Altunizade'de ise asansörü beklemek yerine yürüyen merdivenle gitmek daha mantıklı oluyor.
"Bu aslında genelleme etkisinden kaynaklanıyor. "Körse yürüyemez" "Körse duyamaz" "Sağırsa zihinsel engellidir". Bütün engelliler aynı görülüyor. Bireysel farklılıklar yok sayılıyor.
10. Biri sizden yardım istemediğini belirttiyse kesinlikle ısrar etmeyin!
"Bu durum, engelli bireyin sözünü söz olarak kabul etmemekten kaynaklanıyor. Bunlar engelli eşittir 'yetersiz, cinsiyetsiz, bağımlı' algısının yansıması. 'Eğer engelli sokakta tek başına bir yere gidiyorsa, nereye gittiğini bilmiyordur. Nerede olduğuyla ilgili bir fikri yoktur.' Bu algı olduğu sürece engelli birey ne derse desin fikrini değiştiremiyor. Hâlbuki engelli o yola çıktıysa herkes kadar bir bildiği vardır. Kendime güvenmiyorsam o yola çıkmam.
"Asla engellilere yardım etmeyin demek değil"Bu maddelerin engellilere asla yardım edilmemesi gerektiği anlamına gelmediğini belirten Yılmaz, "Bu işler saygı çerçevesinde yapılmalı. Engelli birey ile muhatap olarak, onu da herhangi bir dışarıdaki insan gibi görerek yapılmalı. Üstenci bir tavırla yapmamak gerekiyor" dedi. | |
(AD/AÖ)