11 yıl önce Kızılay'ın AIDS/HIV virüsü içeren kan verdiği Müzeyyen Işıkgöz'le uzun yıllar sosyal hizmet uzmanı olarak ilgilenen Hülya Keskin "Sağlık alanında sosyal hizmetlerle ilgili bugün de ciddi sıkıntılar var. Sistem devlette çalışanların bilgileri ve istekleri kadar işliyor" dedi.
Işıkgöz'e Şanlıurfa'da doğum sırasında denetlenmemiş kan verilmişti. AIDS'li olarak doğan kızı yedi sene önce hayatını kaybetti. Sağlık Bakanlığı ve Kızılay Genel Müdürlüğü Işıkgöz'e, 105 bin 771 YTL tazminat ödemeye mahkum edilmişti. ışıkgöz, Siverek Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti.
Bugün basına konuşan Kızılay başkanı Tekin Kızılali de "Hiç kabahatimiz yok. Doktor hastasını kurtarmak için tüm sorumluluğu alıp test edilmemiş kanı hastaya vermiş" dedi.
Travma ve ayrımcılık
Olayın Yıldırım Aktuna'nın bakanlığı döneminde gerçekleştiğini anlatan Keskin, hatanın Kızılay'ın o dönemdeki test kitlerinin yetersizliğinden kaynaklandığını hatırlattı.
"Bu olayın ardından hem olayı aydınlatmak hem de ailenin yaşayacağı güçlükleri aşması için içinde Bakanlık yetkililerinin, AIDS'le Mücadele Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının da bulunduğu ekipler kuruldu."
Keskin "Uzun süre ne yapılacağı düşünüldü, Müzeyyen hanımın maddi ihtiyaçları, hastane kontrolleri karşılandı" diyor.
Işıkgöz'ün ciddi bir psikolojik travma yaşadığını ve bütün desteğe rağmen hep diyaloğa kapalı kaldığını, ilaçlarını kullanmadığını anlattı Keskin.
"Köyünde ayrımcılığa uğruyordu. Örneğin kadınlar yıkadıkları çamaşırları onun dövmesini istemiyordu. Köye gidip hane hane herkesle konuştuk, anlatmaya çalıştık ama ne kadar başarılı olduk bilemiyorum."
Sosyal hizmetler eksik
Türkiye'de AIDS hastası olan ve tedavi gören sınırlı sayıda insanla çalıştığını vurgulayan Keskin bu tepkiyi bir tek Işıkgöz'de gördüğünü anlattı. "Bir yandan da eşi her fırsatta daha fazla tazminat alabilmek için uğraşıyordu."
Sonuç olarak bugün hala Işıkgöz'ün durumundaki insanlara destek verecek kapsamlı bir sosyal hizmetler sistemi yok.
"Ciddi eksiklikler var, aynı madde bağımlıları ve diğer gruplara da yeterli destek verilemediği gibi. Bu insanların hastane dışındaki hayatlarında neler olup bittiğini izleyecek, destek sağlayabilecek bir sistemden yoksunuz hala."(EÜ/TK)