IPS İletişim Vakfı'nın Bilgi Üniversitesi'nin Santralİstanbul yerleşkesinde düzenlediği "Okuldan Haber Odasına" (OHO) programına katılan 28 gazeteci adayı hak örgütlerini ziyaret ettiler.
“10 yıl önce kadınlar, şiddetin suç olduğundan habersizdi”
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, hak örgütleri ziyaretlerinin başlangıç noktasıydı. Vakfın gönüllülerinden Ülfet Taylı, kadının maruz kaldığı her türlü haksızlığı kadına yönelik şiddet olarak tanımladıklarını aktardı.
Taylı, yaptıkları çalışmalarla kadın dayanışmasını güçlendirerek ve erkek egemen anlayışa karşı mücadele ederek bu eşitsizliği ortadan kaldırmayı amaçladıklarını söyledi:
"10 yıl önce kadınlar, maruz kaldıkları şiddetin bir suç olduğunun farkında değillerdi. Şiddet, erkeğin de sorunu fakat biz erkeği eğiterek değil, kadınları haklarından haberdar ederek, kadın olmak zemininde buluşturarak bu durumla baş edebilmelerini sağlıyoruz.”
“Çatışmalara karşı sivil yaklaşımlar getirmek”
Hak örgütleri ziyaretinin ikinci durağı Helsinki Yurttaşlar Derneği’ydi (HYD). Dernek çalışanlarından Ebru Uzpeder HYD’nin amacının barış içinde yaşamak, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü ilkelerinden yola çıkarak “Çatışma konularında farklı kesimlerden insanları bir araya getirmek, fikir paylaşımı sağlamak ve uzlaşmaya varabilmek” olduğunu söyledi.
Diğer dernek çalışanı Didem Ermiş ise derneğin gönüllü çalışanlarla birlikte çatışmalara karşı “sivil yaklaşımlar” getirerek çokkültürlülük, dil hakları üzerine projeler üreten araştırmalar yaptığını ifade etti.
“Bazen projenin sağlıklı ilerlemesi için medyadan kaçınıyoruz”
Gazeteci adaylarının HYD’nin medyada ne kadar yer bulabildiği sorusu üzerine Uzpeder, bazen bilinçli olarak projenin daha sağlıklı ilerlemesi için medyada yer almaktan kaçındıklarını söyledi.
Uzpeder “Amacımız kitle derneği olmak değil, biz birlikte çalışmayı önemsiyoruz. Özellikle yaz okullarımızda öğrencilere insan haklarına dair eğitimler vererek onlarla ortak projeler üretmeyi istiyoruz” dedi.
“Dışlayarak, önyargılı davranarak çocuk ve gençlere faydalı olamayız”
OHO öğrencileri, son olarak Umut Çocukları Derneği’ni ziyaret etti. Pedagog ve dernek başkanı Yusuf Kulca, amaçlarının sokakta yaşayan çocuk ve gençleri topluma kazandırmak olarak açıklarken, bu hakkın sadece Çocuk Esirgeme Kurumu’na ait olmadığını söyledi.
“Görmezlikten gelerek, dışlayarak, önyargılı davranarak bu çocuk ve gençlere faydalı olamayız” diyen Kulca, Sivil Toplum Kuruluşları’nın görevinin kamuoyu oluşturarak, çalışmayan çarkları çalıştırmak olduğunu sözlerine ekledi.
Kulca, derneğin kendi imkanlarıyla ayakta kalmaya çalıştığını, Türkiye’de devlet, yerel yönetim ve özel sektörün sokakta yaşayan çocuk ve gençlere destek vermediğinin altını çizerek “Özellikle en çok destek vermesi gereken özel sektör, sokakta yaşayan çocuklarla anılmak istemiyor, imajının bozulmasından korkuyor.”dedi.
“Önce bütün önyargılarınızı kırın”
Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Yard. Doç. Dr. Nurdan Akıner yaptığı değerlendirmede, haberin bozulmasının yerel medyada başladığını, bianet’in yerel medyaya yer vermesinin bu yüzden çok önemli olduğuna dikkat çekerek, hak haberciliği yapmak için “Önce bütün önyargılarınızı kırın ve septik yanlarınızı ihmal etmeyin” önerisinde bulundu.
İnternet'in alternatif bir iletişimi mümkün kılabilecek hızlılık, haber paylaşımı avantajlarına sahip olduğunu vurgulayan Akıner “Türkiye’nin her yerindeki gazeteciler, ve gazeteci adayları bu mecraya yerel kaynak oluşturmalı” dedi.
Değerlendirmenin ardından, Mersin Üniversitesi gazetecilik bölümü 3.sınıf öğrencilerinin doğu ve güneydoğudan Mersin’e göç etmiş insanların yaşadığı mahallelere giderek, orada yaşayan insanların yaşam koşullarını aktaran videoları ve fotoğraf slayt gösterisi izlendi.(NV-CU/EZÖ)