"Kadın örgütlerinin yaptığı 'Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü'nden bu yana geçen 20 yılda şiddetin adı kondu. 1987'de yürüyen kadınlara 'Kim bilir ne yaptılar da dayak yiyorlar' şeklinde bakılıp, kadınlar marjinalleştiriliyordu. Şimdiki durum şiddetle mücadele eden feminist siyasetin Türkiye'deki kadınlara ulaştığını gösteriyor."
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yeşim Arat ve Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Ayşe Gül Altınay, 18 ayda tamamladıkları "Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet" araştırmasından çıkardıkları sonucu bugün (7 Kasım) Sabancı Üniversitesi Karaköy İletişim Merkezi'nde düzenledikleri toplantıda böyle özetledi.
"Başbakanlık Genelgesi kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda atılmış önemli bir adım. Genelgenin bir an önce uygulamaya konması, araştırmanın bulgularına göre kadın örgütleri kadar Türkiye'deki kadınların da talebi."
Her üç kadından biri fiziksel şiddet görüyor
Türkiye'de kadına yönelik şiddet üzerine yapılan en kapsamlı araştırma, her üç kadından birinin fiziksel şiddet gördüğünü ve her 10 kadından dokuzunun "Haklı görülebilecek dayak yoktur" şeklinde düşündüğünü ortaya koydu. Arat ve Altınay araştırma kapsamında 27 ilden 150 kadar kadınla görüştü ve 56 ilden bin 800 evli kadına yüz yüze anket uyguladı.
Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu tarafından 1993-1994'te yürütülen "Aile İçi Şiddetin Sebep ve Sonuçları" araştırmasından bu yana kadına yönelik şiddet üzerine yapılmış ulusal çapta bir araştırma bulunmuyordu.
Araştırma sonuçlarından yola çıkarak kadına yönelik şiddet konusunda "Şiddet Döngüsü"nün çok önemli bir etken olduğunu anlatan Arat, çocukken tanık olunan ya da maruz kalınan şiddetin erkeklerin şiddet uygulama, kadınların da şiddete maruz kalma olasılığını iki kat artırdığını söyledi.
Araştırmanın ana bulguları
- Eşinden dayak yiyen kadınların yarısı bu durumdan kimseye bahsetmiyor.
- Yükseköğrenim görmüş her altı erkekten biri eşine fiziksel şiddet uyguluyor.
- Aileye eşlerinden daha çok gelir getiren her üç kadından ikisi şiddete maruz kalıyor.
- Kendileri tanışıp anlaşarak ailelerinin onayıyla evlenenlerin yüzde 28'i, görücü usulüyle evlenenlerin yüzde 37'si, kendileri tanışıp anlaşarak ancak ailelerinin onayını almadan evlenenlerin yüzde 49'u en az bir kez şiddete maruz kalmış.
- Okuma yazma bilmeyen kadınlar arasında en az bir kez fiziksel şiddet gördüğünü söyleyenlerin oranı yüzde 43'ken, yüksek öğrenim görmüş kadınlar arasında bu oran yüzde 12.
- Her 10 kadından yalnızca biri başka bir şehre/köye eşinden izin almadan gidebilmekte, üçü eşinden izin alma ihtiyacı duymadan ailesini ziyaret edebilmekte veya alışverişe/çarşıya gidebilmekte, dördü eşinin iznine tabi olmadan komşu/arkadaş ziyareti yapabilmekte.
- Türkiye'deki kadınların yarıya yakını Medeni Kanun'da yeniden düzenlenen mal rejiminden, yüzde 43'ü 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun'dan habersiz.
- "Doğulu kadın daha çok eziliyor" görüşünü araştırma bulguları doğrulamıyor. (GG/NZ)