Bitlis'in Güroymak (Norşin) ilçesi, Belediye Meclisi'nin aldığı ad değişikliği kararının İçişleri Bakanlığı tarafından uygulanmasını bekliyor. bianet'in görüştüğü Belediye Başkanı M. Emin Özkan'a göre, bu onay, hükümetin ayrıntılarını geçen hafta açıkladığı "demokratik açılım" sürecinin ilk sınavlarından biri.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 13 Kasım'daki Meclis görüşmelerinde, adı değiştirilen yerleşim birimlerine eski adlarının verilmesinin, orta vadede planlanan adımlardan biri olduğunu açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 8 Ağustos'taki kurtuluş törenleri için gittiği Bitlis'te "farklılıklarımız zenginliğimizdir" demiş, ilçe için eski adı olan "Norşin"i kullanmıştı. Belediye Meclisi, 1961'de Güoymak yapılan ilçenin adının Norşin olarak değiştirilmesi kararını eylül sonunda almıştı.
Özkan: Ölümleri durduracak adımlar da atılmalı
Demokratik Toplum Partisi'nden (DTP) belediye başkanı seçilen Özkan, Atalay'ın açıkladığı paketteki adımların atılmasını heyecanla beklediklerini söylüyor.
"Kürt sorununun parlamentoda gündeme gelmesi kendi başına önemli bir gelişme. Barış adına atılacak her adım önemlidir" diyen Özkan, bunlar yapılırken bir yandan da Irak'a sınır ötesi operasyon kararı alınmasını ve askeri operasyonların sürmesini çelişkili buluyor.
"Başbakan 'analar ağlamasın' diyor. Bunun için operasyonlar durmalı. Aksi, çatışma ve insanların ölümü demek."
"Yeni anayasa ve seçim barajının düşürülmesi gerek"
Özkan "Adımlar barış adına atılacaksa, bunun zeminini oluşturmak gerek. Bu da yeni, demokratik ve özgürlükçü bir anayasayla olabilir. Yeni anayasa, herkesin ortaklaşabileceği şekilde tartışılarak hazırlanmalı. Bir grup tarafından hazırlanıp önümüze getirilmiş olmamalı" diye konuşuyor.
Özkan'ın demokratikleşme için olmazsa olmaz dediği değişikliklerden biri de, seçimlerdeki yüzde 10'luk ülke barajı. "Hükümet 'Türkiye partisiyim' diyor ama, bu seçim barajıyla mümkün oluyor. Gerçekten demokrasi istiyorsa, yüreği varsa, bu konuda da adım atılmalı; baraj indirilmeli. Ama hükümet 2001'deki seçime kadar anayasa ve seçim barajı konusunda adım atmamaya eğilimli; görülen o."
"Zaten halkla Kürtçe konuşuyoruz"
Atalay'ın açıkladığı adımlardan biri de, Türkçe'den başka dillerde siyaset yapmanın önündeki engellerin kaldırılması. Hükümet yetkilileri rahatça Kürtçe özler söyleyebilirken, Kürtçe davetiye gönderen, konuşmasında Kürtçe sözler kullanan birçok DTP'li siyasetçiye dava açılıyor.
29 Mart yerel seçimleri sürecinde de Kürtçe konuştuğunu söyleyen Özkan, bu adım için "Demokrasinin olmazsa olmazı bu; zaten bunu talep ediyorduk. Uygulamada da halkla zaten Kürtçe konuşuyoruz. Kürtçe bizim anadilimiz, hayatımız" diyor. (TK)