* Fotoğraf: AA
TMMOB’a bağlı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi, 12 Kasım 1999’da gerçekleşen Düzce depreminin 21. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada 30 Ekim’de İzmir’de gerçekleşen depremi hatırlattı.
Açıklamada, “Aradan geçen 21 yılın sonunda yine canlarımız o bina enkazlarının altında kaldı. Yine aynı yıkılma nedenleriyle canlarımızı kaybettik” denildi.
21 yılda yapılması gerekenleri sıralayan inşaat mühendisleri depremlerde hayatını kaybedenleri anarak şunları söyledi:
"Vatandaşın binasının yapı güvenliği sorununun, yerel yönetimin mi yoksa merkezi yönetimin mi sorumluluğunda olduğu hala belli değildir. Afetler ile mücadelede yara sarmadan ibaret politikaları kağıt üzerinde bırakmış görünüyoruz. Ancak uygulamada gördük ki hala yara sarmaya devam eder durumdayız."
21 yılda neler yapılmalıydı?
İMO’nun açıklamasında Düzce depreminin üzerinden geçen 21 yılda yapılmış olması gerekenler şöyle sıralandı:
- Deprem ve fay hatlarını konuşmak yerine binaları nasıl dönüştürebileceğimiz konuşulmalıydı.
- Yapı envanterleri çıkarılmalıydı, yerel ve merkezi yönetimler bu konuda ortak bir yöntem bulmalıydı.
- 12 Kasım`dan sonra yönetmeliklerimizde köklü değişiklikler yapıldı, ancak mevcut yapılarımızla ilgili de çalışmalar yapılmalıydı.
- Proje ve uygulama kontrolleri kamu denetiminde olmalıydı. Meslek Odalarının denetim yetkisi alınmamalıydı. İnşaat kalitesi serbest piyasa koşullarına terk edilmemeliydi.
- Yapılan envanter çalışmaları kısıtlı bir bölgede kalmamalı tüm İzmir`e yaygınlaştırılmalıydı.
- Gerek Radius Projesi (1997-1999), gerekse 2009 yılında yapılan İzmir Afet Riskini Azaltma Sempozyumu ve daha sonra Balçova ve Seferihisar envanter çalışmalarının sonuçları yeterince değerlendirilmeliydi.
- Gelen yönetimlerin önceliği deniz kenarlarındaki sosyal alanları yenilemek değil, mevcut yapıların durumunu tespit etmek olmalıydı.
- Toplanma alanları ve barınma alanlarının ihtiyaç halinde kullanılabilmesi için düzenleme çalışmaları yapılmalıydı.
- İşin koordinatörlüğünde olan AFAD asli işi olan Afet riskini azaltma çalışmalarında daha etkili olmalı, siyaset üstü bir platform oluşturarak kurumlar arasındaki bilgi alışverişini sağlamalı ve Meslek kuruluşlarını sürece dâhil etmeliydi.
- TAMP İzmir kâğıt üzerinde bir plan olarak kalmamalı, yapılan tatbikatların sonuçları halkla paylaşılmalıydı.
- Halkı afetler konusunda bilinçlendirme çalışmaları daha fazla yapılmalıydı.
- Toplum Afet Gönüllüleri oluşturularak her mahallenin gönüllü kurtarma ekibi oluşturulmalıydı.
- Belediyeler kendi bünyelerinde bir afet acil durum planı oluşturmalıydı.
- Yerel ve merkezi yönetimler afet ve acil durum yönetim planlarını ayrı ayrı oluşturup ortaklaştırmalı, insan hayatı siyasete karıştırılmamalıydı.
- Belediyelerde kurulan Afet İşleri Müdürlükleri süreçte aktif rol alabilmeliydi.
Düzce depremi
12 Kasım 1999 Cuma günü saat 18.57'de merkez üssü Düzce’de 7.2 büyüklüğünde gerçekleşen deprem 30 saniye süreyle etkili oldu. Deprem, pek çok ilin yanı sıra Ukrayna'dan da hissedildi.
Resmi rakamlara göre, depremde 845 kişi öldü, 4948 kişi yaralandı. Hasar gören ve derhal yıkılması gereken bina sayısı 3395, yıkık ya da ağır hasarlı ev sayısı 12 bin 939, iş yeri sayısı ise 2450 olarak belirlendi. Depremden sonra Bolu'ya bağlı Düzce ilçesi, Türkiye'nin 81. ili oldu. (TP)