TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu, “içinden diri fay geçen” kentlerden başlamak üzere, bilgilendirme raporları hazırlayarak ilgili kurum ve kişilere bildirme kararı aldı.
Bu çerçevede düzenlenen “Fay Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz: Aydın Raporu-4” hazırlanarak ilgili kişi ve kurumlarla paylaşıldı.
Rapora ilişkin açıklamada, 24 Ocak 2020’de Elazığ’da meydana gelen ve 41 kişinin hayatını kaybettiği 6,8 büyüklüğündeki depremin üzerinden 1 yıl geçtiği hatırlatılarak, “Bu zaman dilimi içerisinde depremden etkilenen birçok yerleşim birimde yaşayan vatandaşlarımızın barınma sorunun çözülemediği, özellikle kırsal yerleşim birimlerinde yer alan vatandaşlarımızın zor durumda olduğu basına ve kamuoyuna yansıyan bilgilerden anlaşılmaktadır” denildi.
TIKLAYIN - Elazığ'da Deprem, Kayıplar, Yardım Çalışmaları, Açıklamalar
Deprem nasıl zarar veriyor?
Jeoloji Mühendisleri Odası’nın raporuna göre, depremler yer sarsıntısı yarattıklarında çok uzak alanlarda bile yıkıma neden olabiliyor. Yer sarsıntısının şiddeti depremin uzaklığı ve büyüklüğünün yanı sıra zemin koşullarından da önemli oranda etkileniyor ve zayıf mühendislik özelliklerine sahip zeminler deprem dalgalarının genliğini artırarak üstündeki binalara aktarıyor.
Bu noktada devreye giren mikrobölgeleme adı verilen çalışmalar ve deprem senaryoları ile bir bölgede zemin yapısı ve depremin yaratması olası yer sarsıntısı belirlenebiliyor. Raporda, “Bir yapı beklenen yer sarsıntısına göre ve geçerli en son Bina Deprem Yönetmeliği koşullarına uygun olarak inşa edilirse can kayıplarına yol açmaz” deniliyor.
Yapılar depreme hazır değil
Rapora göre, deprem zararlarını azaltmanın ve depreme hazır olmanın en önemli unsurlarından biri yapıların olası bir depreme hazır olması.
Ancak yaşanan depremlerde; yapıların etüt ve projelendirme süreçlerindeki hata veya eksiklikler, yapı üretimi sırasındaki malzeme ve işçilik hataları ile denetimden kaynaklanan zafiyetlerden dolayı çok sayıda yapının ağır hasar gördüğü veya yıkıldığı ifade ediliyor.
Aydın’da durum
Türkiye’nin çoğu yerleşimleri gibi, 1 milyon 120 bin 972 kişinin yaşadığı Aydın da diri fay üzerinde yer alan ve deprem tehdidi altında yaşayan bir il.
Aydın, kent merkezinin zemini alüvyon. Deprem dalgaları bu tür zeminler tarafından büyütülerek binalara iletiliyor. Zemin büyütmesi olarak tanımlanan bu durum bir deprem olduğu takdirde Aydın kent merkezinin kaya üzerinde yer alan kent merkezlerinden daha şiddetli olarak sarsılacağı, bunun sonucunda da hasar oranının fazla olacağı anlamına geliyor.
Kent merkezinin yanısıra Kuşadası, Söke, Germencik, Köşk, Sultanhisar, Nazilli ve Bozdoğan ilçe merkezleri ile eskiden köy veya belde statüsünde bulunan yaklaşık 44 mahallesi doğrudan diri fay hatları veya zonları üzerine oturuyor.
* Aydın Deprem Tehlike Haritası
Aktif faylar
Rapora göre, Aydın, bölgesel ölçekte Büyük Menderes Fay Sistemi olarak adlandırılan bir diri fay sisteminin tam kalbinde bulunuyor. Doğrudan il merkezinin içinden ve yakınından geçen birçok diri fay var.
Bu faylardan en kuzeyde bulunan ve Kalfaköy civarında doğu-batı doğrultusunda uzanan düşük eğimli fay, ovadakiler kadar aktif olmayıp Büyük Menderes Sıyrılma Fayı adı ile biliniyor.
Aydın kent merkezinin kuzey kesimindeki fay zonu ise, yatay topoğrafyanın kuzeye doğru sarplaşmaya başladığı alanda yer alıyor ve birbirine paralel uzanan irili ufaklı birçok fay parçasından oluşuyor. Bu alanda Adnan Menderes Üniversitesi fayın taban blokunda bulunuyor.
Bir diğer diri fay zonu ise kentin güneyinde yer alıyor ve nispeten daha kısa faylardan oluşuyor. Jeolojik gözlemlere göre, Aydın ve çevresindeki faylar birbirleri ile yanal ve düşey yönde etkileşim içerisinde olduğu için bir bütün olarak değerlendirilmeleri gerekiyor.
* Türkiye Diri Fay Haritasına göre Aydın kent merkezi ve yakınından geçen diri faylar
Sıvılaşma olayları
Raporda yer verilen bilgiye göre, yapılan araştırmalar, büyük bir depremde Aydın kent merkezinin bilhassa güneydeki ovaya yakın kesimlerinde sıvılaşma olaylarının da yaşanabileceğini gösteriyor.
Belli büyüklüğe ulaşan depremlerde belli koşullara sahip zeminlerde meydana gelebilen sıvılaşma, zeminin üstündeki yapıları taşıyamamasına neden oluyor ve yapılar yer sarsıntısının bir sonucu olan bu olay nedeniyle de hasar alıyor.
Büyük depremler üretme kapasitesi
Rapora göre, Aydın’da net olarak bilinen ve kent merkezinde yüzey faylanmasına neden olan bir aletsel dönem (1900 sonrası) deprem bilinmiyor. Ancak, Aydın kent merkezi içerisinden geçen fayların büyük depremler üretme ve yüzey faylanması oluşturma kapasitesi var.
Bu nedenle Aydın ili yüzey faylanması tehlikesi altındaki illerden biri olarak değerlendiriliyor ve bilinmezlikleri ortadan kaldıracak diri fay üzerindeki çalışmaların hayati öneme sahip olduğu vurgulanıyor.
Jeoloji mühendislerinden önlemler
Jeoloji Mühendisleri Odası, Aydın’ın gelecekteki bir olası depremi en az zararla atlatabilmesi için alınması gereken önlemleri de raporda sıralıyor:
- Aydın Valiliği veya Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından kent ölçeğinde uluslararası uygulama örnekleri de baz alınarak Mikrobölgeleme çalışmaları yapılmalı, mikrobölgeleme çalışması yapılmış yerleşim birimleri var ise bunlar yenilenmeli
- Mikrobölgeleme çalışmaları kapsamında diri fayların yerinin ve özelliklerinin, farklı disiplinlerden veri girişi ile jeoloji mühendisliği araştırmaları temelinde yapılacak paleosismolojik araştırmalarla net olarak belirlenmeli
- Mikorobölgeleme çalışmaları kapsamında, Ege Denizinde meydana gelebilecek depremlerin meydana getirebileceği olası tsunami etkileri de dikkate alınarak Aydın ili kıyı yerleşim alanlarının planları, olası tsunami etkileri de göz önüne alarak yeniden yapılmalı
- Yukarıdaki çalışma sonuçlarından elde edilecek bilgiler ve diğer disiplinlerden (inşaat, mimarlık, şehir plancıları vd) edinilecek bilgiler ve diğer afet olasılıkları ışığında Deprem Master Planları hazırlanmalı
- Deprem Master Planı dikkate alınarak kentin gelişim ve yerleşim stratejilerinin belirlenmeli, bu çerçevede aktif fay hatları çevre düzeni haritalarına işlenmeli ve aktif fay zonlarının sakınım bantı içinde kalan alanları 1. Derece Doğal Eşik Değerler arasına alınmalı ve bina ve bina türü yapılar için sınırlama getirilmeli
- Nazım ve uygulama imar planlarının çevre düzeni planlarında yapılan bu değişikliklerden sonra gözden geçirilerek, aktif fay hatlarının sakınım bantları ile kıyı yerleşimlerinde tsunami etki alanları imar planlarına işlenerek yenilenmeli.
(TP)