"Tiyatro ümitsizliğin reddidir, çünkü oyun daima başlar."
27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedeniyle kaleme aldığı bildiride böyle diyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni, yazar, şair, yönetmen Orhan Alkaya.
"Salonlar sakatlara uygun değil"
Engelliler.Biz Platformu'ndan Bülent Küçükaslan'ın bianet'e anlattıklarıysa Türkiye'de sakatların ümit kırıcı engellerle tiyatro salonlarında da karşılaştığını ortaya koyuyor:
"Devlet ve belediye tiyatrolarında, özel tiyatrolarda bildiğim kadarıyla tekerlekli sandalye giriş çıkışının bulunduğu hiçbir salon yok. Bir tane Nişantaşı'nda var, belki bir tane daha vardır bilmediğim, o kadar. Ayrıca tiyatro salonlarındaki tuvaletler, bırakın bir tekerlekli sandalyeliyi, sıradan bir sakatlığı olanlara da uygun değil. Sakatların salonlara gelebileceği ne yapımcılar ne de başkaları tarafından düşünülüyor.
Yurt dışında, Danimarka'da, Almanya'da, engelli insanlar belediyeye telefon açıyor. Belediyeden birisi geliyor, alıyor o kişiyi, istediği tiyatroya götürüyor. Her hizmeti yapıyor, sonra da getirip eve teslim ediyor. Bizdeyse kendi imkanlarımızla bile gitmemiz imkansız. Hadi gittin diyelim, hareket etmen imkansız, çok merdiven var hepsinde. Salonlar da çok dar.
Geçenlerde Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) engellilerle ilgili bir kısa film gösterimi vardı, hiçbir engelli gidemedi. AKM'nin bir salonu uygun, birkaç merdiven var, onu normal sayıyoruz; ancak tuvalet uygun değil. Otoparklar da aynı şekilde düşünülmemiş."
"Sorumluluk belediyelerde"
Küçükaslan'a göre bu durumun sorumlusu belediyeler:
"Yüzde 100 belediyelerde sorumluluk. Yurt dışında nasıl yapılıyorsa, burada da binaların standartlara uygun yapılması lazım. Nasıl yangın merdiveni, yangın çıkışı koyuyorsan salonlara, engeliler için gerekli düzenlemeleri de yapmak zorundasın. Belediye bunu denetlemezse kimse umursamıyor ki. 'Haftada iki engelli gelecek, o da gelmesin' diyor."
İzleyiciler sakatları istemiyor
Oyunlara gittikleri zaman diğer izleyicilerden olumsuz tepkiler aldıklarını anlatan Küçükaslan, en rahat ettikleri mekanların büyük alışveriş merkezleri olduğunu söylüyor:
"Tiyatroya, sinemaya giden sakatlara şöyle tepkiler geliyor: 'Ne işin var? Tiyatroya da gitmeyiver, bundan da geri kal.' Yani engellilerin tiyatroya, sanatsal faaliyetlere katılmaması için her şey yapılıyor. Bizim için büyük alışveriş merkezleri bir avantaj. Profilo mesela çok uygun. Cevahir'in bir salonu çok uygun. Alışveriş merkezleri engelliler için kurtarılmış bölge. İnsanlar rahat ediyor. Merdivenler, tuvaletler, asansörler kullanışlı." (KM/GG)
* Fotoğrafı fotoroportaj.org'dan edindik.