Adalet Bakanlığı'nın hükümlü ve tutukluların yakınlarıyla Kürtçe konuşabilmesinin önünü açan taslak metni eski Diyarbakır Baro başkanı Sezgin Tanrıkulu'na göre sorunlu.
Taslak metin, kayıt altına alınan görüşmelerde suç unsuru saptanırsa, kişinin aynı kişiyle Türkçe dışında başka bir dille görüşmesine bir daha izin verilmemesini öngörüyor.
Tanrıkulu "Bu Kürtçe'yi hâlâ suç dili olarak görmek" diyor ve açıklıyor:
"Son derece yanlış bir uygulama. Telefon görüşmesinde -hangi dilde olursa olsun- suçla ilgili bir şey varsa, zaten ilgili tüzük buna ilişkin yaptırımı göstermiş. Açık görüş yasağı, görüşme yasağı gibi yaptırımları var. Dile göre ayrı yaptırım olmaz. Aynı içeriği Türkçe konuşana da Türkçe mi yasaklanacak?"
Beyan eden konuşabilecek
Bakanlığın tüzük değişikliği tasarısı, hükümlülerin ve tutukluların konuşacakları kişinin Türkçe bilmediğini beyan etmesi halinde, herhangi bir araştırma yapılmaksızın o dilde telefon görüşmesi yapmalarına olanak sağlıyor.
Tanrıkulu, "Araştırma yapılmayacak olması, beyan esasının getirilmesi başlı başına önemli ve olumlu. Ama bu kadarı yeterli" diyor. Taslak metin, Radikal'in haberine göre, şöyle:
Habere göre, tüzük, Danıştay'ın incelemesinin ardından yürürlüğe girecek. (TK)"Telefon görüşmeleri Türkçe yapılır. Ancak, hükümlünün, kendisinin veya görüşeceğini bildirdiği kişinin Türkçe bilmediğini beyan etmesi halinde, konuşmanın yapılmasına izin verilir ve konuşma kayda alınır. Kayıtların incelenmesi sonucu, konuşmanın suç teşkil etme ihtimali olan faaliyetler için kullanıldığının anlaşılması durumunda, hükümlünün bir daha aynı kişiyle Türkçe’den başka bir dille konuşmasına izin verilmez."