Fotoğraf: HDP
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Kobanî davasının 13. duruşması Sincan Cezaevi Kampüsünde görülüyor.
Duruşma öncesi siyasi parti ve örgütler cezaevi kampusu önünde basın açıklaması yaptı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Yargılananlar bu ülkenin demokrasisi, barışı, eşitliği ve özgürlüğü için mücadele eden arkadaşlarımız” dedi.
TIKLAYIN - “Mahkeme, iktidarın çizdiği sınırdan çıkamıyor”
Davada, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü ve HDP MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 kişi yargılanıyor.
“Kapatma davası ile bağ kurulacak”
Pervin Buldan açıklamasında şunları söyledi:
“Bu davanın bir kumpas davası olduğunu biliyoruz ve iddianamesinin Saray'da hazırladığını da biliyoruz. Cumhurbaşkanı ve onun küçük ortağı olan MHP Genel Başkanının isteği üzerine hazırlanan bu iddianamenin ne kadar boş ve yersiz olduğunu arkadaşlarımız tek tek ortaya çıkardılar.
“Ülkeyi yönetenlerin bu kumpas davasının sonucuyla HDP Kapatma Davası arasında bir bağ kuracaklarını da çok iyi biliyoruz.
“Talimat Saray'dan alınıyor”
“Yargılama başladığı günden beri yargılanan her bir arkadaşımız bu ülkenin zihniyetini, bu ülkenin yönetimini, bu ülkede Kürt düşmanlığı ve kadın düşmanlığı yapanları yargılıyor. Gerçekleri tek tek ortaya koymalarına rağmen hiçbir gerekçeleri, sundukları hiçbir iddiaları yazık ki mahkeme tarafından kabul edilmiyor.
“Adil bir yargılama yapılmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Çünkü talimat Saray'dan alınıyor, çünkü bizzat Cumhurbaşkanından ve onun küçük ortağı olan MHP Genel Başkanından alınıyor.
“Bu dava düştü, düşecek”
“Şimdi kumpas davası ellerine ayaklarına dolandığı için yeni yeni kumpaslar başlatma peşindeler. İkinci bir dalgayla yeni bir süreci başlatıp, farklı arkadaşlarımızı da gözaltına alıp yeni bir tutuklama süreci başlattılar. Ancak bütün bunlar beyhude çabalardır. Bu dava düştü, düşecek. Bu dava onların ellerine ayaklarına dolandı, dolaşmaya da devam edecek.”
Buldan’ın ardından siyasi parti ve örgüt temsilcileri söz aldı:
“Siyasi rejimi tahkim etme politikası”
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan: “Bu, başından itibaren siyasi bir yargılama sürecidir. Fotoğrafın bütününü görmek açısından baktığımızda; Kobanî davası, Kavala kararları, Demirtaş kararı, Figen Yüksekdağ’ın yargılanması, HDP’nin kapatılma süreci, Canan Kaftancıoğlu hakkındaki kararlar ve en son Gezi kararı bu siyasi iktidarın faşist bir rejim olarak siyasi rejimi tahkim etme politikalarının bir parçasıdır.”
“Kumpas davaları bu iktidara kaybettirecek”
EHP’den Sanem Deniz Kural: “Bugün burada yargılanan gerek Kürt halkı gerek de mücadele eden tüm kesimlere karşı baskıcı ve otoriter rejimin inşasına yönelik bir çaba olduğunu düşünüyoruz. Bu çabaların boşa düştüğünü, kumpas davalarının da hiçbir sonuca yol açamayacağını, seçime giden bu süreçte bu antidemokratik uygulamaların AKP’nin ayağına dolanacağını ve kaybedeceklerini biliyoruz.”
“Anayasaya ve uluslararası hukuka aykırı”
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik: “HDP’nin o dönemde toplumsal kesimlere duyarlılık çağrısı yaptığı bir tweet üzerinden açılan bu dava, hem Anayasaya hem de uluslararası hukuka aykırıdır. O dönemde biz de KESK olarak emekten yana, barıştan yana olan kesimlere IŞİD barbarlarını durdurmaya yönelik benzer çağrılar yaptık. O dönemde hizmet üretmeyerek barıştan yana tutumumuzu ifade ettik. Bir yargılama olacaksa hepimizin yargılanması gerekiyor.”
“Kapatma davasının kaldıracı”
TKP’den Ali Ufuk Arıkan: “AKP iktidarı kurulduğu günden bu yana türlü kumpas davalarıyla ülkenin direncini teslim almaya çalıştı. Gezi kararı ve bu davadaki hukuksuzluklar, komik gerekçeler bu iktidarın nasıl hareket ettiğini gösteriyor. Kapatma davasının kaldıracı olarak kullanılacak bu davadaki komediyi ifşa etmenin ve bununla mücadelenin önemli olduğunu düşünüyoruz.”
“Yan yana olmaya devam edeceğiz”
TÖP’ten Hatice Göz: “Bu dava sokakta halkı yenemeyen iktidarın, çeşitli hukuksuzluklar, adaletsizlikler ve kumpaslarla halkın iradesini yenmeye çalıştığı bir davadır. Burada yendiği ölçüde faşizmi kurmak için önemli adım atmış olacaktır. O nedenle dayanışmaya ve yan yana olmaya devam edeceğiz. Demokratik bir ülkeyi hep birlikte kurabileceğimize inanıyorum.” (AS)