Fotoğraf: HDP
Kobanî davasının görülmesine, yarın (30 Mayıs) Sincan Cezaevi Kampüsü’nde devam edilecek.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonuundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, davadaki gelişmelerle ilgili basın açıklaması yaptı.
- Davada, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü ve HDP MYK üyelerinin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 108 kişi yargılanıyor.
“Gezi ve Kaftancıoğlu davalarına benzer”
Mahkemenin son ara kararıyla savunma hakkının daha da kısıtlandığını ifade eden Dede, “Bunun, ülkenin içinde bulunduğu siyasal atmosferle ilgili olduğunu düşünüyoruz. Osman Kavala davasında, Canan Kaftancıoğlu davasında ve Gezi davasında verilen kararlarla birlikte Kobanî Davasında da bir karar verilmek suretiyle, siyasi iktidar seçime gidilen bir ortamda vesayeti altındaki yargı eliyle siyaseti dizayn etme çabası içinde” dedi.
Savunmalar bir günle kısıtlandı
“Son duruşma tutanağından, mahkeme yargılanan arkadaşlarımızın savunmalarını bir günle kısıtlama yönünde bir ara karar aldı. Bu ara kararı biz duruşmalar sona erdikten sonra öğrendik.
“Yargılanan her bir arkadaşımız ve avukatlarının 3 bin 530 sayfalık iddianameye ve bununla birlikte birleşen yüzlerce iddianameye 324 klasör ile başlayan ve gelinen aşamada 1000 klasöre ulaşan bir dosya kapsamına karşı avukatlarıyla birlikte sadece bir gün savunma yapmasını istemek siz savunma yapmayın demekle eşdeğerdir.
AİHM suç unsuru olmadığını tespit etti
“HDP’nin o dönem attığı tweet’in AİHM Büyük Dairesi tarafından suç unsuru taşımadığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine Ahmet Altun gizli ve açık tanık avına çıktı, bütün savcılıklara, emniyet müdürlüklerine müzekkereler yazarak gizli ve açık tanık bulmaya çalıştı ve buldu.
“En güvendiği bu dosya kapsamında deliller olan açık tanıklar, geçtiğimiz celse dinlendiler ve her biri yargılanan arkadaşlarımızı tanımadıklarını ve 6-8 Ekim olaylarından yargılanan arkadaşlarımız arasında bir bağ olduğuna dair herhangi bir bilgiye sahip olmadıklarını ifade ettiler.
“Müştekiler de şikayetçi olmadı”
“Mahkemenin hukuksuzluklarından biri müştekilerin beyanını mahkeme huzurunda bizlerin de hazır olduğu bir ortamda değil, bulundukları illerde bizden habersiz olarak dinleme şeklinde cereyan ediyordu.
“İtirazlarımız üzerine müştekiler mahkeme salonunda bizim de olduğumuz ortamda SEGBİS aracılığıyla dinlenmeye başladılar.
“Nasıl ki gizli tanıklar arkadaşlarımızı tanımadıklarını ve yaşanan olaylarla bilgilerinin olmadığını ifade etmişse aynı şekilde mahkeme huzurunda dinlenen neredeyse bütün müştekiler de arkadaşlarımızdan şikayetçi olmadıklarını ve uğradıkları zararla yargılanan arkadaşlarımız arasında bir bağ olmadığını ifade ettiler.
“Müşteki ve tanık beyanlarıyla kumpasın iyiden iyiye açığa çıktığı bir ortamda mahkeme heyeti, bu kez hakikatin ortaya çıkmasını engellemek adına 6-7-8 Ekim’de yaşanan olaylarda gerçekte o zararların yaşanmasına sebep olanların kimler olduğunu açığa çıkmasına engel olmak adına arkadaşlarımızın ve avukatların savunma hakkını kısıtlamak ve bir an önce bu dosyayı karar aşamasına getirme çabasında.”
TIKLAYIN - “Mahkeme, iktidarın çizdiği sınırdan çıkamıyor”
(AS)