Boğaziçi Üniversitesinde yemekhane ücretlerine zam yapıldı. Yapılan zam üniversitelilerin beslenme sorununu yeniden gündeme getirdi.
Güz dönemi başında gelen zam ile 20 TL olan kahvaltı ücreti 1 Şubat itibariyle yüzde 50 zamla 30 TL’ye yükseltildi. Öğle ve akşam yemekleri de yüzde 33 zamla 30 TL’den 40 TL yapıldı. Böylece 2024-2025 eğitim yılında yemekhane fiyatları ikinci kez zamlandı.
Beslenme tüm öğrencilerin problemi
Devlet üniversitelerindeki yemekhane zamları Boğaziçi ile sınırlı değil. Sene başında İstanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa’da 32,5 TL olan yemekhane ücreti yüzde 50 zam ile 49 TL’ye çıkarılmıştı. Zammı kabul etmeyen öğrenciler, yemekhaneyi boykot etmişti.
Türk Alman Üniversitesi de geçtiğimiz hafta yemekhane ücretlerini güncelledi. 40 TL olan yemekhane ücreti 60 TL’ye çıkartıldı. “Müşteri değil, öğrenciyiz” diyen öğrenciler, zam kararını protesto etti.
Kredi Yurtlar Kurumu tarafından verilen burs ve kredilerin güncel miktarı 3 bin TL. Burslar ile öğrencilerin yaşam masrafları da artıyor.
Artışı fırsat bilen üniversite yönetimleri, dönem arasında yemekhane ücretlerine zam yapıyor. Güncel durumda KYK burs ve kredileri, öğrencilerin 3 öğün beslenebilmesine bile yetmiyor.
Zamlar yemekhane koşullarını iyileştirmiyor
bianet, yemekhane zamlarını Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine sordu.
Boğaziçi Üniversitesi Tarih bölümü 2. sınıf öğrencisi Harun Mutlu*, yemekhaneyi düzenli olarak kullandığını belirtirken yapılan bu zamların öğrencileri olumsuz etkileyeceğini söyledi.
“Son yıllarda zamların hem oranları hem de sıklıkları arttı. Buna karşı, öğrencilerin burslar gibi başlıca gelir kaynaklarında yeterli artışlar olmadı. Bu durum, mevcut koşullar içerisinde öğrencilerin ekonomik dirençlerini azalttı.” diyen Mutlu “Yeni zamlarla birlikte her gün yemekhaneden yemek yiyecek bir öğrencinin KYK bursundan fazla bir miktar harcayacak olması bu durumun bir örneği. Ayrıca kendi hayatımda da yapılan bu zamların etkisini üniversiteye başladığımdan beri gözlemliyorum. Yıllar içinde bir öğrenci olarak ekonomik kapasitem gittikçe azaldı ve bu zamla birlikte de azalmaya devam ediyor.” cümlelerini de ekledi.
Zamların, porsiyon veya hijyen koşullarını değiştirmeyeceğini düşünen Mutlu, 3 yıldır Boğaziçi Üniversitesi ve diğer devlet üniversitelerine fazlasıyla yemekhane zammı gelmesine karşın öğrenciler olarak yıllardır aynı tabakları aynı koşullarda yediklerini ve bu bahsedilen koşulların iç açıcı olmadığını ekledi. “Hem devlet üniversiteleri olmaları hem de öğrencilerin bu yemekhanelere yeterince ücret ödemelerine rağmen öğrenciler olarak biz hak ettiğimiz koşulların altında bu yemekhaneleri kullanıyoruz. Zamlar yemekhanelerin koşullarını iyileştirmekten ziyade öğrencilerin koşullarını zorlaştırıyor.” diyerek düşüncelerini ifade eden Mutlu, zamların sebebine dair soruyu da şöyle yanıtladı:
“Bu zamların birçok farklı sebebi olabilir, sonuçta ekonomik koşullar da zorlaşabiliyor. Ancak zamların miktarlarına ve sıklıklarına rağmen yemekhanelerin koşullarını göz önüne aldığımızda bu zamlar ekonomik gerçekliklerin de ötesine geçebiliyor. Ayrıca öğrencilerin tepkileri ya da tepkisizliklerinin bu zamların miktarları ve sıklıkları konusundaki kurumların kararlarını önemli biçimde etkilediğini düşünüyorum.
Öğrencilerin iradelerinin üniversitedeki bu gibi önemli kararlarda çok önemli olduğunu ve bu iradenin bir çözüm üretilmesinde mühim bir rolü olduğunu düşünüyorum. Boğaziçi yönetiminin ise bu zam süreçlerini daha şeffaf ve öğrencilerin iradelerini göz önünde bulundurarak yürütmesi hem üniversitenin kendisi hem de öğrenciler için daha yararlı olacaktır.”
Eşitsizliği bizzat yaşayarak görüyoruz
Bir diğer Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Kadir Eren Sezer ise şunları söyledi:
“Ekonomik koşullar dolayısıyla yemekhaneye mecburum. Sadece bursla hayatını sürdüren biri için yemekhanenin fiyatları çok fazla ve her öğrencinin ucuz besine ulaşabilmesini sağlama amacından gün geçtikçe uzaklaşıyor. Her alanda olduğu gibi eğitimde eşitsizliğin de tavan yaptığını bizzat yaşayarak görüyorum.”
Zammın yemek kalitesinde hiçbir değişiklik yaratmayacağını belirten Sezer, “Zamlar zaten düzenli olarak yapılıyor. Zaman zaman hijyen problemleri rahatsız edici derecelere varıyor. Benim yemeklerimden defalarca böcek çıktığını hatırlıyorum.” diyerek görüşlerini dile getirirken, bu konuda özellikle Anadolu Hisarı’ndaki yemekhanenin kötü olduğunu vurguladı.
Zamların, kötüleşen ekonomiyle artan maliyetleri öğrenciler üzerinden karşılamak amacını taşıdığını, oysa devletin yemekhanelerin tüm masrafını sübvanse edebileceğini söyleyen Sezer, bunun bilinçli bir şekilde tercih edilmediğini ifade etti.
“Türkiye’nin en iyi devlet üniversiteleri denilen okulların ödenekleri rektörlerinin TOGG alması için harcanıyor. Devlet, çöken ekonomiyle birlikte artan eşitsizliği körüklüyor, öğrencileri yoksulluğa terk ediyor.” diyen Sezer, okul yönetiminden başlayarak siyasi karar alıcıların bu meseleye dikkatinin çekilmesi gerektiğini düşündüğünü belirtti.
En ucuz yemek Çukurova'da
Bahar dönemi öncesinde birçok üniversitenin fiyatları güncelleyeceği tahmin ediliyor. bianet, devletten en çok bütçe alan üniversitelerdeki güncel yemekhane fiyatlarını araştırdı:
Akdeniz Üniversitesi 30 TL, Anadolu Üniversitesi 20 TL, Ankara Üniversitesi 30 TL, Atatürk Üniversitesi 30 TL, Çukurova Üniversitesi 11 TL, Dicle Üniversitesi 17 TL, Dokuz Eylül Üniversitesi 27 TL, Ege Üniversitesi 30 TL, Erciyes Üniversitesi 30 TL, Galatasaray Üniversitesi 50 TL, Gazi Üniversitesi 30 TL, Gebze Teknik Üniversitesi 25 TL, Gebze Teknik Üniversitesi 25 TL, Hacettepe Üniversitesi 30 TL, İstanbul Teknik Üniversitesi 24 TL, İstanbul Üniversitesi 25 TL, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü 18 TL, Marmara Üniversitesi 25 TL, Orta Doğu Teknik Üniversitesi 30 TL, Sakarya Üniversitesi 30 TL, Yıldız Teknik Üniversitesi 26 TL
*Haldun Mutlu’nun ismi öğrencinin talebi üzerine değiştirilmiştir.
(ABV/HA)