Beylikdüzü’nde kimi kişi ve sivil kuruluşların oluşturduğu “Beylikdüzü Çözüm Girişimi” adlı sivil inisiyatif tarafından davet edilen Marmara Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti, Beylikdüzü’ne geldiler.
Çözüm Girişimi, toplantıyı kendi destekçileriyle sınırlamayıp halka açık tuttu. 14 Mayıs Salı günü akşamı Beylikdüzü Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıya ilgi yoğundu. 400 kişilik salon doldu ve az bir kısım izleyici de dışarıda kaldı. Toplantıya Akil Heyetten Prof. Dr. Yücel Sayman ve Doç. Levent Korkut katıldılar. Program dâhilinde olmasına rağmen Ali Bayramoğlu ve Mustafa Armağan, şehir dışından dönemedikleri için katılamadılar. Toplantının moderatörlüğünü gazeteci yazar Hüseyin Çakır yaptı.
Kürsüye bayrak, İstiklal Marşı
Hüseyin Şengül’ün “Beylikdüzü Çözüm Girişimi” adına açılış konuşmasını yapmasından hemen sonra, salondan 60-70 kişinin katıldığı protesto sesleri yükseldi. Bir kısmının elinde Türk bayrakları olan protestocular, "Kürsüde neden Türk Bayrağı yok, neden toplantının açılışında İstiklal Marşı okunmadı" diye müdahale etti. Birisi gelip kürsüye bayrak koydu. Sonra da protestocu grup İstiklal Marşı okudu. Marş okunurken salonun büyük bir bölümü ayağa kalkmadı.
İşçi Partisi ve CHP’lilerden oluşan protestocu grup Türklük, Cumhuriyetin değerleri, Akil İnsanların hainliği ve vatan üzerine konuşmalarına bağırarak ve slogan atarak devam ettiler. Bunun üzerine toplantı yönetmeni 15 dakika ara verdi.
Protestocu grubun sabotörlüğe varan tavırları karşısında bu kez salonda bulunan BDP’liler ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden katılımcılar, protestocu gruba, “Bizim dinleme ve söz söyleme hakkımızı gasp edemezsiniz. Bu salonu ve kürsüyü teslim alamayacaksınız. Ya toplantıya adabınca katılın, eleştirilerinizi söyleyin ya da salonu terk edin” dediler. Bu karşı çıkışın ciddiyetini anlayan protestocu grubun bir kısmı salonu terk etti, bir kısmı ise kaldı.
Bulut: Barış hakla, hukukla kalıcı olur
Toplantı tekrar başladı. Yücel Sayman’ın ve Levent Korkut’un kısa konuşmalarının ardından salona söz verildi. 28 kişi söz aldı. Her bir konuşmacı 3-4 dakika konuştu. Zamanın sınırlılığından dolayı, konuşmak isteyen bir kısım katılımcıya söz verilemedi. Protestocu grubun söz hakları kısıtlanmadı ve gruptan 6-7 kişi de söz alarak bu barış sürecinin bir Amerikan projesi olduğunu, ülkenin bölüneceğini, nelerin verildiğini vs. dile getirdiler.
Bir Kürt konuşmacı, protestocu gruptan geriye kalanlara dönerek “Ben zindanlarda yattım. Bana o bayrak zorla öptürülmeye, o marş zorla söyletilmeye çalışıldı. Ben o zalim koşullarda direnmişim ki, sizin dayatmanız karşısında boyun eğeceğimi mi sanıyorsunuz? Ben kendi irademle ve özgür koşullarda o bayrağı asarım, o marşı söylerim. Buna sizler değil, ben karar veririm. Burada marş söyleyerek, neden ayağa kalkmıyorsunuz demagojisi ve kurnazlığı yapmayın” dedi.
Söz alan bir kısım katılımcılar, görüşlerini anılarıyla destekleyerek anlattılar. Bu anıların kimi gülümsetti, kimi duygulandırdı.
Son söz, yazar Faik Bulut’a verildi. Bulut, “Kürtlere ne verildi diye hop oturup hop kalkıyorsunuz. Sanki onlar bu ülkenin insanı değiller. Kürtlere fazladan bir şey verilmedi. Kürtlerin elinden alınanlar tekrar verilecek ve verilmek zorunda, hepsi bu. Amasya Tamimi’nde, 1921 Anayasası’nda Kürtler için neler varsa, 1924 ile Kürtlerin hangi hakları gasp edilmişse onlar verilecek. Bu aynı zamanda bir insan hakları sorunudur. Bu sorunun çözüm yolu, bir demokratikleşme yoludur. Barış hakla, hukukla, özgürlükle kalıcı hale gelir” dedi.
Saat 20.00’de başlayan toplantı, saat 23.15’de sona erdi. Katılımcıların memnuniyetleriyle ve mümkünse tekrar yapılması dilekleriyle sona eren Akil İnsanlar toplantısı, Beylikdüzü’nün gündemine oturdu ve bir süre daha konuşulacağa benzer. (HŞ/HK)